ABD, İran'ın nükleer tesislerine neden saldırmak zorunda kaldı?

img
ABD, İran'ın nükleer tesislerine neden saldırmak zorunda kaldı? YDH

"ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırması, bir güç gösterisi değil, İsrail'in başarısızlığına ve İran'la savaşın artan maliyetlerine verilmiş bir tepkiydi."




YDH - İran ve İsrail arasındaki savaş, Washington'ı gölgede kalma tercihinden vazgeçirerek doğrudan sahaya inmeye zorladı. Analizler, İsrail'in İran'ın nükleer programıyla tek başına başa çıkamadığını ve artan maliyetlerin ABD'yi doğrudan müdahaleye mecbur bıraktığını gösteriyor.

İran ve İsrail arasında tırmanan gerilimin ardından, gölgede kalmayı ve İsrail'i bir baskı aracı olarak kullanmayı tercih eden Washington, doğrudan sahaya inmek zorunda kaldı.

Analizlere göre, İsrail'in tek başına İran'ın nükleer programının getirdiği teknik ve güvenlik zorluklarıyla başa çıkamadığı ve bu çatışmanın öngörülemeyen maliyetlerinin, ABD'yi doğrudan müdahale etmeye mecbur bıraktığı belirtiliyor.

İsrail, yıllardır sabotaj eylemleri, bilim insanlarına yönelik suikastlar ve siber saldırılarla İran'ın nükleer programını yavaşlatmaya çalıştı.

Ancak İran'ın teknik ve güvenlik alanındaki direnişi ile füze ve İHA operasyonları gibi etkili askeri ve istihbari karşılıkları, Tel Aviv'in hedeflerine ulaşmasını engelledi. Bazı kaynaklara göre İsrail, İran'ın nükleer tesislerine yönelik son saldırılarında bile attığı adımların etkinliğini azaltan gelişmiş teknik ve savunma engelleriyle karşılaştı.

Bu saldırının stratejik sonuçları

— Vekalet stratejisinin başarısızlığı: İsrail'in İran'ı kontrol altına alamaması, ABD'nin hedeflerine yalnızca bölgesel müttefiklerine dayanarak ulaşamayacağını gösterdi.

— ABDiçin artan maliyetler: Washington'ın doğrudan müdahalesi, bölgede daha büyük siyasi, askeri ve ekonomik riskleri üstlenmesi anlamına geliyor.

— İran'ın konumunun güçlenmesi: Bu gelişmeler, İran'ın sadece sahada direnmekle kalmayıp, ABD gibi bir süper gücü dolaylı müdahaleden doğrudan müdahaleye yönelttiğini ve bunun da güç dengelerindeki değişimin bir işareti olduğunu ortaya koydu.

ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırması, bir güç gösterisi değil, İsrail'in başarısızlığına ve İran'la savaşın artan maliyetlerine verilmiş bir tepkiydi.

Bu durum, Washington ve Tel Aviv'in başlangıçtaki hesaplamalarının yanlış olduğunu ve İran'ın direnişinin ABD'yi vekalet savaşı stratejisinden doğrudan müdahaleye sürüklediğini gösteriyor. Bu ise bölge için uzun vadeli ve öngörülemez sonuçlar doğurabilir.

Çeviri: YDH