Hizbullah'a bağlı Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan İzzeddin, Lübnan'daki bazı kesimlerin hâlâ ABD ve İsrail'e bel bağlayarak yanlış hesaplar yaptığını belirtti. İzzeddin, Lübnan hükümetini ABD ve Fransa'nın baskılarına boyun eğmek yerine, ülkenin egemenliğini korumak için uluslararası taraflara karşı baskı uygulamaya çağırdı.
YDH - Hizbullah'a bağlı Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan İzzeddin, Lübnan'daki bazı kesimlerin hâlâ "hayal kırıklığı yaratan ve kaybetmeye mahkum bahisler oynadığını" belirterek, bazılarının dış güçlere, özellikle de ABD ve İsrail'e bağımlı kalmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
El-Ahbar gazetesinin aktardığına göre İzzeddin, Lübnan hükümetini, ülkeye yönelik devam eden saldırılar karşısında sorumluluk almaya ve egemenliği korumak için uluslararası aktörlere baskı uygulamaya davet etti.
Güney Lübnan'da düzenlenen bir anma töreninde konuşan İzzeddin, "Bu ülke ancak uzlaşı ve anlayışla ayakta kalabilir. Falan parti ne kadar öterse ötsün, falan bakan sürüden ne kadar ayrılırsa ayrılsın, gerçek şu ki Lübnan, kimsenin aşamayacağı bir iç dengeyle yönetilmektedir," ifadelerini kullandı.
'Direniş görevini sürdürüyor'
Direnişin son dönemde aldığı darbelerle yenilgiye uğradığını düşünenlerin yanıldığını ve bir serap üzerine bahis oynadığını vurgulayan İzzeddin, "Direniş, görevlerini yerine getirmeye devam etmektedir. Düşmanın hedeflerine ulaşmasını engellemiş, Lübnan'ı ve Güney Lübnan'ı Lîtânî'ye kadar işgal etmesinin önüne geçmiştir," dedi.
İzzeddin, direnişin doğru zamanda doğru kararı alacak bilgelik ve cesarete sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Milletvekili İzzeddin, "Kimse kimseyi yok sayamaz. Biz de bizi kimsenin yok saymasını kabul etmeyiz. Hiçbir taraf, Lübnan'ın yüksek çıkarları için siyasi süreçlere girmeye en hevesli olan bu milli ikiliyi (Hizbullah ve Emel Hareketi) göz ardı edemez," şeklinde konuştu.
Hükümete 'baskı yapın' çağrısı
İsrail'in son saldırılarına, özellikle Nebatiye bölgesine yönelik yoğun hava akınlarına ve Kefr Dical'da bir aileden üç kişinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırıya dikkat çeken İzzeddin, bunların Lübnan'a yönelik süregelen saldırganlığın bir parçası olduğunu belirtti.
Hükümetin milli sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini vurgulayan İzzeddin, şunları söyledi:
"Hükümet, ABD ve Fransız baskılarına boyun eğmek yerine, önceki mutabakatların garantörü olan uluslararası taraflara karşı baskı uygulamalıdır. Baskıya maruz kalması gereken biz değiliz; mutabakatların uygulanması ve Lübnan'ın egemenliğinin korunması için baskı yapması gereken hükümetin kendisidir."
İzzeddin, hükümetin bu baskılara karşı duracak cesarete sahip olması ve işgal altındaki toprakları kurtarmak için milli ve insani görevini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Hükümetin güvenoyu aldığı bakanlık bildirisinin bu konuda net olduğunu ve siyasi, diplomatik, güvenlik ve askeri tüm imkanların bu hedef için kullanılmasını öngördüğünü hatırlattı.
Konuşmasının sonunda İzzeddin, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla geniş çaplı bir diplomatik hamle başlatılması çağrısında bulundu. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne acil şikayette bulunulmasını, ilgili ülkelerin büyükelçilerinin çağrılmasını ve bu tekrarlanan suçlara karşı resmi bir itirazda bulunulmasını talep etti.
İzzeddin, "Bu adımlar, devletin saldırganlık karşısında halkının yanında olduğunu göstermek için yapılabilecek en asgari eylemlerdir," diyerek sözlerini tamamladı.
