İsrail’in Damon toplama kampında tutulan Filistinli kadın rehineler, işkence, cinsel tehdit ve temel hak ihlalleriyle karşı karşıya. Uluslararası hukuk hiçe sayılırken, hamile ve hasta kadınlar aynı koğuşta tutuluyor, çocuk rehineler kameralarla gözetleniyor.

YDH- İşgal altındaki Filistin topraklarında bulunan İsrail’in Damon toplama kampında tutulan Filistinli kadın rehinelerin, son dönemde daha önce benzeri görülmemiş ölçüde sertleştirilen işkence uygulamalarına maruz bırakıldığı bildirildi.
Filistinli Rehineler Enformasyon Ofisi’nin aktardığı bilgilere göre, toplama kampının idaresi, sistematik baskı politikalarını tırmandırarak rehinelerin günlük yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
Yeni uygulamalar kapsamında, kadın rehinelerin tuvalet için kullandığı günlük “mola” süresi yalnızca on beş dakikayla sınırlandırıldı.
Güvenlik gerekçesi öne sürülerek bölüm kapıları uzun saatler boyunca kapalı tutuluyor ve yemek porsiyonları ciddi şekilde azaltılıyor.
İran’a yönelik İsrail saldırısının başlangıcında, beş Filistinli kadın rehine— İslam Şuli, Tesnim Ode, Lin Misk, Sema Hicavi ve Fatıma Cesrevi— şiddetli müdahalelere maruz bırakıldı.
Bu süreçte hücre hapsine alınan kadınlara tükürüldüğü, tecavüz tehdidinde bulunulduğu ve sözlü olarak aşağılandığı kaydedildi.
Hamile kadınlar ile kanser hastalarının aynı koğuşta tutulduğu belirtilirken, reşit olmayan rehinelerin kameralarla izlenen odalarda kalmaya zorlandığı ifade ediliyor.
Toplama kampı yönetiminin göz yaşartıcı gaz ve polis köpekleri kullanmaya devam ettiği, “eşnaf” olarak bilinen ortak alanın ise artık yalnızca yemek dağıtımında açıldığı bildirildi.
Kadın gardiyanlar yemek dağıtımını yakından denetlerken, rehinelerin odalar arası sevklerinde ses bombası atarak onları avluda diz çökmeye mecbur bırakıyor.
Son olarak üç farklı odada gerçekleştirilen aramada, rehinelerin şampuan, sabun ve kağıt mendil gibi temel ihtiyaç malzemelerine de el konuldu.
Filistinli Esirler Enformasyon Ofisi, tüm bu uygulamaların uluslararası sözleşmelerin açıkça ihlali anlamına geldiğine dikkat çekerek, “Bu yöntemler, işgal makamlarının Filistinli kadın rehineleri hedef alan baskı politikasında tehlikeli bir tırmanmaya işaret etmektedir” açıklamasında bulundu.
Ofis, ihlallerin derhal sona erdirilmesi, kadın rehinelerin korunması ve işgal güçlerinin sorumluluğunun uluslararası kamuoyuna taşınması için acil girişim çağrısı yaptı.