ABD'nin Lübnan ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yönelik baskıyı artırmak üzere Beyrut'a gitti. Lübnan ise herhangi bir müzakereden önce uluslararası 'garantiler' talep etme konusunda ısrar ediyor.
YDH - Suriye'deki gelişmelerin ışığında, ABD'nin Lübnan ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a bir ziyaret gerçekleştirdi.
Morgan Ortagus'un yerine atandığından bu yana üçüncü kez Lübnan'a gelen Barrack'ın ziyareti, planlanan tarihten üç gün öne çekildi.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Barrack'ın üç başkanla görüşerek Lübnan'ın ABD'nin notlarına ilişkin nihai yanıtını dinleyeceğini duyurdu.
Ziyaret öncesinde medya, Barrack'ın bu temaslarının Hizbullah'ın silahlarının geleceği ve Lübnan'ın kaderi açısından bir dönüm noktası olabileceği yönünde haberler yayımladı.
Barrack daha önce, ABD'nin silahların teslimi için takvimli bir eylem planı talep ettiğini belirtmiş, Lübnan'ı iç savaşla veya Suriye'ye ilhak edilmekle tehdit etmişti.
Lübnan'ın 'garanti' ısrarı
Bu ziyaret, Suriye'nin Süveyda kentinde yaşanan ve Hizbullah karşıtları dahil tüm Lübnanlıları endişelendiren olayların gölgesinde gerçekleşti.
El-Ahbar gazetesine konuşan konuya aşina kaynaklara göre, Süveyda'daki gelişmeler, Lübnanlı yetkililerin uluslararası "garantiler" konusundaki ısrarını daha da pekiştirdi.
Kaynaklar, Barrack'ın bu ziyaretinde, Hizbullah'ın silahlarına yönelik kamuoyu algısında bir değişim gözlemleyeceğini, zira diğer toplulukların da bu silahları kendileri için bir güvence olarak görmeye başladığını ifade ediyor.
Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un, Suriye'deki son gelişmelerin Lübnan'ın pozisyonunu güçlendirdiği görüşünde olduğu ve bu kez uluslararası garantiler elde etme hakkı üzerinde daha fazla duracağı belirtiliyor.
Aun'un, İsrail'in ateşkes anlaşmasına uymadığını ve dış garantilerin bunu sağlamada başarısız olduğunu gündeme getireceği kaydedildi.
Ayrıca Aun, Amerikalı yetkililerin daha önce Lübnanlılara örnek gösterdiği Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani'yi (Ahmed eş-Şaraa) emsal olarak sunacak.
Colani'nin İsrail'e yönelik tüm güvenceleri ve doğrudan müzakereleri, onu İsrail saldırganlığından koruyamadı. Bu durumun, Lübnan üzerindeki baskıyı daha da artıracak bir unsur olduğu değerlendiriliyor.
Washington'dan 'takvimli silahsızlanma' talebi
Siyasi çevreler, Barrack'ın ziyaretinin zamanlamasını, Washington'un Lübnan hükümetinden silahların münhasıran devletin kontrolünde olmasına ilişkin oybirliğiyle bir karar alması ve belirli bir takvim sunması talebiyle ilişkilendiriyor.
Buna karşılık Lübnan, silahların tesliminin ancak İsrail'in işgal ettiği noktalardan çekilmesi, saldırılarını durdurması ve esirleri teslim etmesinden sonra mümkün olabileceğini vurguluyor.
Beyrut, bu şartlar sağlandıktan sonra ülkeyi koruyacak bir savunma stratejisi için iç diyalogun başlayabileceğini ve 1701 sayılı BM kararına bağlılığını teyit ediyor.
Alınan bilgilere göre Barrack'ın bu kez yoğun bir gündemi olacak. Bu akşam ABD Büyükelçiliği'nin ev sahipliğinde bazı bakanlarla akşam yemeğinde bir araya gelecek olan Barrack, yarın da Milletvekili Fuad Mahzumi'nin vereceği yemekte diğer siyasi şahsiyetlerle buluşacak.
