Filistinli aktivistten sert iç eleştiri

img
Filistinli aktivistten sert iç eleştiri YDH

Gazze'den Halid Mansur, Filistin davasına içeriden gelen ihanetleri eleştirerek, elitlerin direnişten koptuğunu ve Gazze'nin yalnız bırakıldığını vurguladı.




YDH- Gazze'den yazan Filistinli siyasi aktivist Halid Mansur, Filistin davasının karşı karşıya olduğu iç krizleri ve bölgesel siyasi aktörlerin tutumlarını eleştiren dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.

Mansur, Filistin davasına yönelik ihanetlerin yalnızca dış aktörlerden değil, “içeriden de” geldiğini vurguladı.

Mansur, Gazze’de yaşanan ağır yıkıma ve direnişe rağmen, Filistinli elitlerin büyük bir bölümünün bu mücadeleden koptuğunu savundu. “Gazze’ye destek verdiğini söyleyen ama yıllardır boş tartışmalara gömülmüş Filistinli elitlerin acizliğine sessiz kalamayız.” ifadelerini kullanan Mansur, bu kesimlerin Siyonist projeye karşı verilen fedakârlıklarla bağı kalmadığını öne sürdü.

Yazısında Filistin halkının bir kesiminin bile Gazze’yi terk ettiğini belirten Mansur, bu durumu “bir tesadüf değil, yıllardır biriken ve derinleşen sorunların sonucu” olarak tanımladı. Bazı İslami hareketleri ve Gazze dışındaki Hamas temsilcilerini de eleştiren Mansur, bu grupların mezhep çatışmaları ve bölgesel rekabetlerle oyalanarak Filistin’in temel sorunlarını unuttuğunu söyledi.

Mansur, el-Fetih hareketini de hedef aldı. Fetih’in “yozlaşmış bir versiyonu”nun Filistin kimliğini aşındırdığını ve iş birliğini direnişe tercih eden bir yapıya dönüştüğünü ifade etti. Arap rejimlerinin ise İsrail’le normalleşme yarışına girdiğini ve Filistin’i hafızalardan silmeye çalıştığını belirtti.

“Aksa Tufanı” operasyonunun, tüm bu unutulmuşluğa karşı bir direniş ve hatırlatma hamlesi olduğunu savunan Mansur, Gazze’yi “son kale” olarak nitelendirdi. Ancak buna rağmen diasporadaki birçok Filistinli elitin sessiz kaldığını, kimilerinin bölgesel eksen siyasetleriyle, kimilerinin ise “sahte devrimcilikle” oyalanmaya devam ettiğini dile getirdi.

Ayrıca İslami hareketin ve özellikle İhvan-ı Müslimin’in (Müslüman Kardeşler) mevcut durumu da Mansur’un eleştirilerinden nasibini aldı. Mansur, “bozulmuş bir İhvan kimliği”nin ortaya çıktığını ve bu yapının Filistin davasına somut destek vermekte yetersiz kaldığını savundu. Gazze’deki direnişi eleştiren, Aksa Tufanı’nın meşruiyetini sorgulayan bu kesimlerin, “yük taşımak yerine teori üretmeye” yöneldiğini kaydetti.

Mansur, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Yeter artık! Bıktırdınız bizi, gerçekten! Bizden istenen başka başkentlerin borazanı olmak değil, Gazze’nin yaptığı gibi toprağımızı özgürleştirmeye çabalamaktır.”

 



Makaleler

Güncel