İsrail Polis Bakanı Itamar Ben-Gvir, 2.200'den fazla yerleşimciyle birlikte Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek Talmud ritüelleri gerçekleştirdi.

YDH- İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, pazar sabahı kalabalık bir Yahudi yerleşimci grubuyla birlikte Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek, Tisha B’Av (Yahudi Tapınağı’nın yıkılış günü) münasebetiyle Talmud ritüeller gerçekleştirdi. Bu kışkırtıcı adım, Filistinlilerden geniş çaplı tepki aldı ve tehlikeli bir tırmanış olarak nitelendirildi.
2.200’den fazla yerleşimci, yoğun İsrail polisi koruması altında Mescid-i Aksa’nın avlularına girerek grup halinde dualar etti, sloganlar attı, dans etti ve kutsal mekân içerisinde bağırarak taşkınlık yaptı. Tüm bu eylemlerin, işgal polisinin onayıyla gerçekleştiği ve İsrail yasalarına göre dahi açık bir ihlal teşkil ettiği belirtildi.
El-Meyadin'e göre, bu sırada Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya ve çevresindeki Eski Şehir’e açılan kapılardan geçişi engellendi.
Ben-Gvir, ilk kez kamuoyunun önünde, 10 Yahudi erkeğin oluşturduğu bir minyan (ibadet cemaati) ile birlikte Aksa’da açıkça dua etti. Bu olay, aşırı sağcı bakanın Müslümanlara ait kutsal mekânda aleni ibadet ettiği ilk an olarak kayda geçti. Aynı zamanda, ilk kez bir İsrail bakanı böylesine kışkırtıcı bir eylemi bizzat yönetti.
Ben-Gvir kışkırtıcı gündemini ilerletiyor
Bu baskınlar, “Tapınak” gruplarının son günlerde yaptığı çağrılar doğrultusunda organize edilmiş bir planın parçası. Bu gruplar, 3 Ağustos’u Mescid-i Aksa’ya “şimdiye kadarki en büyük baskın günü” olarak ilan etmeye çalıştı. Bu çağrılar, hükümetin tam desteğiyle hem dini hem de siyasi hedefleri hayata geçirme çabası olarak değerlendirilmekte.
Kudüs Valiliği, bu yılki olayın artan tehlikesine dikkat çekerek, “yıllardır Mescid-i Aksa’ya yönelik en ciddi tehdit” olarak nitelendirdi. Özellikle bugünkü baskının, yerleşimcilerin kutsal mekân içindeki davranışlarını sınırlayan dini ve hukuki kırmızı çizgileri resmi İsrail desteğiyle ihlal etmeyi hedeflediği belirtildi.
Ben-Gvir, geçtiğimiz günlerde İsrail polisine, yerleşimcilerin cami içinde şarkı söylemesine ve dans etmesine izin verilmesi talimatı vermişti. Filistinliler bu adımı, Mayıs ayında yaptığı “Tapınak Tepesi’nde artık dua ve secde serbesttir” açıklamasının ardından, zorla “yeni fiili durumlar” dayatmanın altyapısı olarak değerlendiriyor.