Ensarullah lideri el-Husi, İsrail bağlantılı deniz taşımacılığına yönelik ablukalarının sürdüğünü, Gazze’deki felaketin ise Arap ve Batı iş birliğiyle derinleştiğini belirtti; silahsızlanma çağrılarını ise “ahmaklık” olarak niteledi.

YDH- Yemen’deki Ensarullah Hareketi’nin lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, bugün yaptığı açıklamada, İsrail bağlantılı deniz taşımacılığına yönelik Yemen’in deniz ablukasının halen tam etkisiyle yürürlükte olduğunu belirtti.
“Düşmanının deniz taşımacılığına uygulanan ablukamız devam ediyor; etkili, sonuç alıcı ve başarılıdır.” diyen el-Husi, “Düşmanın ‘Eilat’ olarak adlandırdığı Ümm er-Raşraş limanı kapalıdır, çalışmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
El-Husi, Ensarullah’ın 14 füze ve İHA ile operasyonlar düzenlediğini duyurdu.
“Lid Havalimanı, Yafa, Hayfa ve Askalan’daki hedefler ile kuzey Kızıldeniz’de deniz hedeflerini vurduk.” dedi.
‘Filistin halkının acısı derinleşiyor’
El-Husi, konuşmasının Gazze bölümünde, orada yaşananları “sistematik bir aç bırakma kampanyası” olarak tanımladı. “Gazze’ye yardımın engellenmesinden bu yana geçen beş ay boyunca Filistin halkının çektiği acılar daha da arttı.” dedi.
Bu insani felaketten Arap ve Batılı ülkeleri de sorumlu tutan el-Husi şöyle devam etti: “Gazze’ye uygulanan kuşatma, bazı Arap ve Batı ülkelerinin iş birliğiyle gerçekleşti ve eşi benzeri görülmemiş bir kıtlık felaketine zemin hazırladı.”
“Gazze’de her saat başı açlıktan şehit olanların sayısı artıyor; başta bebekler ve her yaştan çocuklar geliyor.” ifadelerini kullanan el-Husi, “İsrail işgal güçlerince engellenen yardımlar hâlâ geçiş kapılarında yığılmış durumda.” dedi.
ABD ve İsrail’e sert suçlamalar
El-Husi, Gazze’deki askeri saldırılara ABD’nin de doğrudan katıldığını söyledi: “Gazze’deki Amerikan ve İsrail ölüm tuzaklarında şehit ve yaralıların oranı çok yüksek. Bunlar en iğrenç suçlar arasında.”
Ayrıca, “Amerikalıların da Gazze savaşında silah taşıyarak aktif rol aldığını, bunu ABD’li subayların bile kabul ettiğini” belirtti.
İsrail’in Gazze planlarına uyarı
İsrail’in Gazze’yi yeniden tamamen işgal etme niyetine de değinen el-Husi, böyle bir girişimin “çok büyük ve maliyetli bir bedeli olacağı” uyarısında bulundu. Ancak direnişin gücüne güvenini dile getirerek şöyle dedi:
“İsrail düşmanı, Gazze üzerindeki işgalini sağlamlaştırma ve tam kontrol sağlama konusunda başarısız olacak; bu savaşı sonuçlandıramayacak.”
El-Husi, Gazze’deki direnişçilere övgüde bulundu: “Gazze’deki mücahitler, eşi benzeri görülmemiş bir kararlılık ve cesaretle kahramanca cihad operasyonlarını sürdürüyor.”
İsrail’in, direniş eylemlerinin etkisi karşısında hayal kırıklığı yaşadığını da sözlerine ekledi.
Mescid-i Aksa, silahsızlanma ve Arap iş birliği
El-Husi, İsrail’in Mescid-i Aksa’daki ihlallerini de kınadı ve bunları “Müslümanlar için utanç verici ve kutsal bir sorumluluğa ihanet” olarak nitelendirdi. İsrail’in, Mescid-i Aksa’da “zamansal ve mekânsal bölünme” uygulamaya çalıştığını ve bunun “son derece tehlikeli bir adım” olduğunu vurguladı.
“El-Aksa’ya yönelik ihlaller karşısındaki sessizlik, utanç verici.” diyen el-Husi, İsrail’in bu ihlallerinin “Amerikan onayıyla gerçekleştiğini, dolayısıyla tam ortaklık anlamına geldiğini” söyledi.
“Mazlumları silahsız bırakmak ahmaklıktır”
Bölgedeki direniş hareketlerinin silahsızlandırılması yönündeki çağrılara da sert tepki gösteren el-Husi şöyle dedi:
“Bazı Arapların Siyonist suçlar karşısında bulduğu tek çözüm, Hamas’ı, Filistinli grupları ve Hizbullah’ı silahsızlandırmak oldu. Bu tam bir ahmaklıktır.”
“İşgal altındaki bir halkın elinden, en temel savunma araçlarını bile almayı istemek, büyük bir çılgınlık,” diyerek uyarıda bulunan el-Husi, bu söylemlerin “Amerikan ve İsrail çıkarlarının dayattığı tehlikeli yanılsamalar” olduğunu ifade etti.
“Düşmanlara karşı koymak ve suçluları püskürtmek için askeri güç temel bir gerekliliktir.” diyen el-Husi, “İsrail’in Lübnan’ı yeniden işgal etmesini engelleyen tek caydırıcı güç, direniş ve onun silahlarıdır.” diye konuştu.
“Silahsızlanma çağrısı, Amerikan-İsrail projesidir; bazı Araplar ise ne yazık ki bu çağrıya uymaya çalışıyor. Amerikalılar tarafsız değil; zulmün ortağıdır, ümmetin çıkarlarını umursamazlar.” dedi.
ABD ve İsrail için “soykırımcı zihniyet” uyarısı
El-Husi, iki devletli çözüm fikrini de “aldatmaca” olarak nitelendirdi: “İki devletli çözüm, insanları kandırmak ve işgale karşı gerçek bir Filistin ya da Arap hareketini engellemek için her zaman bir tuzaktı.”
ABD ve İsrail’i “varoluşsal tehdit” olarak tanımlayan el-Husi, şöyle devam etti:
“Amerikalılar, İsrail’i desteklemeyi bir onur sayıyor. Suçluluğu, zorbalığı ve zulmü destekliyorlar. Onlara göre Yahudilere ait toprak sadece Filistin değil, tüm bölge.”
İsrail ve Amerika’nın ideolojisi, davranışı ve uygulamalarının soykırımcı olduğunu söyleyen El-Husi, “Bu güçler tüm insan toplumları için bir tehdittir.” dedi.
Gazze için toplumsal seferberlik çağrısı
El-Husi, konuşmasının sonunda Yemenliler ile Arap ve İslam dünyasındaki halklara çağrıda bulundu:
“Eğer Arap ve İslam ülkelerinde halklar geniş çapta sokağa çıksaydı, bu yöneticilerin karar ve pozisyonlarını etkilerdi.”
“Rejimler halkı bastırınca milletler sustu, böylece iki milyarlık ümmet onursuz bir sessizliği kabul etti.” diye ekledi.
El-Husi, cuma günü başta başkent Sanaa olmak üzere Yemen’in çeşitli vilayetlerinde Filistin halkıyla dayanışma amacıyla kitlesel gösterilere katılım çağrısı yaptı.