İsrail güvenlik kabinesi, Gazze savaşının geleceğini belirleyecek kritik bir toplantı yaparken, Başbakan Netanyahu'nun "tam işgal" planı ile ordunun "sınırlı operasyon" önerisi arasında derin bir ayrışma yaşanıyor.

YDH - İsrail'de Başbakan Benyamin Netanyahu hükümeti ile ordu arasında Gazze savaşının geleceğine ilişkin gerilim tırmanırken, güvenlik kabinesi dün savaşın genişletilmesine yönelik senaryoları ele almak üzere kritik bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda, Netanyahu ve aşırı sağcı müttefiklerinin savunduğu Gazze'nin tamamen işgal edilmesi planı ile ordunun kayıpları azaltmayı hedefleyen daha sınırlı bir operasyon önerisi masaya yatırıldı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, dün yaptığı açıklamada, ordunun harekatın son aşamalarına geldiğini ve "hedeflerin yerine getirilip aşıldığını" söyledi.
Artık Gazze sınırında "yeni bir güvenlik gerçekliği" dayatma kapasitesine sahip olduklarını belirten Zamir, "bekleme ve idare etme" politikasının kabul edilemez olduğunu ve "Hamas'ın yenilgisi ile çöküşü"nün hedeflendiğini ifade etti.
Bu açıklamalara rağmen, ordu son günlerde Gazze içindeki asker sayısını azaltarak yüzlerce yedek askeri evlerine gönderdi.
İsrailli yorumcular bu adımı, "operasyonel olarak savaşın bittiği ya da bitmek üzere olduğu" şeklinde yorumladı.
Ancak Netanyahu, Fox News'e verdiği mülakatta, "Gazze'yi kontrol altına alıp halkını Hamas'tan kurtarma" niyetini yineledi.
Hükümet ve ordu arasında 'tam işgal' çatlağı
Siyasi ve askeri kanat arasındaki gerilim, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un bizzat devreye girerek Zamir'i araması ve "siyasi baskılar karşısında" desteğini iletmesiyle zirveye ulaştı.
Aşırı sağcı bakanlar, "tam işgal" seçeneğinde ısrar ederek aksi yöndeki askeri itirazların "yetki aşımı" olacağını savundu.
Bu atmosferde toplanan güvenlik kabinesinde iki ana plan tartışıldı. İlk plan, İsrail'in kontrolü altında olmayan kuzey ve orta Gazze'nin tamamen işgalini öngörüyor.
İkinci plan ise Hamas'ın "kalesi" olarak görülen ve daha önce girilmemiş noktalara yönelik kuşatma ve sınırlı operasyonları içeriyor.
Ordu, "esirlerin güvenliği ve asker kayıplarının azaltılması" gerekçesiyle ikinci planı önerirken, Netanyahu ise esirleri kurtarmak ve Hamas'ı bitirmek için en iyi fırsatı sunduğunu savunarak birinci plan için baskı kurdu.
Netanyahu'nun planı: Aylar sürecek yoğun savaş
Basına sızan bilgilere göre Netanyahu'nun planı, İsrail'in Gazze kenti ile orta bölgedeki mülteci kamplarını ele geçirerek halkı güneydeki Refah'ta bulunan "insani el-Mawasi bölgesi"ne sürmeyi hedefliyor.
Ordu, bu planın 4-5 ay sürecek yoğun çatışmalar gerektireceğini ve Hamas'ın tamamen ortadan kaldırılmasının "yıllar alabileceğini" tahmin ediyor.
Kulislerde, kabinenin eğiliminin tek seferde büyük bir operasyon yerine, Gazze'deki askeri faaliyetleri "aşamalı olarak" genişleterek Hamas üzerindeki baskıyı müzakerelerde koz olarak kullanmak olduğu belirtiliyor.
ABD'den işgale 'hukuki statü' şartı
Toplantıda savaş sonrası "ertesi gün" senaryoları da ele alındı. Netanyahu, İsrail'in Gazze'yi ilhak etmeyeceğini, geçici bir yönetim kurarak yetkiyi ileride Arap ya da uluslararası bir tarafa devretmeyi planladığını söyledi.
Bu noktada ABD'nin tutumu belirleyici bir rol oynuyor. Kanal 12, eski Başkan Donald Trump'ın Netanyahu'nun planına "karşı olmadığını" aktardı.
Aynı kanala konuşan bir ABD'li yetkili ise Washington'un kalıcı toprak ilhakına karşı olduğunu ve desteğin "Gazze'nin hukuki statüsünü değiştirmeyecek" şekilde verileceğini belirtti. Bu ifade, ABD'nin tüm Gazze'nin işgaline, kalıcı olmaması şartıyla destek verdiği şeklinde yorumlandı.
İşgal planına içeriden tepkiler büyüyor
Güvenlik kabinesi toplantısı sürerken, Kudüs'teki toplantı salonu önünde toplanan onlarca esir ailesi, "Çocuklarımızı feda etmeyin, müzakere yolunu arayın," diyerek gösteri yaptı.
Eski general ve siyasetçilerden oluşan, Yair Golan liderliğindeki Demokratlar Partisinin "generaller forumu" da Gazze'nin işgaline şiddetle karşı çıktıklarını ve bunun "ağır sonuçlar" doğuracağını açıkladı.