Hamas’ın altyapı yıkımı, lider suikastları ve ablukaya rağmen Gazze’de güçlü varlığını sürdürdüğünü belirten uzmanlar, hareketin uzun süreli yıpratma stratejisiyle İsrail’e direnç gösterdiğini ifade etti.
YDH- TheMediaLine’ın aktardığına göre, İsrail’in, 7 Ekim Aksa Tufanı’nın ardından Hamas’ı yok etmeyi amaçlayan savaşın üzerinden neredeyse iki yıl geçmesine rağmen hareket, Gazze’de hâlâ baskın güç olarak kalmaya devam ediyor.
TheMediaLine, altyapının tahrip edilmesine, üst düzey liderlerin suikastına ve ağır ablukanın sürmesine rağmen Hamas’ın yönetmeye, savaşmaya ve maaş ödemeye devam ettiğini bildirdi.
TheMediaLine’a göre, uzmanlar bu direncin tesadüfi olmadığını, Hamas’ın Gazze toplumuna derinlemesine nüfuz ettiğini, askeri olarak adapte olduğunu ve finansal taktiklerini modern çatışmalarda hayatta kalmak üzere evriltmiş olduğunu belirtiyor.
Moshe Dayan Merkezi Filistin Çalışmaları Forumu Başkanı Dr. Michael Milshtein, Hamas’ın yalnızca askeri bir kanat ya da siyasi bir parti olmadığını; eğitim, hayır işleri, camiler, gençlik kulüpleri ve kadın dernekleri aracılığıyla Filistin toplumuna kök saldığını vurguladı.
Milshtein, Hamas’ın sosyal altyapısının devam eden desteğin temel sebeplerinden biri olduğunu, askeri kanadında yaklaşık 25-27 bin üye kaybetmelerine rağmen örgütün dayanıklılığının ve yedeklerinin bulunduğunu ifade etti.
Filistin İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro Üyesi ve Lübnan Temsilcisi İhsan Ataya ise Hamas’ın siyasi kontrolünü soykırım ve açlık kampanyası altında bile sürdürdüğünü belirterek, sıkı örgütlenme ve güçlü güvenlik yapısının iç düzeni koruduğunu aktardı.
Hamas’ın askeri taktiklerinin değiştiği, büyük taburlar yerine üç ila yedi kişilik küçük, hareketli hücrelerin şehir içi gerilla savaşı yürüttüğü bildirildi. Ataya, Hamas’ın saha komutanlarının İsrail’in hava ve kara hakimiyetine rağmen saldırıları koordine ettiğini söyledi.
Uzmanlar, Hamas’ın yeraltı tünel ağının savaşçı, silah ve liderlerin Gazze içinde hareketini sağlamada kritik olduğunu belirtti.
TheMediaLine’a göre, Hamas finansal olarak ise üyelerine artık sadece nakit değil, gıda kolileri, su ve insani yardım malzemeleri şeklinde ödeme yapıyor.
TheMediaLine, BBC’nin raporuna dayanarak, Hamas’ın 7 Ekim öncesinde yeraltı sığınaklarında 700 milyon dolardan fazla nakit stokladığını ve bu paranın gizlice dağıtıldığını iddia etti.
Milshtein, Hamas’ın finansal sıkıntıda olduğunu ancak hep uyum sağladığını, drone kullanımı, çöl ağları üzerinden kaçakçılık ve Refah’daki arka kanallarla parayı hareket ettirdiğini ifade etti. Liderlik yapısının iç ve dış kanatlarının yakın işbirliği içinde olduğu, finansman ve stratejik kararların ortak alındığı vurgulandı.
İstanbul ve Doha’daki liderlerin Türkiye, Katar ve İran gibi ülkelerden bağış toplama ve paranın Gazze’ye ulaştırılmasından sorumlu olduğu öne sürüldü.
İsrail’in sınır kontrolü zorlasa da Hamas’ın hâlâ finansman yolları bulduğuna dikkat çekildi.
Son olarak, TheMediaLine uzmanlara dayanarak Hamas’ın stratejisinin hızlı askeri zaferden ziyade, İsrail’in dayanma gücünü ve küresel meşruiyetini aşındırmak üzerine kurulu olduğunu bildirdi.
Ataya, siyasi çözüm yollarının tıkandığını, bu yüzden Hamas’ın uzun süreli yıpratma savaşına yöneldiğini aktardı.
TheMediaLine, Hamas’ın zayıflamış olmasına rağmen ideolojisi, sosyal hizmetleri ve operasyonel esnekliği sayesinde savaş koşullarında varlığını sürdürdüğünü belirtti.
Milshtein, “Güçlü değiller ama ayaktalar. Bu bile Gazze gerçeğine ne kadar derinlemesine nüfuz ettiklerini gösteriyor.” dedi.
