Lübnan’ın Vadi Zebkin bölgesinde silah deposunda meydana gelen patlama, altı askerin hayatını kaybetmesine yol açarken, BM geçici gücü UNIFIL’in görev ve müdahale şekli kamuoyunda tartışma konusu oldu. Olay, UNIFIL’in yetkilerinin yenilenme sürecine denk gelerek bölgedeki gerilimi artırdı.
YDH- Lübnan’ın Vadi Zebkin bölgesinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlamada altı asker hayatını kaybederken, iki asker de yaralandı.
Patlamanın yaşandığı bölgede görev yapan Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) ile ilgili tartışmalar ise yoğunlaştı.
UNIFIL devriyelerinin görev alanlarında genellikle yüzlerce metre uzakta beklediği ve doğrudan müdahalede bulunmadığı belirtiliyor.
Kaynaklara göre, söküm ve tespit görevleri, ateşkes denetim komitesinin koordinasyonuyla yapılıyor.
Bu koordinatlar ise genellikle İsrailli güçlerin saha devriyeleri veya radar verilerine dayanarak UNIFIL’e ilettiği bilgiler doğrultusunda oluşturuluyor.
UNIFIL, şehit askerler için resmi bir taziye mesajı yayınlarken, patlama sonrası Lübnan ordusuna eşlik eden BM güçlerine yönelik kamuoyunda artan öfke sürüyor.
Patlamanın, BM Güvenlik Konseyi’nin UNIFIL’in yetkilerini yenileme kararını görüşeceği kritik bir döneme denk gelmesi ise şüpheleri artırdı.
Konuyla ilgili kaynaklar, yeni kararın “1701 sayılı Karar’ın uygulanmasına ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına karşı çıkanlara yönelik sert bir tutumu beraberinde getireceğini” ve UNIFIL’e “güç kullanarak silahsızlandırma yetkisi veren” yeni, gizli bir yetki verilmesinin gündemde olduğunu belirtiyor.
Lübnan Ordusu tarafından yapılan açıklamada, patlamanın, birliğin silah deposunu denetleyip içindekileri imha ettiği sırada gerçekleştiği belirtildi. Olayın ardından Ordu Komutanlığı, patlamanın nedenlerini araştırmak üzere bir Askeri Güvenlik Komitesi kurdu.
Yerel kaynaklar, patlamanın teknik bir hata sonucu füzelerin infilak etmesi ihtimali üzerinde duruyor.
Edinilen bilgilere göre, Mühendislik Alayı ile Beşinci Tugay, yaklaşık dört gün önce hedef alınan bir Hizbullah tesisinden füzeleri imha etmek amacıyla ortak operasyon düzenlemişti.
Patlamanın, füzelerin fırlatıcıya taşınması sırasında meydana geldiği değerlendiriliyor. Vadi Zebkin’de benzer patlamalar daha önce de yaşanmıştı.
16 Nisan’da Vadi el-Aziziye bölgesinde düzenlenen bir görev sırasında bir asker şehit düşmüştü.
20 Nisan’da ise bir tesisten patlatma alanına füze taşınırken meydana gelen patlamada dört asker, aralarında bir teğmenin de bulunduğu şekilde hayatını kaybetmişti.
Yapılan soruşturmalar, bu olaylarda insan hatasının etkili olduğunu ortaya koymuştu. İkinci Zebkin patlaması ise direnişin silahlarına yönelik yerel ve yabancı kışkırtmalar ile ordu ve direniş çevresi arasındaki gerilimin artığı hassas bir döneme denk geldi.
Şehit askerlerin kanı üzerinden siyasi çıkar sağlama çabaları, cenaze törenleri başlamadan önce Güney’den Baalbek ve güney banliyölerine kadar yayılan kampanyalarla gözlemlendi.
Yetkililer, soruşturma sonuçlanana dek patlamanın kesin nedenini açıklamaktan kaçınıyor.
