İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, ülkesine yönelik baskı ve teslim çağrılarını reddederek, diplomasi ve güvenlik hazırlıklarını sürdürdüklerini, direniş hareketlerinin halkın doğal tepkisiyle güçlendiğini ve müzakerelerin ancak ciddi diyalogla verimli olacağını vurguladı.
YDH- İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, İran’a yönelik baskı ve teslim olma çağrılarını “boş bir konuşma” olarak nitelendirerek, “İranlılar son savaşta teslim olmayacaklarını kanıtladılar” dedi.
Laricani, müzakerelerin ancak karşı tarafın savaşın boşuna olduğunu anlayıp sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışması durumunda verimli olacağını belirtti ve şu açıklamada bulundu:
“Müzakereleri başka amaçlarla bahane olarak kullanmak gerçek müzakereler oluşturmaz. İran’ın şartı ciddi müzakerelere girmektir.”
Laricani, savaş konusunda ise şöyle dedi:
“Savaş istiyorlarsa istediklerini yapsınlar, tövbe edip vazgeçtiklerinde yeniden müzakere masasına otursunlar”
Ayrıca, diplomasi ve güvenlik alanında ülkesinin hazırlıklarını sürdürdüğünü söyleyerek, özel oturumlarla olası açıkları gidermeye çalıştıklarını ve bilgisayar korsanlığı gibi tehditlerin sadece insan faktörüyle sınırlı olmadığını, modern teknolojik unsurları da kapsadığını vurguladı.
Nükleer meseleye ilişkin, Laricani, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan çekilme ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu belirtti ve bunun uygulanmasının akılcı ve fizibilitesi incelendikten sonra yapılması gerektiğini kaydetti.
Ayrıca, İran’ın nükleer silah elde etme amacının bulunmadığını yineleyen Sekreter, Tahran’ın diplomasiyi bir araç olarak sürdürdüğünü ve hiçbir zaman terk etmeyeceğini belirtti; karşı tarafın diplomasiyi bahane olarak kullanmasının işe yaramayacağını ifade etti.
Direniş hareketlerinin zayıflamadığını ve halkın çektiği acılardan doğduğunu belirten Laricani, Hamas ve Hizbullah üzerinden direnişin kararlılığına dikkat çekti.
Laricani'ye göre, Hamas’ın Gazze’deki varlığı ve İsrail’in kontrol çabalarına rağmen ayakta kalması direnişin gücünü gözler önüne serdi.
Hizbullah’a ilişkin olarak, Parti'nin ortaya çıkışının İsrail’in Beyrut’u işgal etmesi ve halkın boyun eğmeyi reddetmesinden kaynaklandığını vurgulayan Laricani, İran’ın yalnızca destek sağladığını, direnişin özü ve başarılarının Lübnan halkı tarafından yaratıldığını söyledi.
Aynı mantığın Irak için de geçerli olduğunu belirten Laricani, Amerikan işgaline karşı direniş hareketlerinin halkın doğal tepkisiyle ortaya çıktığını ifade etti.
Yemen bağlamında ise, direniş hareketi Ensarullah'ın varlığının önceden mevcut olduğunu, ancak ABD ve Suudi Arabistan’ın saldırıları başladığında direnişin öne çıktığını ve halkın kendini savunma iradesinin direniş hareketlerini şekillendirdiğini vurguladı.
