İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei, düşmanların askeri yollarla İran'ı dize getiremeyeceklerini anladığını ve şimdi hedeflerinin "ülke içinde ihtilaf çıkarmak" olduğunu söyledi. Hamenei, bu stratejiye karşı halkı, yetkilileri ve aydınları "milletin kutsal ve büyük birlik kalkanını" korumaya ve güçlendirmeye çağırdı.

YDH - İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei, İran'ın düşmanlarının askeri saldırılarda ağır yenilgiye uğradıklarını ve savaşla sonuç alamayacaklarını anladıklarını belirtti.
Hamenei, düşmanların bu nedenle şimdi "ülke içinde ihtilaf çıkararak" aynı hedefe ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.
İmam Ali bin Musa er-Rıza'nın şehadet yıldönümünde yaptığı konuşmada gündemdeki konuları değerlendiren Hamenei, "Halk, yetkililer, fikir ve kalem sahipleri, var güçleriyle milletin kutsal ve büyük birlik kalkanını korumalı ve güçlendirmeli," dedi.
Hamenei, İran'a yönelik 45 yıllık düşmanlığın nedenini, "İran halkı ve İslam Cumhuriyeti Amerika’ya boyun eğmeli," hedefiyle açıkladı.
"Amerika'nın asıl hedefi İran'ı boyun eğdirmek"
ABD'nin gerçek niyetinin İran'ı itaate zorlamak olduğunu ifade eden Hamenei, Amerikalı yetkililerin bu hedefi geçmişte terörizm, insan hakları ve demokrasi gibi başlıkların arkasına gizlediğini belirtti.
Hamenei, "Bugün Amerika’da iş başında olan şahıs meseleyi ifşa etti. Gerçek nedeni açıkça söyledi: ‘İran bizim sözümüzü dinlemeli.’ Yani aslında ‘İran halkı ve İslam Cumhuriyeti Amerika’ya boyun eğmeli’," diye konuştu.
Bu beklentinin İran halkına hakaret olduğunu vurgulayan Hamenei, "Millet, böyle çirkin bir beklentiden derinden incinmiştir ve bunun karşısında güçlü bir şekilde duracaktır," ifadelerini kullandı.
Hamenei, "Niçin Amerika’yla doğrudan müzakere edip sorunları çözmüyorsunuz?" diyenlerin yüzeysel düşündüğünü belirterek, "Zira işin aslı bu değil. Amerika’nın asıl hedefi gölgesinde bu sorunlar çözümsüzdür," dedi.
"Silahlı kuvvetlerin güç gösterisi dengeleri değiştirdi"
Düşmanların, millet ile sistem arasında mesafe olduğunu sanarak hayal kurduğunu söyleyen Hamenei, "Millet, sistemin, silahlı kuvvetlerin ve hükümetin yanında durarak hepsinin ağzına yumruğu indirdi," dedi.
İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetlerinin güç gösterisinin dengeleri değiştiren bir etken olduğunu kaydeden Hamenei, "Milletin büyük iş yapan silahlı kuvvetlerine teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da İran’ın ve ordusunun gücü günbegün artacak," diye ekledi.
"Milli birlik çelikten bir kalkandır"
Düşmanın son olaylardan çıkardığı dersin, İran'ı savaşla dize getiremeyeceklerini anlamaları olduğunu belirten Hamenei, bu nedenle içerde ihtilaf ve nifak çıkarma yoluna gittiklerini söyledi.
Hamenei, siyasi ve sosyal görüş ayrılıklarına rağmen milletin, ülkeyi savunma ve düşmana karşı durma konusunda tek vücut olduğunu ifade ederek, "İşte bu birlik düşmanın saldırısını önlüyor. Bu yüzden de onu yıkmaya çalışıyorlar," dedi.
Milli birliği korumanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan Hamenei, "Bu kutsal birlik, halkın kalplerinden ve iradelerinden oluşmuş bu çelikten kalkan zedelenmemeli. Bunu korumak, söz ve kalem ehlinin, araştırmacıların, sosyal medyada yazanların, milletin ve özellikle de üç kuvvetin yetkililerinin görevi," şeklinde konuştu.
"Siyonist rejime yardım yolları tamamen kesilmeli"
Konuşmasında Siyonist rejimi "milletlerin en nefret ettiği rejim" olarak anan Hamenei, İngiltere ve Fransa gibi destekçilerinin bile artık kınamak zorunda kaldığını ancak bu kınamaların sözde kaldığını belirtti.
Hamenei, Siyonistlerin çocukları açlık ve susuzluktan öldürmek gibi insanlık tarihinde görülmemiş cinayetler işlediğini söyledi.
"Bu iğrenç cinayetlerin karşısında yalnızca söz yetmez," diyen Hamenei, "Yemen halkının cesurca yaptığı gibi, Siyonist rejime yardım yolları tamamen kesilmelidir. Biz de İslam Cumhuriyeti olarak, elimizden gelen her işe hazırız," ifadelerini kullandı.
Hamenei, "Umudumuz, Allah’ın izniyle İran halkının ve bütün hak arayanların hareketine bereket vermesi, bu derin ve tehlikeli kanserin kökünü bölgeden söküp atmasıdır," diye ekledi.
Konuşmasının başında İmam Rıza'nın Horasan'a yolculuğunun "Ehl-i Beyt mektebinin olağanüstü yayılışı" ve "Aşura meselesinin İslam dünyasında hızla yayılması" gibi bereketleri olduğunu belirten Hamenei, bu yolculuğun "adaletsizlikle mücadele" felsefesini halkın zihninin merkezine yerleştirdiğini kaydetti.