Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, yayımladığı bildiride ülkenin “toplumsal barışı ve ulusal varlığı tehdit eden büyük bir siyasi felaketle karşı karşıya olduğunu” belirterek, “Çözüm, ulusal aile bilinciyle hareket etmekte ve egemenliği idrak etmekte yatıyor” dedi.

YDH- Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, yayımladığı kapsamlı yazılı açıklamada ülkenin derin bir siyasi krizin, toplumsal barışı ve ulusal yapıyı tehdit eden tehlikeli bir felaket sürecinin tam ortasında bulunduğunu vurguladı.
Kabalan, “Ulusal güvenin yokluğu, bu güvenin bilinçli olarak zedelenmesi ve toplumsal yapının parçalanmasıyla iç meselelerin uluslararasılaştırılmasında ısrar edilmesi, felaket niteliğinde bir durumdur ve Lübnan’ın varlığını tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.
Ülkenin “siyasi cinnet halinden” çıkarılması gerektiğini söyleyen Kabalan, “Medya üzerinden yürütülen siyasi fitne, kılıçtan daha yaralayıcıdır; kurucu bir ulusal bileşene yönelik amansız saldırılar ise ülkenin temelini sarsmaktadır” dedi.
Çözümün, ulusal dayanışma ve egemenlik bilincinde olduğunu kaydeden Kabalan, intikamcı politikalardan ve dış güçlerin etkisinden uzak durulması gerektiğini vurguladı ve ekledi:
“Dünkü Amerikan diplomatik saldırısı, ulusal onurun merkezine basarak ülkeyi eşi benzeri görülmemiş bir egemenlik felaketiyle karşı karşıya bıraktı. Bu dönem, boğuşma değil buluşma dönemidir. İcra makamlarının yetersizliği ve hükûmetin işlevsizliği tüm ülkeyi tehdit eder hale gelmiştir. Lübnan, dış müdahalelerden arındırılmış bir hükümet politikası olmadan ayağa kalkamaz.”
Lübnan’ın “tarihî ortaklık ve ulusal bir aile” olduğunun altını çizerek “Bu ülke, kurucu bileşenlerin haklarını yansıtan ulusal mutabakat olmadan ayakta kalamaz” ifadelerini kullanan Kabalan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Lübnan bugün, toplumsal barışı ve ulusal yapıyı tehdit eden büyük bir siyasi felaketin tam ortasındadır. Artık ulusal bir kurtuluş gereklidir. Bu sorumluluk, anayasal konumu gereği General Josef Aun’un omuzlarındadır. Cesaret bugün her zamankinden daha fazla gereklidir; çünkü başka seçeneğimiz yok: Tek çaremiz Lübnan’dır.”