BM Güvenlik Konseyi, Lübnan'daki barış gücü UNIFIL'in görev süresini 31 Aralık 2026'ya kadar uzatarak misyonu bu tarihten sonra sonlandırma kararı aldı. ABD ve İsrail'in planına göre mevcut gücün yerine, Körfez ülkelerinden birinin de katılacağı farklı yapıda yeni bir güç oluşturulacak.
YDH - Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Lübnan'da görev yapan Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) mevcut misyonunu sonlandırma kararı aldı.
Konseyin 15 üyesinin oybirliğiyle kabul ettiği karara göre, gücün görev süresi 31 Aralık 2026'ya kadar uzatılacak ve bu tarihten sonra kademeli çekilme süreci başlayacak.
Fransa tarafından hazırlanan karar metni, UNIFIL'in yerini Lübnan ordusunun almasını, güneydeki yıkılmış köylerin yeniden inşa edilmesini ve İsrail'in işgal ettiği bölgelerden çekilmesini içeriyor.
Ancak el-Ahbar'a konuşan askeri kaynaklar, "Uluslararası toplum, Lübnan ordusunun performansından İsrail memnun olmadıkça güneyi boş bırakmaz," değerlendirmesinde bulundu.
Yeni formülde Körfez ülkesi detayı
Sahadaki bu dönüşüm, UNIFIL'in tamamen sona ermesinden çok, yeni bir BM yetkisiyle farklı yapıda bir gücün kurulacağına işaret ediyor.
ABD ve İsrail tarafından hazırlanan plana göre, mevcut kuvvetin tasfiye edilerek yerine farklı bir bileşime sahip yeni bir gücün konuşlandırılması hedefleniyor.
Bu formül kapsamında Körfez ülkelerinden birinin de yeni güce katılımının kesinleştiği belirtiliyor.
Washington'un, Lübnan ordusunu İsrail'in talepleri doğrultusunda harekete geçmeye zorlamayı amaçladığı, ancak mevcut ordu yönetiminin böyle bir adıma sıcak bakmadığı ifade ediliyor.
Geçtiğimiz haftalarda ABD'li özel elçi Tom Barrack'ın bölge halkı tarafından protesto edilerek güneyden ayrılmak zorunda kalması, yerel halkın baskılara direndiğini göstermişti.
Sahada ABD-Fransa nüfuz mücadelesi
ABD ve İsrail'in UNIFIL'e yönelik tutumunun, Lübnan ordusunun performansıyla ilgili endişelerin ötesinde, Fransa'yı bölgedeki nüfuz mücadelesinde devre dışı bırakma amacı taşıdığı belirtiliyor.
2023 sonbaharında başlayan İsrail saldırılarıyla birlikte Paris'in rolünü sorgulayan kampanyaların arttığı ve İsrail ordusunun UNIFIL mevzilerini defalarca hedef aldığı biliniyor.
Fransa'nın el-Celil'in güneyindeki operasyonel kontrolü elinde tutması, Washington ve Tel Aviv için temel rahatsızlık noktalarından birini oluşturuyor.
Ateşkes müzakerelerinde ABD'nin liderliği üstlenmesiyle Fransa'nın daha da geri plana itildiği gözlemleniyor.
Paris'in bu duruma, sahada Hizbullah'a ait olduğu iddia edilen depolara yönelik denetimleri artırarak ve "başarı" açıklamaları yaparak karşılık verdiği, ancak bu adımların İsrail tarafından yeterli görülmediği kaydediliyor.
Lübnan kararı olumlu karşıladı
BM Güvenlik Konseyindeki oylamanın ardından Lübnan Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı kararı olumlu karşıladıklarını açıkladı.
Oylamada söz alan Lübnan'ın BM Daimi Temsilcisi Ahmed Arife, "Lübnan, UNIFIL'in hâlâ güvenlik ve istikrar için hayati önem taşıdığına inanıyor. 1701 sayılı karar uyarınca siyasi bir uzlaşmaya varılıncaya kadar devlet otoritesinin güçlendirilmesine ve İsrail'in tüm Lübnan topraklarından çekilmesine destek veriyor," diye konuştu.
Arife, İsrail'in günlük saldırılarının devam ettiğini ve yerinden edilen insanların köylerine dönmesinin önünde engeller bulunduğunu da sözlerine ekledi.
