Berri, Şeyh Naim Kasım'ın izinde: 'Silahlar onurumuzdur'

img
Berri, Şeyh Naim Kasım'ın izinde: 'Silahlar onurumuzdur' YDH

Lübnan’da direnişin silahları tartışması yeniden siyasetin odağında. Meclis Başkanı Nebih Berri, silahların yalnızca ulusal diyalogla ele alınabileceğini vurgularken, hükümet içinde yaşanan görüş ayrılıkları kabineyi krizin eşiğine taşıdı. İsrail saldırıları ve dış baskılar sürerken, Cumhurbaşkanı Aun diyalogdan yana tavır koyuyor; ordu ise kapasite yetersizliği nedeniyle Hizbullah’ı silahsızlandırma planını hayata geçirmekten uzak görünüyor.




YDH- Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İmam Musa Sadr ve iki yoldaşının kayboluşunun yıldönümünde yaptığı konuşmada, Hizbullah’ın son açıklamalarıyla aynı çizgide mesajlar verdi.

Berri, silahların tartışmasının yalnızca ulusal diyalog masasında yapılabileceğini, dış ya da iç baskıyla gündeme alınamayacağını söyledi.

Meclis Başkanı Nebih Berri, konuşmasında “Silahlar bizim gururumuz ve onurumuzdur” ifadesini kullanarak, direnişin silahlarının müzakere konusu olmayacağını vurguladı.

Berri, bu meselenin yalnızca anayasa ve görev yemini çerçevesinde, mutabakata dayalı bir ulusal diyalogla ele alınabileceğini belirtti.

Berri, Amerikan önerisinin silahları orduyla sınırlamayı öngörmediğini, aksine ateşkes anlaşmasının alternatifi olduğunu söyledi.

İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmediğini hatırlatan Berri, Netanyahu’nun açıklamalarını ve Lübnan’ı “İsrail rüyası”na dahil eden haritasını örnek göstererek saldırganlığın sürdüğünü ifade etti.

Parlamento Başkanı, İsrail saldırganlığına bel bağlayan ve ülke içindeki dengeleri değiştirmeye çalışan kesimleri hedef aldı; onları Lübnan’ın kurucu bir mezhebine zorbalık yapmakla suçladı.

Berri, “Şeytani akıllar ve kışkırtıcı söylemler, direnişin silahlarından daha tehlikelidir” dedi.

Meclis Başkanı, iç savaş senaryosunu körüklemek isteyenlere karşı diyalog köprüleri kurulması çağrısında bulundu.

Bu mesajı daha önce Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri aracılığıyla Cumhurbaşkanı Josef Aun ve Başbakan Nevaf Selam’a da iletmişti.

El-Ahbar’ın edindiği bilgilere göre Berri, Mitri’ye açık bir uyarı gönderdi.

Yarın yapılması planlanan kabine toplantısı sadece ordunun silahlarla ilgili hazırladığı plana ayrılırsa, bu gerginliği tırmandırmak anlamına gelecekti.

Berri, bu durumda iki Hizbullah bakanının oturumu boykot edeceğini, Emel Hareketi bakanlarının da toplantıyı terk edeceğini bildirdi.

Bu gelişme üzerine Mitri, Başbakan Salam’a oturumu ertelemesini tavsiye etti ve toplantı gelecek Cuma’ya bırakıldı.

Konuya yakın kaynaklar, hükümetin “en azından ulusal itibarını kurtarmak için” silahsızlanma kararını dondurması gerektiğini belirtiyor.

Kaynaklar, kararın İsrail onayına bağlanabileceğini, aksi halde Şii ikilisiyle cumhurbaşkanlığı ve hükümet arasında var olan anlaşmazlığın daha derinleşeceğini aktardı.

Mitri, iki gün önce Bakan Fadi Makki ve Meclis Başkanı Berri’yle bir araya gelmişti. Bu görüşmede, Cuma günkü kabine toplantısında Lübnan’ın asgari müşterekte birleşmesi için bir mutabakat sağlanmıştı.

Bu mutabakat, Kasım 2024 ateşkes hükümlerine bağlı kalmayı ve hükümetin silah satışı kısıtlaması kararını teyit etmeyi amaçlıyordu.

Ancak Başbakan Selam, bu mutabakatın ardından tutumunu değiştirdi.

Eş-Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, ABD elçisi Tom Barak’ın İsrail’den herhangi bir taviz ya da adım getirmediğini, dolayısıyla sürecin tıkandığını ima etti.

Ardından Suudi elçisi Yezid bin Ferhan’ın baskılarıyla geri adım attı ve Barak’ın girişimlerinin sonuçsuz kaldığı yönündeki Mitri açıklamasını gölgeledi.

Kaynaklara göre, Başbakan Selam bu tutumuyla Berri ve Hizbullah’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Aun ile varılan mutabakatı da baltalamış oldu. Ancak sorumluluğun sadece ona ait olmadığı, Cumhurbaşkanı Aun’un da orduyu zorla silahsızlandırmaya yönlendirme riskini görmesi gerektiği ifade ediliyor.

Bu noktada Cumhurbaşkanı Aun’un tutumu öne çıktı. Direnişe Vefa Bloğu lideri Muhammed Raad ile Cumhurbaşkanlığı temsilcisi Tuğgeneral Andre Rahal arasında yapılan görüşmede, Aun’un iç çatışmayı önlemek istediği, ülkenin güvenliğini korumaya önem verdiği mesajı iletildi. Raad’a göre Aun, ülkenin dış baskılarla çöküşe sürüklenmesini istemiyor.

Öte yandan, ordu hükümetin silahsızlanma planı üzerinde çalışıyor ancak büyük engellerle karşı karşıya.

Ordunun mevcut kapasitesi Hizbullah’ı zorla silahsızlandırmaya yetmiyor; siyasi uzlaşı, lojistik imkân ve insan gücü eksikliği açıkça görülüyor.

Bir askerin maaşının 300 doları bulmadığı koşullarda planın uygulanabilirliği de tartışmalı.

Nüfusun büyük kısmı yeni bir iç savaş ihtimaline ikna olmuşken ve İsrail saldırıları devam ederken, ordunun bu planı hayata geçirmekte isteksiz olduğu aktarılıyor.

Ancak siyasi otoritenin tutumunda ısrar etmesi halinde, ordunun Hizbullah’ı silah bırakmaya ikna etmek veya buna zorlamak için ayrıntılı, geniş kapsamlı bir plan hazırlamak zorunda kalabileceği belirtiliyor.



Makaleler

Güncel