Hamas temsilcisi Ahmed Abdulhadi, Lübnan-Filistin Diyalog Komitesi Başkanı Ramiz Dımeşkiye ile Lübnan'daki Filistinlilerin durumunu ve silah teslim planını görüşmek üzere hükümet binasında bir araya geldi. Görüşmede, tüm Filistinli grupları kapsayacak bir toplantı yapılması talebi dile getirilirken, Suudi Arabistan'ın Hamas'a yönelik yasaklama çabalarını sürdürdüğü kaydedildi.
YDH - Hamas'ın Lübnan Temsilcisi Dr. Ahmed Abdulhadi, dün Lübnan-Filistin Diyalog Komitesi Başkanı Ramiz Dımeşkiye ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Hükümet binasında düzenlenen buluşmada, Lübnan'daki Filistinlilerin durumu ve Beyrut ile Sur'daki kamplarda uygulanmaya başlanan Filistinli örgütlere ait silahların teslim planı ele alındı.
El-Ahbar gazetesinin edindiği bilgiye göre, Başbakan Nevaf Selam, Dımışkiye'ye (komitenin Başbakanlığa bağlı olması nedeniyle) Hamas ve diğer gruplarla iletişim kanalları açma talimatı verdi.
Amaç, şu ana kadar sadece el-Fetih Hareketi ile sınırlı kalan sürece bu grupları da dahil etmek. Dımışkiye'nin, silah teslimi konusunda koordinasyon sağlamak amacıyla çeşitli Filistinli grupları bir araya getirecek genişletilmiş bir toplantı düzenlemesi bekleniyor.
Hamas'tan tüm grupları kapsayan toplantı talebi
Hamas kaynaklarına göre, heyet görüşmede, silah dosyasının yanı sıra genel olarak Filistinli mültecilerin sorunlarının ele alınmasına yönelik görüşlerini sundu.
Direniş örgütü, "Silah, geri dönüş hakkının sembolüdür ve düşmanla adil ve kapsamlı bir Filistin sorunu çözümüne kadar süren silahlı çatışmayla bağlantılıdır" gerekçesiyle ilgili tüm gruplar ve güçleri bir araya getirecek bir toplantı düzenlenmesi talebini iletti.
Taraflar, önümüzdeki dönemde görüşmelere devam etme konusunda anlaştı.
Filistinli örgütlere ait silahların toplanması planını takip eden kaynaklar, "önümüzdeki dönemdeki baskının, çeşitli grupları silahlarını teslim etmeye ikna etmeye odaklanacağını, el-Fetih'in bu adımı atmasının ardından Hamas Hareketi'ni sıkıştırmak ve direnmesi halinde ister kampların içinde ister dışında olsun güç kullanarak başa çıkmak için bir girişim olduğunu" belirtti.
Kaynaklar, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın oğlu Yaser Abbas'ın, son Beyrut ziyareti sırasında Lübnanlı yetkililere babasının açık mesajını ilettiğini ekledi:
"Yönetim, Filistinli örgütlere ait silahların teslimine ilişkin karara uymayı reddeden herhangi bir gruba karşı Lübnan devletinin güç kullanmasını onaylıyor, gerektiğinde ordunun kamplara askeri müdahalesi de dahil."
Suudi Arabistan'ın Hamas'a yönelik yasaklama çabaları sürüyor
Aynı bağlamda el-Ahbar gazetesi, Suudi Arabistan'ın Lübnan'da Hamas'a yönelik büyük bir kışkırtma kampanyası yürüttüğünü öğrendi. Suudi yetkililerin, çeşitli resmi görevlilerle hareketin yasaklanması konusunu resmi olarak görüştüğü, Suudi güvenlik birimlerinin de Lübnanlı güvenlik birimleriyle dosyayı tartıştığı aktarıldı.
Bu görüşmeler, Lübnan askeri istihbaratının hareketin unsurlarını "yasadışı askeri faaliyet" iddiasıyla birçok bölgede gözaltına almasının ardından gerçekleşti.
Son gözaltına alınan grubun ise kamuya açık etkinliklere katıldığı biliniyor.
Hamas liderliği, Lübnanlı resmi makamlara, Lübnan'da herhangi bir askeri veya güvenlik faaliyetleri olmadığını, unsurlarının destek savaşı sırasında veya İsrail'in Lübnan saldırısı sırasında direniş operasyonlarına katılımının mevcut çatışmaya bağlı olduğunu ve Lübnan ile Hizbullah'ın ateşkes kararına bağlılık açıklamasının ardından hareketin, diğer tüm direniş grupları gibi, karara tamamen bağlı olduğunu bildirdiğini teyit etti.
Lübnan'da farklı görüşler
Yetkili kaynaklara göre, Başbakan Nevaf Selam'ın çevresindeki hava Hamas'a karşı en sert tutumu sergilerken, Cumhurbaşkanı Jozef Aun, "ordunun Filistin kamplarıyla çatışmaya sokulması macerasını" reddediyor.
Kaynaklar, ordu liderliğinin bu tutumu, silah teslim planı tartışılmaya başlandığında Filistin Yönetimi'ne ilettiğini doğruladı.
Kaynaklar ayrıca, Lübnan makamlarının şu anda Ramallah yönetimine bağlı Filistinli güvenlik birimlerinin liderlerinden, son zamanlarda Lübnan'da birden fazla kampta meydana gelen güvenlik olaylarında kullanılan silahların kaynağı hakkında açıklama talep etmeye çalıştığını belirtti.
Özellikle, çatışmalara karışan tarafların direniş gruplarıyla herhangi bir bağlantısı olmadığı ve bazılarının silahlarını doğrudan Ramallah yönetiminin kendi birimlerinden temin ettiği tespit edildi.
