Filistin direnişi ve Hizbullah’tan Yemen’e İsrail saldırısına tepki

img
Filistin direnişi ve Hizbullah’tan Yemen’e İsrail saldırısına tepki YDH

Filistin direniş grupları ve Hizbullah, Yemen’de sivil altyapıyı hedef alan İsrail saldırısını kınadı; Hamas Arap ve İslam ülkelerini sorumluluk almaya çağırdı, FHKC direnişi tek caydırıcı yol olarak vurguladı, Hizbullah ise gazetecilere yönelik saldırıyı “vahşi ve haince” buldu.




YDH- Filistin direniş grupları ile Hizbullah, çarşamba günü Yemen’e düzenlenen ve sivil altyapıyı hedef alarak çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan İsrail saldırısını kınadı.

Hamas’tan Arap ve İslam ülkelerine çağrı

Hamas, İsrail’in Yemen’e yönelik saldırısını kınadı. Açıklamada, saldırının uluslararası hukukun açık bir ihlali, ülke egemenliğine yönelik bir saldırı ve bölgede tırmanan İsrail saldırganlığının bir uzantısı olduğu kaydedildi.

Hareket, Yemen halkı, silahlı kuvvetleri ve Ensarullah hareketinin Gazze’deki Filistin halkına destek konusundaki kararlılığını takdir ettiğini bildirdi.

Hamas ayrıca, Arap ve İslam ülkeleriyle uluslararası toplumu ve kurumlarını, işgalin pervasızlığını dizginleme sorumluluğunu üstlenmeye ve Filistin halkına yönelik saldırıları ile bölge halklarının güvenlik ve istikrarına yönelik tehdidi durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.

FHKC: İsrail’i caydırmanın tek yolu direniş

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) de Yemen’e yönelik saldırıyı kınadı ve bunu “Amerikan himayesi altında Filistin’e ve Arap ulusuna yönelik süregelen saldırganlığın doğal bir uzantısı” olarak niteledi.

Cephe, yaptığı açıklamada, işgali caydırmanın tek yolunun direnişi tırmandırmak, sebat ve kararlılık göstermek ve Arap ülkelerinin elindeki tüm baskı araçlarını harekete geçirmek olduğunu kaydetti. Açıklamada, saldırılarda ABD yönetiminin başlıca ortak olduğuna da dikkat çekildi.

Açıklamada ayrıca, Yemen’in bu saldırılarla boyun eğmeyeceği, halkının ve silahlı kuvvetlerinin iradesinin kırılmayacağı, Gazze ve Filistin halkını desteklemek için mücadelesini kararlılıkla sürdüreceği belirtildi.

Cephe, Filistin, Yemen, Lübnan, Suriye, Katar ve tüm bölgedeki İsrail suçlarını durdurmak için “geniş ve öfkeli bir küresel ayaklanma” çağrısı yaptı. Açıklamada, uluslararası düzeyde süregelen suç ortaklığının, işgale işlediği suçları cezasız bir şekilde sürdürmesi için yeşil ışık yaktığı ifade edildi.

İslami Cihad: Saldırı, İsrail’in başarısızlığını ortaya koyuyor

Filistin İslami Cihad Hareketi de yayımladığı bildiride, “İsrail’in Yemen’in birçok vilayetinde devlet kurumlarını ve sivil altyapıyı hedef aldığını, kamu görevlilerini, gazetecileri ve sivilleri vurduğunu” belirterek saldırıyı şiddetle kınadı.

Açıklamada, İsrail’in ABD’nin siyasi desteği altında sivilleri öldürerek sivil altyapıyı hedef almasının, direniş güçleri karşısında zafer kazanamamasını ve güvenlik ile istihbarat aygıtlarının sahte bir zafer imajı üretme konusundaki başarısızlığını gözler önüne serdiği kaydedildi.

“Yemenli kardeşlerimizin şehit olan ailelerine en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Onları Filistin’in şehitleri olarak görüyoruz. Allah’tan onlara rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.” denildi.

Açıklamanın sonunda, “Cesur Yemen halkının düşmana doğrudan ağır darbeler indirmeyi sürdüreceğine ve masum Yemenli kanının dökülmesinin bedelini düşmana ödeteceğine eminiz.” ifadeleri kullanıldı.

Hizbullah: Gazetecilere yönelik saldırı vahşice

Hizbullah’ın Medya İlişkileri Ofisi, yayımladığı açıklamada, gazetecilerin ve medya kurumlarının hedef alınmasını kınadı. Açıklamada, saldırının “vahşi” ve “haince” olduğu belirtilerek bunun İsrail’den beklenmedik bir durum olmadığı ifade edildi.

Açıklamada, işgalin sürekli olarak suçlarını gizlemeye çalıştığı ve bunun da “terörist Netanyahu’nun iflas etmiş politikalarının bir yansıması” olduğu kaydedildi. Netanyahu’nun Gazze ve Batı Şeria’daki direnişi yenememesi ve Yemen’i İsrail hedeflerine saldırmaktan caydırmayı başaramaması nedeniyle “sahte bir zafer hikâyesi uydurmaya çalıştığı” belirtildi.

Hizbullah, Yemenli medya kuruluşlarıyla dayanışma içinde olduklarını bildirerek tüm medya organlarına, sendikalara ve insan hakları kuruluşlarına saldırıyı kınama ve Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) faillerine karşı dava açma çağrısı yaptı.