Bloomberg, İsrail’in Katar’daki saldırıları ile Rusya’nın Polonya’daki ihlallerinin, Trump yönetiminin açmazını derinleştirdiğini ve ABD politikasındaki ‘müttefikleri koruma ile düşmanlarla mücadele’ arasındaki karışıklığı ortaya koyduğunu bildirdi.
YDH- Bloomberg, İsrail’in Doha’daki Hamas yetkililerine yönelik saldırısı ile Rusya’nın NATO müttefiki Polonya hava sahasını ihlal eden insansız hava araçlarının, ABD Başkanı Donald Trump’ın “arkadaşlar ve düşmanlar ABD’ye eskisinden daha fazla saygı gösteriyor” iddiasına darbe indirdiğini belirtti.
Bloomberg’de yer alan haberde, Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, Katar’a savaş uçaklarıyla saldırmasından duyduğu “memnuniyetsizliği” dile getirdiği, ancak genel olarak daha fazla “müdahale etmekten kaçındığı” bildirildi. Trump’ın Rusya’nın Polonya hava sahasındaki dron ihlali için herhangi bir kınama yapmadığı, bunun bir “hata” olabileceğini ancak kendisinin bu durumdan “memnun olmadığını” söylediği aktarıldı.
Haberde, Trump’ın bu tepkisiz tutumunun, dünyanın çözülmesi zor çatışmalarını çözme konusundaki iddialarıyla çeliştiği belirtildi. Trump’ın, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının beklenenden daha zor olduğunu kabul ettiği, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisi için bir anlaşma yapmak istediğini söylediği kaydedildi.
Bloomberg’e göre, Dış İlişkiler Konseyi’nde kıdemli uzman Elliott Abrams, ABD politikasında “fazla belirsizlik” bulunduğunu belirterek, “Bir yandan Hamas ve terörizmine karşı en güçlü tutumdayız, ama diğer yandan Katar’ın desteğini görmezden geliyoruz.” dedi. Abrams ayrıca, ABD’nin Rusya politikası konusunda da “daha net” olunması gerektiğini ifade etti.
Haberde, Beyaz Saray’ın, İsrail’in Katar’daki saldırısının ABD’nin “onayı olmadan gerçekleştirildiğini” bildirdiği; bu durumun Trump’ı iki müttefik arasında zor bir konuma soktuğu ve Trump’ın üzüntü belirttiği, benzer bir durumun tekrar yaşanmaması için “söz” verdiği aktarıldı.
Netanyahu ise saldırının “tamamen bağımsız bir İsrail operasyonu” olduğunu iddia etti.
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani ise CNN’e yaptığı açıklamada, saldırının 7 Ekim 2023’te Hamas tarafından kaçırılan İsrailli esir sayısının serbest bırakılması umutlarını ortadan kaldırdığını ifade etti.
Haberde, Beyaz Saray’ın olayı “barış fırsatı” olarak nitelendirdiği, Netanyahu’nun açıklamalarını yinelediği, Trump’ın ise tek taraflı saldırıdan “çok memnun olmadığını” söylediği aktarıldı.
Bloomberg’e göre, CSIS’ten Jon Alterman, Katar’daki saldırının “İsrail hükümetinin kurallar yerine kabiliyetleri temel aldığının açık bir işareti” olduğunu belirtti. Alterman, İsrail’in Hamas’ı tamamen yok etmeyi hedeflediğini ancak birçok müttefikinin bunun imkânsız olduğunu söylediğini aktardı.
Haberde, Katar’ın NATO üyesi olmayan önemli bir müttefik olduğu ve Ortadoğu’daki en büyük ABD askeri üssüne ev sahipliği yaptığı; Katar hava savunma sistemlerinin Haziran’da İran saldırısına karşı el-Udeyd Hava Üssü’nün korunmasında “kritik rol” oynadığı kaydedildi. ABD’nin operasyon başladıktan hemen sonra Katar’ı bilgilendirmesinin, İsrail’in önceden ABD’yi bilgilendirmemiş olmasını açıklayabileceği iddia edildi.
Bloomberg’e göre, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Vasily Nebenzya, Güvenlik Konseyi toplantısında, Washington’un “sessiz diplomasi” politikasının sonuç vermediğini ve yeni riskler oluşturduğunu belirtti.
Haberde, Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan görüşmeler yaparak Batı tarafından dışlanan liderle temas kurduğu; cezaevi ve nihai kalıcı çözümün yakın olabileceğini öne sürdüğü ifade edildi.
Bloomberg’e göre, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının devam ettiği ve Polonya’nın bir havaalanını kapatıp jetleri acil kalkışa hazırladığı bildirildi. Bu gelişmelerin, müttefiklerin Trump’ın Putin’e karşı “yeterince agresif olmadığını” düşündüğünü gösterdiği aktarıldı.
Eski Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, “Bir kişi kazara Polonya’ya birden fazla dron göndermez. Bu kasıtlı bir saldırıdır.” dedi.
Bloomberg’e göre, Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Kongre’nin Trump’a uygulanacak “yeni yaptırımlar ve tarifeleri” yetkilendirmeye hazır olduğunu, Avrupa ülkelerinin de Rusya’dan petrol alan Hindistan ve Çin’e kendi yaptırımlarını uygulaması gerektiğini belirtti.
Haberde, Carnegie Endowment’tan Christopher Chivvis’in, ABD Başkanı’nın bu tür ihlalleri kabul edilemez olarak nitelendirmesi gerektiğini söylediği; kasti olmayan hatalarla kasıtlı saldırıların ayrımının yapılması gerektiğini belirttiği aktarıldı.
