ABD Suriye diplomatlarını neden görevden aldı?

img
ABD Suriye diplomatlarını neden görevden aldı? YDH

ABD’nin İstanbul merkezli Suriye Bölgesel Platformu’nda görev yapan diplomatların ani şekilde görevden alınması, Washington’ın HTŞ ile SDG arasındaki entegrasyon sürecine denk geldi. Görev değişikliklerinin Suriye politikasında bir yön değişikliğine işaret etmediği belirtiliyor.




YDH- ABD’nin fiili Suriye misyonunu yürüten Suriye Bölgesel Platformu (SRP) kapsamında İstanbul’da görev yapan Amerikalı diplomatların ani bir kararla görevden alındığı haberi ilk kez Reuters tarafından duyuruldu.

Habere göre ABD’li bir diplomatik kaynak ve iki Batılı diplomat dahil farklı kaynaklar, bu kişilerin beklenmedik şekilde ve kendi istekleri dışında görevden ayrıldığını aktardı.

DW’nin ulaştığı ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise personel konularına yorum yapmadıklarını belirterek, Suriye üzerine çalışan çekirdek kadronun farklı lokasyonlardan görevine devam ettiğini vurguladı. Ancak bakanlık, bu gelişmenin ABD’nin Suriye politikasında yön değişikliğine işaret edip etmediği sorusuna yanıt vermedi.

SRP, Trump yönetiminde hem Suriye özel temsilciliğini hem de ABD’nin Türkiye Büyükelçiliğini yürüten Thomas Barrack’a bağlı olarak çalışıyordu.

2012’de Şam’daki büyükelçilik kapatıldığından bu yana Washington’ın Suriye politikasını yönlendiren ana yapı da bu platform olmuştu.

Görevden almaların bir politika değişikliğine işaret edip etmediği sorusu gündeme gelirken, Reuters’a konuşan bir kaynak bu kararın ABD’nin Suriye stratejisini etkilemeyeceğini söyledi.

Aynı kaynağa göre değişiklik, personel ile Beyaz Saray arasında yaşanan görüş ayrılıklarına da dayanmıyor.

Diplomatların görevden alınması, Washington’ın Suriye’deki müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimiyle entegre etmeye çalıştığı bir döneme denk geldi.

DW’nin konuyla ilgili olarak Beyaz Saray ve ulusal güvenlik çevrelerine yönelttiği sorular ise yanıtsız kaldı.

Uluslararası basında yer alan haberlerde, görevden alınan diplomatların Biden döneminde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu Beyaz Saray Koordinatörü olan Brett McGurk’un ekibinden kaldığı bilgisi öne çıktı.

2015-2018 yılları arasında IŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyonu Özel Temsilcisi olan McGurk, Washington’ın Suriye’de DSG ile yakın çalışmasının en güçlü savunucularındandı.

Öte yandan Washington, 10 Mart’ta HTŞ lideri Colani ile SDG Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için bastırıyor.

Bu mutabakat, DSG’nin askeri ve idari olarak HTŞ ordusuna entegre olmasını öngörüyor. Ancak anlaşma hâlâ uygulanmadı; hedeflenen takvim ise 2025 yılının sonuna kadar.

SDG, HTŞ'nin 'savunma bakanlığına' doğrudan bağlanmak yerine özerk bir güç olarak entegre olmak istiyor. Ankara ve HTŞ bu formüle kesin biçimde karşı çıkıyor.

Suriye’nin kuzeydoğusunda HTŞ'ye bağlı güçler ile Türkiye’nin desteklediği birliklerle yer yer çatışan SDG, 8 Aralık 2024 sonrası dönemde elde ettiği özerkliği koruyabileceği adem-i merkeziyetçi bir yönetim arayışında.

Barrack, 16 Eylül’de Şam’da HTŞ'nin 'dışişleri bakanı' Esad Şeybani ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi ile görüşmüştü. Bugün Suriye’de yeni yönetime bağlı güçler ile SDG'yi Fırat Nehri ayırıyor. İki taraf arasındaki mesafe, Deyr ez-Zor’daki köprüde yalnızca 200 metreye kadar düşüyor.

ABD destekli SDG ise Fırat’ın doğusunda, enerji kaynaklarının bulunduğu bölgeler başta olmak üzere ülkenin üçte birine hâkim.

ABD, Nisan 2025’ten itibaren Suriye’deki askeri varlığını azaltmaya başladı; Haziran’da üs sayısını sekizden bire indirdi. Şu anda kuzeyde, IŞİD’e karşı olduğu iddia edilen operasyonlarda SDG'yi destek için yaklaşık bin Amerikan askeri bulunuyor.

İlgili Haberler