Washington yönetimi, İsrail ve Rusya vatandaşı casus Elizabeth Tsurkov’un serbest bırakılması konusunda Iraklı taraflarla 'herhangi bir pazarlık yapmadıklarını' iddia etti.
YDH - Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Rusya vatandaşı casus Elizabeth Tsurkov’un serbest bırakılması için herhangi bir anlaşma yapılmadığını öne sürdü.
Washington, bu adımın Başkan Donald Trump’ın yürüttüğü azami baskı politikasının sonucu olduğunu, pazarlık ya da tavizle sağlanmadığını iddia etti.
ABD’nin Bağdat Maslahatgüzarı Joshua Harris, Şafak News’e yaptığı açıklamada, “Başkan Trump’ın talimatları son derece netti: Tüm Amerikalı ve çifte vatandaş rehineler, hiçbir koşul olmadan serbest bırakılmalı,” dedi.
Harris, “Tsurkov ile tahliyesinden sonra buluşmak benim için onurdu. En önemlisi, artık ailesinin yanında güvende. Asıl mesele bu,” ifadelerini kullandı.
Harris, Irak hükümetinin, serbest bırakma sürecinde fidye, takas ya da başka bir taviz içeren herhangi bir anlaşma olmadığını ABD tarafına teyit ettiğini belirterek, “Bu, Amerika’nın ve Başkan’ın yaklaşımını açıkça ortaya koyuyor: Barış, güç sayesinde sağlanır; zayıf uzlaşmalarla değil,” diye konuştu.
Tsurkov, Mart 2023’te Bağdat’ta bir kafede saha araştırması yaparken gözaltına alınmıştı. İki yılı aşkın bir süre tutulduktan sonra, Irak hükümeti 9 Eylül’de casusun ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğine teslim edildiğini duyurdu.
Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Tsurkov’un gözaltına alınmasından Irak Hizbullahını sorumlu olduğunu belirtti.
Tsurkov’un “ağır işkencelere maruz bırakıldığını” iddia eden Trump, “Amerikalı rehineleri elinde tutan herkese sesleniyorum: Güvende olmayacaksınız. Herkes derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalı,” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Tsurkov'un serbest bırakılmasını “aylar süren yoğun güvenlik çalışmalarının sonucu” olarak tanımladı.
Sudani, “Hiçbir tarafın Irak topraklarını ülkenin itibarını zedeleyecek veya egemenliğini ihlal edecek şekilde kullanmasına izin vermeyeceğiz,” dedi.
Başbakan ayrıca, operasyonu “tamamen Irak’a ait bir güvenlik başarısı” olarak niteledi.
Maslahatgüzar Harris ise sözlerini, “Bu suçun baştan yaşanmaması gerekirdi. Irak yasalarının, ülkedeki yabancıları hedef alan her türlü kaçırma olayına karışanlara karşı tavizsiz uygulanacağına inanıyoruz,” diyerek noktaladı.
