Mondoweiss’in araştırmasına göre, New York’taki JFK Havalimanı’ndan İsrail’in Nevatim Hava Üssü’ne taşınan silah parçaları, F-35 jetlerinin Gazze’deki bombalı saldırılarını sürdürebilmesini sağlıyor.
YDH- Mondoweiss’te yayımlanan Shaniyat Turani’nin araştırmasına göre, 16 Temmuz 2025’te Challenge Airlines’a ait bir Boeing 747 uçağı New York’taki JFK Havalimanı’ndan kalktı. Kargo listesinde Lockheed Martin’den gönderilen 347 kilogramlık bir yük bulundu. İçinde, bir F-35 savaş uçağının 2.000 librelik bombaları bırakmasını sağlayan BRU-68 bomba bırakma ünitesi vardı.
Uçağın son durağı, Gazze’yi bombalayan F-35I filosuna ev sahipliği yapan işgal altındaki güney İsrail’deki Nevatim Hava Üssü oldu.
Mondoweiss’in aktardığına göre, bu yalnızca tek bir transfer değildi. Filistinli Gençlik Hareketi tarafından paylaşılan dahili sevkiyat kayıtları ve uçuş verileriyle karşılaştırmalı incelemeler, New York’tan İsrail’e düzenli şekilde ABD yapımı silah parçaları gönderildiğini ortaya koydu.
Savaş uçaklarına, füze rampalarına ve mühimmata ait parçalar, İsrail’in Gazze’de evleri, okulları ve hastaneleri bombaladığı sırada ticari kargo uçuşlarıyla JFK’den ayrılmaya devam etti. Bu sevkiyatların mevcut soykırımdan önce başladığı, ancak 7 Ekim 2023’ten sonra büyük oranda arttığı kaydedildi.
2–23 Temmuz tarihleri arasında JFK’den İsrail’e en az altı silah sevkiyatı doğrulandı. Waybill belgeleri, uçuş verileri ve dahili kayıtların Mondoweiss ile paylaşılmasıyla bu durum teyit edildi. Bu bulgular, daha önce The Intercept ve The Ditch tarafından yapılan haberlerin derinleşmesini sağladı.
Filistinli Gençlik Hareketi’nden Kelim Heva, “Bu kayıtların gösterdiği şey, Gazze’deki soykırımın yalnızca Washington’da üretilmediği; New York’ta, gözümüzün önünde kolaylaştırıldığıdır. JFK, halkımızı öldüren silahların geçit kapısı haline gelmiştir.” dedi.
Sivil havalimanında ölümcül kargo
Mondoweiss’in bildirdiğine göre, Challenge Airlines’ın ICL982 sefer sayılı uçağı neredeyse rutin biçimde JFK’den Tel Aviv’e hareket ediyor. Uçaklar çoğunlukla elektronik, gıda ürünleri ve posta taşıyor. Ancak aynı kargolar arasında “uçak parçaları” ya da “tehlikeli maddeler” ibaresiyle işaretlenen kasalar da bulunuyor.
Temmuz ayında izlenen sevkiyatlar arasında şunlar yer aldı:
Lockheed Martin’den uçak gövde parçaları ve füze rampası destekleri
Elbit Systems uçaklarında kullanılan yakıt valfleri
Israel Military Industries için mühimmat bağlantı kapları
F-35 için BRU-68 fırlatma ünitesi
Savaş uçakları için kanat ucu koruyucu lensler
Bir JFK kargo çalışanı Mondoweiss’e yaptığı açıklamada, “Çoğumuz sadece kargo etiketlerini tarıyoruz, içeriğin ne olduğunu bize söylemiyorlar. ‘Gizli’ ya da ‘mahrem’ yazan paketler geldiğinde soru sormamamız gerektiğini biliyoruz. Normal kontrolleri atlıyorlar, biz sadece yüklüyoruz” dedi.
Başka bir kargo işçisi ise büyük askeri sevkiyatların yapıldığı günlerde farkı hissettiklerini belirtti: “Paletler daha ağır, sıkı sarılmış oluyor ve üzerinde normal kargoda görmediğimiz etiketler var. Güvenlik sürekli etrafta oluyor. Bize hiçbir şey söylenmiyor, sadece yüklememiz isteniyor.”
Neden JFK?
Uluslararası silah ticaretini inceleyen Shadow World Investigations grubundan Jack Cinamon, JFK’nin İsrail’e yapılan silah sevkiyatında stratejik bir merkez olmasının iki nedeni olduğunu belirtti. Cinamon, “Doğu yakasında birçok mühimmat ve patlayıcı deposu bulunuyor. Bu noktalara yakın olması JFK’yi çok daha avantajlı kılıyor” dedi. Ayrıca, Challenge ve FedEx gibi büyük kargo şirketlerinin JFK’de tam lojistik merkezlere sahip olmasının savunma sanayi için örtü sağladığını ekledi.
Havalimanının patlayıcı ve tehlikeli maddeleri depolama kapasitesine sahip olması da askeri kargonun sivil lojistik altında gizlenmesini kolaylaştırıyor. Mondoweiss’e göre, Dallas-Fort Worth, Memphis International ve Oakland da bu ağda önemli transit noktaları arasında yer alıyor.
Nihai durak: Nevatim Hava Üssü
Raporda belirtildiğine göre, sevkiyatların nihai adresi Negev Çölü’ndeki Nevatim Hava Üssü. Burada İsrail’in F-35I “Adir” savaş uçakları bulunuyor. JFK’den gönderilen BRU-68 üniteleri, bu jetlerin 2.000 librelik GBU-31 bombalarını bırakmasını sağlıyor. Bu parçaların hızlı yıprandığı ve sık sık yenilenmesi gerektiği aktarıldı. Yakıt valfleri, hedefleme konsolları ve koruyucu lensler de aynı güzergâhtan gönderilerek uçakların sürekli savaş hazır durumda kalmasına olanak tanıyor.
Mondoweiss, bu hattın “Lockheed Martin fabrikasından JFK kargo alanına, oradan da Refah’taki bombaların açtığı kraterlere” uzanan kesintisiz bir zincir oluşturduğunu belirtti.
Hukuk, politika ve suç ortaklığı
Uluslararası Silah Ticaret Düzenlemeleri (ITAR) kapsamında İsrail’in bazı silah bileşenleri için lisans hızlandırma ayrıcalıkları bulunduğu kaydedildi. Ancak ABD’nin Silah İhracatı Kontrol Yasası ve Leahy Yasası, insan hakları ihlalleri işleyen askeri birimlere yardımı yasaklıyor. Buna rağmen sevkiyatlar devam etti.
Amnesty International’dan Patrick Wilcken, Mondoweiss’e yaptığı açıklamada, İsrail’e silah transfer eden her devletin “soykırım ve savaş suçlarına ortak olma riski taşıdığını” ve Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirtti. Wilcken, “Uluslararası insancıl hukuk, savaş suçları işlenme riski bariz olan taraflara silah sevkiyatını yasaklamaktadır.” dedi.
Wilcken ayrıca, şirketlerin de hukuki sorumluluk riski taşıdığını ifade etti. “Ürünlerinin bu suçlarda kullanılacağını bile bile sağlayan şirketler ve yöneticileri uluslararası hukuk kapsamında suç ortağı kabul edilebilir.” dedi.
Amnesty’nin, İsrail’e yönelik silah transferlerinin tamamen durdurulması çağrısını yinelediği kaydedildi. Belçika ve Hollanda’da açılan davalar sonucu İsrail’e sevkiyatların durdurulduğu, ancak Fransa ve İngiltere’de benzer girişimlerin başarısız olduğu aktarıldı.
Kongre’nin rolü
Mondoweiss’in bildirdiğine göre, JFK Havalimanı ABD Kongre üyesi Gregory Meeks’in bölgesinde bulunuyor. Meeks, Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli üyesi olarak silah satışlarının denetlenmesinde kilit rol oynuyor. 2021’de İsrail’e 735 milyon dolarlık mühimmat satışına geçici olarak ara verilmesini talep etmiş, 2024’te de F-15 savaş uçakları için ek güvenceler istemişti.
Ancak Meeks’in uzun süredir AIPAC’tan destek aldığı, seçimlerde 400.000 dolardan fazla bağış topladığı kaydedildi. Mondoweiss, Meeks’in bölgesinden yapılan bu sevkiyatlarla ilgili yorum talebine cevap vermediğini aktardı.
Protesto ve bastırma
Mondoweiss’in haberine göre, 9 Temmuz’da aktivistler JFK önünde Elbit Systems parçalarının sevkiyatını durdurmak için toplandı. Yetkililer ise kapsamlı bir güvenlik önlemi aldı. Liman İdaresi, MTA ve NYPD tüm terminallere erişimi engelledi, basını alana sokmadı.
Bir protestocu, “Her yönden engellendik. Polis barikatları o kadar gerideydi ki kargo alanını göremiyorduk. Ne uçakları, ne yükleme kamyonlarını, hiçbir şeyi. Uçuşların yapılıp yapılmadığını bilmemiz imkânsızdı. Bu bilinçli bir engelleme gibi hissettirdi.” dedi.
Başka bir aktivist ise “Halkın buna tanıklık etme hakkını engellediler.” ifadelerini kullandı.
Haberde, protestolara rağmen uçağın planlandığı gibi havalandığı kaydedildi.
