Baabda’da açık sözlü görüşme: Hizbullah “gerilim istemiyoruz” mesajı verdi

img
Baabda’da açık sözlü görüşme: Hizbullah “gerilim istemiyoruz” mesajı verdi YDH

"Baabda’daki Aun-Raad görüşmesi, samimi ve yapıcı bir atmosferde geçti, karşılıklı nezaket sınırında kalınmadı. Görüşme, ileride yapılacak daha kapsamlı temaslara zemin hazırladı."




YDH - Lübnan siyasetinde tansiyon Ruşe kayalığı kriziyle yükselirken, Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile Hizbullah’ın meclis grubu başkanı Muhammed Raad, Baabda’da bir araya gelerek iç barışın korunması ve gerilimin düşürülmesi konusunda mutabakata vardı. Ed-Diyar gazetesi muhabiri İbrahim Nasruddin'in aktardığına göre İsrail’in güneydeki saldırıları iki mühendisin hayatına mal olurken, ordu önümüzdeki günlerde sunacağı raporla hem UNIFIL ile işbirliğini hem de Hizbullah’la sahadaki koordinasyonu vurgulamaya hazırlanıyor. Başbakan Nevaf Selam ise tepkisini güvenlik kurumlarına yöneltip Ruşe hadisesine takılı kalmış durumda.

Bölgeyi ve Lübnan’ı kuşatan ağır tehditlere, seçim yasası üzerinden süren siyasi “kavga”nın ülkeyi kilitleyip seçimlerin kaderini tehdit etmesine ve İsrail saldırılarının devletin otoritesini zedelemesine rağmen, Başbakan Nevaf Selam, Ruşe kayalığı krizini aşmamaya kararlı görünüyor.

Selam, Beyrut heyetlerini ve siyasi-askeri liderleri başbakanlığa çağırmaya devam ederken, İsrail’in Hırdeli yolu üzerindeki saldırısında şehit düşen iki Lübnanlı mühendise ya da İsrail güçlerinin Özgürlük Filolarıyla Gazze’ye gitmeye çalışan Lübnanlılar Muhammed el-Kadri ve Lina Tabal’ı tutuklamasına kayıtsız kaldı.

Bu sırada, hükümetin 5 ve 7 Ağustos ile 5 Eylül oturumlarından sonra uzun bir kesintinin ardından Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Direnişe Vefa İttifakı Başkanı Milletvekili Muhammed Raad ile Baabda’da görüştü. Görüşmede Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrey Rahal da yer aldı.

Rahal, mekik temaslarıyla kopan bağı yeniden kurmayı başardı. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, “görüşmede, milli menfaati en üst düzeyde gözeten bir yaklaşımla farklılıkların ele alınması” vurgulandı.

Buna, Ruşe olaylarının aşılması ve iç direncin güçlendirilmesi de dâhil edildi. Raad ile Ordu Komutanı Rudolf Heykel arasında da tekrarlanan mutabakat uyarınca, “iç barışın korunması” için koordinasyonun süreceği teyit edildi.

Berri hazırlıktan memnun

Dış tehditlerin artması ve yeni bir İsrail savaşı ihtimalinin dillendirilmesi üzerine, ed-Diyar'ın edindiği bilgilere göre, Ayn et-Tine'de Meclis Başkanı Nebih Berri ile Hizbullah’tan üst düzey bir heyet arasında kapalı bir toplantı yapıldı.

Görüşmede Ruşe olaylarının ardından iç gelişmeler ve seçim yasası üzerinden Meclis Başkanına yönelik siyasi saldırılar gündeme geldi. Taraflar, mevcut seçim yasası üzerindeki ortak tutumu koruyacaklarını, değişiklik kabul etmeyeceklerini teyit etti.

Berri, toplantıda, “Bazı siyasi taraflar, daha baştan sonuçsuz kalacağı bilinen Don Kişotvari çatışmalardan haz alıyor. Kimse kolumu bükecek güçte değil, meydan okumayla bu iş yürümez,” dedi.

Edinilen bilgilere göre, Berri, İsrail’in muhtemel saldırılarından kaygı duyuyor. Bu nedenle görüşmenin büyük kısmını direnişin durumu ve İsrail’le yeniden savaş ihtimaline ayırdı.

Hizbullah heyetinden aldığı, direnişin toparlandığı ve hazırlık seviyesinin yüksek olduğuna dair güvence, Berri’yi her zamankinden daha “rahat” hissettirdi.

Baabda’da açık sözlü buluşma

Baabda’daki Aun-Raad görüşmesi, samimi ve yapıcı bir atmosferde geçti, karşılıklı nezaket sınırında kalınmadı. Görüşme, ileride yapılacak daha kapsamlı temaslara zemin hazırladı.

Ele alınan konular arasında Cumhurbaşkanının New York ziyareti, iç siyasi ve güvenlik gelişmeleri, seçim yasası tartışmaları, Ruşe olayı ve İsrail’in Lübnan egemenliğini ihlalleri vardı.

Çeşitli başlıklarda görüş ayrılıkları bulunmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Aun, Hizbullah’ın Ruşe kayalığı etkinliğine dair görüşünü özellikle dinledi.

Aun, neden bu ısrarın gösterildiğini, neden Seyyid Nasrallah’ın şehadet yıl dönümünün ulusal bir birlik anı olmaktan çıkarılıp tartışmalı bir dosyaya dönüştürüldüğünü sordu.

Cumhurbaşkanı, sahadaki durumdan memnundu; kalabalığın disiplinini ve olay çıkmamasını olumlu değerlendirdi, güvenlik güçleri ve ordunun etkinliği için övgüde bulundu.

Soru işaretleri

Söz konusu çevrelere göre Raad, Hizbullah’ın krizi kasten başlatmadığını, kimseyi provoke etme niyeti taşımadığını, Başbakan’ın beklenmedik tepkisi karşısında şaşkınlık yaşadıklarını dile getirdi.

Raad, Selam’ın, işgalciyle çatışmada şehit düşen iki kişinin anma etkinliğini siyasi ve mezhepsel bir krize dönüştürmekle, partinin saygınlığını hedef almak istediğini belirtti.

Hizbullah, olan biteni başlangıçta “yanlış adım” veya “bazı danışmanların önyargılarından doğan acemilik” olarak değerlendirdi.

Fakat güvenlik güçlerine ve orduya yönelen saldırılar, “iç barışın” korunmasına gösterilen tepki, şüpheleri artırdı ve kan dökülmesini isteyen bir iradenin varlığına işaret etti.

Gerilimi artırma isteği yok

Raad, Cumhurbaşkanı Aun’a, Hizbullah’ın güvenlik güçlerine ve orduya desteği için teşekkürlerini iletti. Parti, Aun’un “bu kırmızı çizgidir, kimse aşamaz” sözlerini destekledi.

Taraflar, olayların büyütülmemesi, havanın yatıştırılması konusunda uzlaştı. Raad, Hizbullah’ın hiçbir şekilde gerilim peşinde olmadığını vurguladı. Asıl sorunun, Başbakan’ın sükûneti korumaya ikna edilmesi olduğunu söyledi.

“Silahların devlet tekeline alınması” tartışması

Silah meselesine ilişkin tarafların tutumu değişmedi. Cumhurbaşkanı Aun, bölgesel ve uluslararası karmaşık koşulları, devlet üzerindeki baskıları dikkate almak gerektiğini hatırlattı.

İşgalci güçlerin 1701 sayılı kararı uygulamamasından sorumlu olduğunu vurguladı ve hükümetin 5 Eylül kararına bağlı kalacaklarını yineledi. Raad ise Hizbullah’ın, silah konusunun iç sorun haline getirilmesine karşı olduğunu, hükümetin aldığı kararları reddettiğini, ancak ulusal güvenlik stratejisinin tartışılmasına ciddi şekilde hazır olduğunu belirtti.

Bu strateji, Lübnan’ın İsrail saldırganlığına karşı caydırıcı gücünü koruyacaktı. Raad ayrıca, yeniden imar sürecinde hükümetin yetersiz kaldığını dile getirdi.

“Sağduyulu” duruşa destek

Raad, daha sonra Ordu Komutanı Rudolf Heykel ile Yarze’de bir araya geldi. Görüşmede, son gelişmeler değerlendirildi. Edinilen bilgilere göre, Hizbullah adına Raad, ordunun Ruşe olaylarındaki sağduyulu tutumuna övgüde bulundu ve orduya yönelen haksız saldırılara karşı yanında olduklarını belirtti.

Taraflar, iç barışın korunmasının önemine vurgu yaptı, Güney Litani bölgesinde ordu ve direniş arasındaki işbirliği ele alındı.

Ordu raporu yolda

Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri, Cumhurbaşkanı Aun’la görüşmesinde, bir sonraki bakanlar kurulu toplantısında ordunun “silahın devlet tekelinde olması”na ilişkin aylık raporunu sunacağını söyledi. Bilgilere göre, perşembe günü yapılacak toplantıda ele alınacak rapor, orduyu Ruşe olayının ardından sınava sokmak isteyenlerin de odağında olacak.

Raporda, Güney Litani’de görev yapan subay ve askerlerin UNIFIL ile yürüttükleri başarılı operasyonlar ve Hizbullah’la işleyen koordinasyon detaylı şekilde aktarılacak. Rapor, direnişin, iç ve dış baskılara rağmen orduyla ilişkilerinde çizgisini değiştirmediğini gösterecek.

İsrail engeli

Ordu planı belirlenen “yol haritası”na uygun biçimde ilerliyor. Ancak tek engel, İsrail’in sınır hattında yedi noktayı işgal altında tutması, ateş bölgeleri oluşturması ve günlük saldırılarını artırması. Bu, UNIFIL’in son raporuyla da örtüşüyor.

Raporda, İsrail’in 1701 sayılı kararın uygulanmasını engellediği, işgalden çekilmeyi reddettiği kaydedildi. Ayrıca, “mekanizma komitesi”nin son toplantılarındaki olumsuz atmosfer ve işgal subaylarının tüm Lübnan taleplerine yanıt vermeyi reddetmesi de hükümete aktarılacak. ABD ve Fransa’dan ise baskı gelmediği not edilecek.

Direniş işbirliğini sürdürüyor

Askeri kaynaklara göre, Güney Litani’de konuşlu ordu birlikleri güçlendiriliyor. Önümüzdeki haftalarda yeni birlikler sahaya sürülebilir.

Kaynaklar, bölgeye yeni silah sokulmadığını, Hizbullah’ın askeri kabiliyetlerini yeniden inşa ettiğine dair bir işaret bulunmadığını belirtti. Ordu, Güney Litani’de görevini sorunsuz yerine getiriyor, direniş de herhangi bir engel çıkarmıyor. İstisna, İsrail işgali altındaki noktalar.

İsrail saldırıları

Dün sabah İsrail’e ait insansız hava aracı, Cermuk-Hırdeli yolunda bir aracı hedef aldı. Mühendisler Ahmed Saad ve Mustafa Rızk şehit oldu.

İki isim, savaşın zararlarını incelemek için Mimar şirketi adına bölgede görev yapıyordu. Sağlık Bakanlığına bağlı acil yardım merkezi bir yaralı olduğunu da açıkladı.

Saldırının ardından İsrail’e ait insansız hava araçları Arnun, Kefr Tebnik, Nebatiye, Haric Ali Tahir ve Cermuk bölgeleri üzerinde yoğun uçuş yaptı. Bir İHA, Kefr Kila’ya ses bombası attı. Başka bir İHA da Markaba sınır köyüne ses bombası bıraktı.

Selam Ruşe'de takılı kaldı

Başbakan Nevaf Selam, Ruşa olayları hakkında kendisini destekleyen Beyrut heyetlerine, “Olanlardan en zararlı çıkan, etkinliği düzenleyen tarafın güvenilirliğidir,” dedi.

Selam, bu bağlamda İçişleri Bakanı Ahmed Haccar, Emniyet Genel Müdürü Tümgeneral Raid Abdullah ve Bilgi Dairesi Başkanı Tuğgeneral Mahmud Kabrasli ile görüştü.

Güvenlik güçlerinin “profesyonel olmayan” tavrına yeniden sitem etti, alınan kararın uygulanmadığını söyledi.

Bu sırada soruşturmalar devam etti. Başsavcı Cemal Haccar’ın denetiminde iki kişi sorgulandı. Biri kefaletle serbest bırakıldı, diğeri soruşturma altında tutuldu. Bu kişinin, kayanın üzerine lazerle görüntü yansıtan cihazın sahibi olduğu belirtildi. Ayrıca üç kişi daha ifade vermek üzere çağrıldı.

Seçimlerin akıbeti

Bu arada, 2026 seçimleri için yurtdışındaki Lübnanlıların kayıt süreci 2 Ekim–20 Kasım 2025 arasında başladı. 128 milletvekilinin tamamı için oy verme ile yalnızca 6 sandalyeye bağlı oy hakkı taraftarları arasında gerginlik sürüyor.

Lübnan Kuvvetleri ve Ketaib’in boykot ettiği alt komisyon toplantısının ardından Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Bu Saab, “Ne hükümette ne mecliste kimse seçimlerin ertelenmesinden söz etmiyor,” dedi ve seçimlerin anayasal tarihinde yapılacağını vurguladı.

İçişleri Bakanının mevcut yasaya bağlı kaldığını ve yurtdışındaki seçimlerin 6 sandalye için yapılacağını belirtti.

Bu Saab, “Seçimler zamanında yapılacak, hükümet alt komisyon raporunu esas alacak, bundan sonrası hükümetin sorumluluğunda,” dedi.

Ayrıca toplantıların iki hafta ertelenmesini istedi, “Ülkeyi daha büyük bir krize sürüklemiyoruz, önemli olan ortak bir anlayışla hareket etmek,” diye ekledi.

Çeviri: YDH



Makaleler

Güncel