Eski Şin Bet Başkanı: Gazze'de yok etmeye çalıştığımız her şey Batı Şeria'da yeşerecek

img
Eski Şin Bet Başkanı: Gazze'de yok etmeye çalıştığımız her şey Batı Şeria'da yeşerecek YDH

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in eski başkanı Ami Ayalon, Foreign Affairs dergisine verdiği mülakatta, Kahire'de görüşülecek barış planının önemli bir ilk adım olduğunu ancak Filistinlilerin temel talebi olan işgalin sona ermesini içermediğini söyledi.




YDH - İsrail'in iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in eski direktörü Ami Ayalon, Hamas ile İsrail arasında Mısır'da başlayacak müzakereler öncesinde Foreign Affairs dergisine konuştu.

Ayalon, ABD Başkanı Donald Trump tarafından sunulan barış planının "çok önemli bir ilk adım" olduğunu ancak İsrailli ve Filistinli beklentileri arasında "çok büyük bir uçurum" bulunduğunu ifade etti.

7 Ekim Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan savaşın ikinci yıldönümü yaklaşırken, taraflar Kahire'de bir araya gelmeye hazırlanıyor.

Müzakerelerin temelini, esir takası, İsrail'in Gazze'den kısmen çekilmesi ve bölgenin yeniden imarı gibi maddeler içeren 20 maddelik Trump planı oluşturuyor.

İsrail donanmasının eski komutanı ve geçmişte bakanlık da yapmış olan Ayalon, İsraillilerin önceliğinin savaşı bitirip esirleri geri almak olduğunu, ancak Filistinlilerin nihai hedefinin Batı Şeria da dahil olmak üzere topraklarındaki İsrail işgalinin sona ermesi olduğunu belirtti.

Ayalon, "Bu plan ise o meseleden hâlâ söz etmiyor" dedi.

'Gazze'de yok etmeye çalıştığımız her şey Batı Şeria'da yeşerecek'

Filistinlilerin, içinde yalnızca bir Filistinli temsilcinin bulunduğu "barış konseyi" fikrini aşağılayıcı bulduğunu aktaran Ayalon, tanınmış Filistinli bir akademisyen dostunun hissiyatını şu sözlerle aktardı:

"Gazze’de yok etmeye çalıştığımız her şey Batı Şeria’da yeniden yeşerecek. Adı ‘Hamas’ olmayabilir ama orada başka biçimlerde ortaya çıkacak."

Ayalon, 7 Ekim sonrası İsrail toplumunda yaşanan kafa karışıklığı, aşağılanma, nefret ve korku gibi duyguların aynısının Filistin toplumunda da geçerli olduğunu vurgulayarak, "İsrailliler bunu anlamıyor. Tehlike, barışın yalnızca İsrail tarafındaki bu duygulara hitap eden bir hâl alması" diye konuştu.

'İsrail muhalefetinin bir politikası yok'

Başbakan Benyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyon ortaklarının, planın Batı Şeria'daki yerleşimleri sınırlayan açık bir madde içermemesi nedeniyle hükümetten çekilmeyebileceğini belirten Ayalon, İsrail muhalefetine de eleştiriler yöneltti.

Ayalon, muhalefet hakkında, "Bir politikası yok. Kısa vadede tek konuda hemfikirler: Netanyahu’yu göndermek. Bunun yeterli olacağını düşünüyorlar" ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonun bir "savaş değil, çatışma" olduğunu söyleyen Ayalon, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu askeri harekât sona erebilir ama asıl savaş bitmeyecek. Filistinliler için savaş devam edecek. Hamas silahsızlandırılsa bile Batı Şeria’daki aşağılanma ve kafa karışıklığı ortadan kalkmış olmayacak. Çoğu İsrailli bunun farkında değil."

Ayalon, İsraillilerin yüzde 80'inin bir Filistin devletine karşı olduğunu ve İsrail muhalefetinin bu gerçeği tartışmaktan kaçındığını belirtti.

'Dostlarımızı yok ediyoruz'

Hamas'ın İsrail'in niyetine güvenip güvenemeyeceği sorusuna Ayalon, "Elbette hayır. Ben bile kendi başbakanıma güvenmiyorum, onlar neden güvensin?" yanıtını verdi.

Ayalon'a göre Hamas, askeri olarak yenilse de İslam dünyasında ve uluslararası kamuoyunda destek görmesi nedeniyle anlaşmayı "kendi zaferinin bir yansıması" olarak görüyor.

Ayalon, İsrail'in ve planı destekleyen ülkelerin daha geniş bir yelpazedeki Filistinli liderlerle temas kurmayarak büyük bir hata yaptığını söyledi.

Eski Başbakan Ariel Şaron ile arasında geçen bir diyaloğu da aktaran Ayalon, Şaron'un 2005'te Gazze'den tek taraflı çekilme kararını eleştirdiğini ve dönemin yeni seçilmiş Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile diyalog kurmasını tavsiye ettiğini anlattı.

Ayalon, "Şaron tek taraflı bir çekilme gerçekleştirdi ve Hamas, İsrail’in geri çekilmesini şiddetin ödüllendirildiği bir zafer olarak gösterebildi. Bugün İsrail, yarın seçim yapılsa kazanacak olan Mervan Bergusi gibi liderleri serbest bırakmayı reddediyor. İki devletli çözüm isteyen liderlerle görüşmeyi reddediyoruz, yalnızca düşmanlarımızla müzakere ediyoruz. Dostlarımızı yok ediyoruz" dedi.

'Trump, Netanyahu'nun baskı dilinden anladığını fark etti'

Ami Ayalon, ABD Başkanı Trump'ın Netanyahu üzerindeki tutum değişikliğinde, İsrail'in 9 Eylül'de Doha'da düzenlediği başarısız saldırının belirleyici olduğunu belirtti.

Ayalon, "Trump’ın Netanyahu’nun tek anladığı dilin —anlaşma değil, baskı ve güç dili olduğunu— fark etmesi aylar aldı. Ama artık farkında. Netanyahu, Trump’a haber vermeden Katar’a saldırarak onu dostlarının önünde küçük düşürdü. Bence bu olay, Trump’ın Netanyahu’nun kendisini manipüle ettiğini anlamasını sağladı" değerlendirmesinde bulundu.

Ayalon, iyimserliğinin özel bir bilgiye değil, dünyanın artık Orta Doğu'da istikrar istemesine dayandığını söyleyerek sözlerini tamamladı:

"İsrail-Filistin ihtilafı artık küçük ya da yerel bir mesele değil. Bölgenin güvenliğini ve istikrarını doğrudan şekillendiriyor. Orta Doğu istikrarsızsa bunun etkisini Avrupa, Kuzey Amerika ve başka yerlerdeki liderler de hissediyor."

 



Makaleler

Güncel