Hizbullah: Devrim Lideri Hamenei'nin Nasrullah'a sevgisi baba-oğul bağını aşıyordu

img
Hizbullah: Devrim Lideri Hamenei'nin Nasrullah'a sevgisi baba-oğul bağını aşıyordu YDH

Hizbullah'ın İran'daki temsilcisi Abdullah Safiyuddin, İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin, hayatını kaybeden Hizbullah liderleri Hasan Nasrullah ve Haşim Safiyuddin ile "baba-oğul bağını aşan" bir ilişkisi olduğunu söyledi. Safiyuddin, Tahran'ın Hizbullah üzerinde hiçbir dayatması olmadığını ve direniş saflarındaki herkesi ast olarak değil, ortak olarak gördüğünü belirtti.




YDH - Hizbullah'ın İran'daki temsilcisi Abdullah Safiyuddin, İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin, hayatını kaybeden Hizbullah liderleri Hasan Nasrullah ve Haşim Safiyuddin'e derin bir sevgi ve saygı duyduğunu söyledi.

Lübnan merkezli el-Meyadin televizyonuna konuşan Safiyuddin, Hamenei ile Nasrullah arasındaki ilişkinin "baba-oğul bağını dahi aştığını" belirtti.

Safiyuddin, eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah'ın, Hamenei'yi yalnızca bir dini merci olarak değil, aynı zamanda direniş hareketinin genel yönünü belirleyen bir rehber olarak gördüğünü ifade etti.

Safiyuddin, "Seyyid Hasan, Rehber'e hem taklit mercii olarak hem de direnişin genel rotasını çizen kişi olarak yaklaşıyordu" dedi.

'Rehber'in yüzü sevinçle aydınlanırdı'

Abdullah Safiyuddin, Hamenei ile Nasrullah arasındaki manevi bağın derinliğine dikkat çekerek, "Bir yoldaşı bana, Seyyid Hasan İran’ı her ziyaret ettiğinde Rehber'in yüzünün sevinçle aydınlandığını söylemişti. Görüşmeleri sırasında ve sonrasında duyduğu mutluluk herkesin dikkatini çekerdi" diye konuştu.

Hamenei'nin, Nasrullah'ın varlığını "bir bereket ve sevinç kaynağı" ve kendisini "manevi bir şahsiyet" olarak gördüğünü aktaran Safiyuddin, şu ifadeleri kullandı:

"Rehber, onun hareketlerine özel ihtimam gösterirdi. Güvenliğinin sıkı şekilde sağlanması gerektiğini bizzat tembih eder, mümkünse başkalarının onu ziyaret etmesini, onun ise seyahatlerini sınırlamasını isterdi."

'Güney Lübnan'ın gerçek kurtarıcısı Hamenei'dir'

Safiyuddin, Nasrullah'ın da Hamenei'ye büyük bir saygı ve disiplinle yaklaştığını, onu üzecek konulardan kaçındığını belirtti.

Bazı İranlı yetkililerin, velayet-i fakih anlayışını Nasrullah'ın Hamenei'ye olan tutumunu gözlemleyerek daha iyi kavradıklarını söyledi.

Safiyuddin, 2000 yılında İsrail'in Güney Lübnan'dan çekilmesinin ardından Tahran'da düzenlenen bir konferanstan anısını şöyle anlattı:

"Rehber salona girdiğinde, Seyyid Hasan elini öptü. Sonra nedenini sordum. ‘Düşünerek yaptım’ dedi. ‘Herkes bilsin istedim; Güney Lübnan’ın gerçek kurtarıcısı Hasan Nasrullah değil, İmam Seyyid Ali Hamenei'dir.’ Gerçekten de kendi iradesini Lider’in iradesinde eritmişti."

'İran'ın Hizbullah'a dayatması yok'

İran'ın Hizbullah'tan beklentilerine ilişkin bir soru üzerine Safiyuddin, Tahran'ın hareket üzerinde hiçbir dayatması olmadığını vurguladı ve "Seyyid Hasan ve Hizbullah’ın aldığı her karar, İran’daki kardeşler tarafından faydalı görülürdü. Rehber, direniş saflarında yer alan herkesi ortak olarak görür; ast olarak değil" dedi.

Gazze'ye verilen desteğin İran tarafından onaylanmadığı yönündeki iddiaları da reddeden Safiyuddin, 2006'daki savaş sırasında Hamenei'nin, "Tartışma zamanı değil. Seyyid Hasan ve Hizbullah’a sorun, direnişi sürdürmek için neye ihtiyaçları var" dediğini aktardı.

Yeni yönetime tam destek

Abdullah Safiyuddin, kardeşi Haşim Safiyuddin'e duyulan sevginin de Nasrullah'a duyulandan az olmadığını ve Hamenei'nin her iki liderin güvenliği için Tahran'dan özel bir heyet gönderdiğini belirtti.

İsrail'in hava saldırısında Haşim Safiyuddin'in hayatını kaybetmesinin ardından Hamenei'nin gelişmeleri yakından takip ettiğini ve çok üzüldüğünü söyleyen Safiyuddin, "Bu büyük şehitlerin fedakarlığıyla Allah, halkın ruhunu yüceltmek istedi" diye ekledi.

Safiyuddin, Şeyh Naim Kasım’ın Hizbullah’ın yeni genel sekreteri olarak atanması kararının tamamen Lübnan’da alındığını ve İran'ın bu kararı tümüyle desteklediğini sözlerine ekledi.



Makaleler

Güncel