İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'a İran'ın nükleer programı hakkında "sahte bir anlatı dayatıldığını" söyledi.
YDH - İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Şarm eş-Şeyh'teki açıklamalarına yanıt vererek, İran'ın nükleer programının silahlanma aşamasına geldiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Arakçi, ABD Başkanı'na İran'ın barışçıl nükleer programının silahlanma aşamasına yaklaştığı yönünde "sahte bir anlatı dayatıldığının" anlaşıldığını ifade etti.
Arakçi, "Bu düpedüz büyük bir yalan. Üstelik, kendi istihbarat teşkilatının da teyit ettiği üzere, bunu destekleyecek en ufak bir kanıt dahi yok" diye konuştu.
'Trump, savaş çığırtkanlarının planlarına alet olmayacağına söz vermişti'
Abbas Arakçi, Trump'ın göreve geldiğinde İsrail'in ABD başkanlarını kandırma alışkanlığına son vereceği ve Amerikan ordusunun "sonsuz savaşlar"a alet olmayacağı yönünde vaatlerde bulunduğunu hatırlattı.
Arakçi, "Orta Doğu’nun asıl zorbası, Bay Başkan, uzun zamandır Amerika Birleşik Devletleri’ni sömüren ve ondan beslenen o asalak aktörün ta kendisidir" dedi.
'Evimizi bombalayan elin uzattığı zeytin dalına nasıl inanılır?'
İran'ın, dört ay önce binden fazla sivilin hayatına mal olan saldırıları düzenleyen bir yönetimin barış teklifine nasıl güvenebileceğini sorgulayan Arakçi, şu ifadeleri kullandı:
"İran ulusu, yalnızca dört ay önce İran genelinde evleri ve ofisleri bombalamış aynı elin uzattığı zeytin dalına nasıl inanabilir? Bitmek bilmeyen savaşları körükleyip savaş suçlularıyla aynı safta yer alan birine, nasıl ‘Barışın Başkanı’ denilebilir? Sayın Trump ya Barışın Başkanı olabilir ya da Savaşın Başkanı; aynı anda ikisi birden olamaz."
'İsrail ile normalleşmeye bahane edilmemeliyiz'
Arakçi, İran'ın saygıya dayalı diplomatik ilişkilere her zaman açık olduğunu ancak dayatmalara karşı direneceğini vurguladı.
Trump ile anlaştıkları tek bir nokta olduğunu belirten Arakçi, "İran’ın, İsrail ile normalleşme sürecinde bahane edilmemesi gerektiğidir. Eğer biri, bütün bölgeyi yutmak isteyen, soykırımcı bir varlığı kucaklarken Filistinlileri çöpe atmayı göze alıyorsa, bunu kendi halkının önünde cesaretle üstlenmeli ve sorumluluğu başkalarına yüklememelidir" diye ekledi.
