BAE, Gazze'deki işbirlikçi grupları nasıl besliyor?

img
BAE, Gazze'deki işbirlikçi grupları nasıl besliyor? YDH

Emirliklerin, Gazze’de İsrail işbirlikçisi silahlı yapıları desteklediğine dair deliller güçleniyor. Siyasi, finansal ve medya alanlarında yürütülen faaliyetler, Emirliklerin İsrail’le paralel bir strateji izlediğini ve Filistin sahasında yeni bir bölünme hattı inşa etmeye çalıştığını gösteriyor.




YDH - Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) hem açık hem de gizli biçimlerde, İsrail işbirlikçisi Yasir Ebu Şebab’ın faaliyetlerine destek verdiğine dair göstergeler artıyor.

Gazze Şeridi’nde etkisini genişleten bu yapının, Filistin ulusal birliğini zayıflatmayı ve İsrail’in çıkarlarıyla örtüşen bir bölünme zemini oluşturmayı hedeflediği değerlendiriliyor.

Siyasi analist Ali Ebu Rızk, Şehab News'e yaptığı değerlendirmede, BAE’nin genel siyasetinin Arap coğrafyasında özellikle direniş hareketlerinin bulunduğu alanlarda ayrışmayı teşvik eden bir çizgide ilerlediğini anımsattı.

Ebu Rızk’a göre Abu Dabi yönetimi, Filistin direnişini bir ulusal kurtuluş hareketi olarak değil, ideolojik olarak Müslüman Kardeşler çizgisinin uzantısı şeklinde görüyor.

Ebu Rızk, bu yaklaşımın bölgesel istikrarsızlığı derinleştirdiğini ifade etti. Analiste göre, kısa süre önce bir BAE diplomatı uluslararası bir konferansta “Filistin direnişi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturuyor” ifadesini kullandı.

Gazze’de tepkilere yol açan görüntüler

Ebu Rızk, birkaç ay önce sızdırılan görüntülerde, Yasir Ebu Şebab’a bağlı silahlı unsurların Gazze sokaklarında Emirlik plakalı dört çeker araçlarla dolaştığının görülmesinin Filistin kamuoyunda büyük tepki yarattığını hatırlattı.

Özellikle Gazze’de, bu olay ulusal cepheye doğrudan bir “sızma girişimi” olarak yorumlandı.

Analistin aktardığına göre, Emirlik kaynaklı veya Emirlik finansmanıyla yönetilen onlarca sosyal medya hesabı da Ebu Şebab’ı “halktan biri” ve “yeni bir lider figürü” olarak tanıtmayı amaçlayan koordineli bir propaganda faaliyeti yürütüyor.

Kampanyanın hedefi, İsrail’le işbirliği yaptığı yönündeki suçlamalara rağmen Ebu Şebab’a yönelik olumsuz algıyı kırmak.

Ebu Rızk, ABD’de Abu Dabi’ye yakın lobi kuruluşlarının Ebu Şebab’a yönelik kapsamlı bir medya faaliyeti organize ettiğini de belirtti.

Bu çerçevede New York Times ve Sunday Times gibi önde gelen gazetelerde finanse edilmiş yazılar ve mülakatlar yayımlandı. İçeriklerde Ebu Şebab “Gazze’de alternatif bir ses” olarak sunuldu.

Dün sabah ise Emirlik merkezli bir medya kuruluşu, Ebu Şebab’ın eşi Emine Ebu Şebab’ı öne çıkaran bir tanıtım videosu yayımladı.

Görüntülerde, Emine Ebu Şebab Filistinli çocuklarla bir eğitim merkezinde yer alıyor ve “Gazze’nin eğitim sistemine öncülük eden insani bir figür” olarak tanıtılıyor.

Kahire ile Abu Dabi arasında görüş ayrılığı

Ebu Rızk, Amerikan ve İsrail basınında çıkan haberlerin, son dönemde Kahire ile Abu Dabi arasında Gazze dosyasına ilişkin görüş ayrılıklarını gündeme taşıdığını da hatırlattı.

Söz konusu haberlerde, Mısır’ın Gazze’deki ayrılıkçı eğilimlerin ortadan kaldırılmasını ve direniş örgütlerinin savaş sonrası dönemde sürece dâhil edilmesini savunduğu, BAE’nin ise bu yaklaşımı desteklemediği belirtiliyor.

Analist, Arap dünyasında Filistin direnişine yönelik resmi düşmanlığın artık gizli değil, açık biçimde yürütüldüğünü vurguladı.

Ebu Rızk’a göre Gazze’de yaşananlar, Filistin siyasetinin tümden yeniden kurgulanmasına yönelik, bölgesel ve güvenlik temelli bir projenin parçası.

BAE ve İsrail güdümlü medya ağı

Konuya vakıf kaynaklar, BAE ile İsrail arasında Gazze sonrası döneme ilişkin ortak bir medya ve güvenlik koordinasyonu bulunduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre taraflar, savaşın sona ermesinin ardından “ertesi gün” sürecinde belirli silahlı gruplara medya desteği ve koruma sağlamak üzere anlaştı.

Bu kapsamda Abu Dabi fonlarıyla kurulan Cisour News adlı medya ağına özel bir rol verildi.

Ağın, savaş boyunca Filistin direnişini hedef alan yayınlarıyla öne çıktığı, ardından Yasir Ebu Şebab’ı ve benzeri küçük silahlı grupları destekleyen içeriklere ağırlık verdiği belirtiliyor.

Cisour News son olarak Yasir Ebu Şebab’ın eşi Emine Ebu Şebab’la yaptığı röportajı yayımladı. Röportajda Emine Ebu Şebab, “İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde, Birleşik Arap Emirlikleri’nin finanse ettiği insani alanlar projesi” hakkında konuştu.

Gözlemcilere göre bu yayın, Ebu Şebab ailesinin Gazze’de “sivil aktör” olarak sunulması için tasarlanan medya stratejisinin yeni ayağı.

Analistler, bu yaklaşımın iki yönlü bir hedef taşıdığını ifade ediyor: Direniş söylemini gölgeleyecek bir “insani vitrin” yaratmak ve aynı zamanda işbirliği içindeki yapıları meşrulaştırmak. Bu stratejiyle Filistin kamuoyu, ortak ulusal zeminden uzaklaştırılmaya çalışılıyor.

Ebu Şebab grubunun ortaya çıkışından bu yana Cisour News ağı, bu oluşuma ait görüntüleri düzenli biçimde yayınlıyor.

Bu görüntülerde yardım konvoylarının yağmalanması ve silahlı geçit törenleri yer alıyor. Yayınlarda bu faaliyetler, direniş örgütlerine karşı “yeni bir güç odağı” olarak sunuluyor.

Ağ ayrıca, savaşın ardından yayımladığı haberlerde Filistin direnişinin işbirlikçileri hedef almasını “iç savaş provası” olarak nitelendirdi.

Aynı platform, Gazze’deki silahlı çeteleri “istikrarın savunucuları” gibi göstererek İsrail’in kontrolündeki bölgelerde kalıcı varlıklarını meşrulaştırmaya çalıştı.

Kısa süre önce yayımladığı haberinde Cisour News, Hamas’ın Refah’ta yaşanan güvenlik olayına sahip çıkmamasını “örgüt içi zayıflık” olarak yorumladı ancak bu iddiayı hiçbir kanıtla desteklemedi.

Uzun süredir İsrail’le bağlantılı isimlere yer veren Cisour News, Gazze’deki silahlı grupları sivillere yönelik şiddet eylemleriyle gündeme taşırken, İsrail’in saldırılarını ve abluka politikasını meşrulaştıran söylemleri öne çıkarıyor.

İlgili Haberler


Makaleler

Güncel