İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, ülkesine yönelik son sabotaj ve siber saldırı girişimlerinin “en az 50 yabancı istihbarat servisinin koordinasyonuyla” yürütüldüğünü belirtti.

YDH– Tasnim Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İran İstihbarat Bakanı Hüccetülislam Seyyid İsmail Hatib, Çaharmahal ve Bahtiyari illerine gerçekleştirdiği 85’inci il gezisi kapsamında il güvenlik kurulunda yaptığı konuşmada, toplumda ortaya çıkan bazı “sosyal bozulmaların, yasa dışı eylemlerin ve güvenlik sorunlarının sürmesini kimsenin istemediğini” söyledi.
Hatib, “öncelikle bu konularda irade gösterilmesi gerektiğini, ardından halk üzerinde etkili olabilecek yapıcı plan ve çözümlerin uygulanmasının önem taşıdığını” belirtti.
“Düşman, İran’a karşı hibrit savaş planı yürüttü”
Bakan Hatib, “12 günlük savaş” olarak adlandırılan son çatışmalarda halkın ve yetkililerin sergilediği birlik ve dayanışmaya işaret ederek, düşmanın bu savaşta “rejimi devirmek ve ülkeyi bölmek amacıyla kapsamlı bir hibrit savaş planı uygulamaya koyduğunu” kaydetti.
Hatib, düşmanın “en son teknolojileri ve Batı uygarlığından elde ettiği bilgiyi kullanarak askeri saldırı düzenlediğini” söyledi.
“İran karşıtı propaganda küresel medya gücüyle yürütülüyor”
Hatib, düşmanın geçmiş yıllarda “bu tür operasyonlara yönelik çok sayıda tatbikat yaptığını” ve “rejim karşıtlarını, devrim düşmanlarını ve diğer hasımları örgütlemek için düzenli ve sistematik faaliyetler yürüttüğünü” ifade etti. Ayrıca, “İran karşıtı, devrim karşıtı ve Şii karşıtı propaganda amacıyla küresel medya gücünü kullandığını” belirtti.
İstihbarat bakanı, “düşmanın İran’da geniş çaplı bir istikrarsızlaştırma planı tasarladığını” ve “Suriye ile Afganistan’dan serbest bırakılan teröristleri İran’a yönlendirmeye çalıştığını” kaydetti.
Hatib, düşmanın “sözde ani ve önleyici bir saldırı yoluyla İran’da rejim değişikliği ve bölünme hedeflediğini” ifade etti.
Bakan, “düşmanın 12 günlük dayatılmış savaşı kapsamlı ve karma bir planla yürüttüğünü, ancak Allah’ın lütfuyla, Devrim Rehberi’nin komutasında, kararlılık ve halkın desteğiyle bu saldırının boşa çıkarıldığını” söyledi.
Hatib, “Rehber’in liderliği ve yönlendirmesi sayesinde düşmanın yıllardır yaptığı hazırlıkların boşa çıktığını” belirtti. Hatib, düşmanın “Gazze, Lübnan ve Suriye’de bu saldırının provası niteliğinde operasyonlar yürüttüğünü, ancak İran’ın füze gücü, ordusunun direnişi ve halkın birliği sayesinde bu saldırıların başarısız olduğunu” kaydetti.
İstihbarat Bakanı, “elli’den fazla istihbarat servisinin planladığı ve yürüttüğü bu hibrit saldırıya rağmen, halkın ve silahlı kuvvetlerin direnişiyle İran’ın Amerika ve İsrail rejimi karşısında zafer kazandığını” ifade etti.
Hatib, “bu başarının büyük bir nimet olduğunu ve bunun için şükredilmesi gerektiğini” söyledi. Ayrıca, “Devrim Rehberi’nin ulusal birliği koruma konusunda kendilerine görev verdiğini” vurguladı.
Bakan, düşmanın “uzun yıllardır propaganda yoluyla dünya ülkelerini İran’a karşı kışkırtmaya çalıştığını, halkı devrimden uzaklaştırmak istediğini ve Direniş Ekseni’ni terörist gibi göstermeye uğraştığını” belirtti. Hatib, “ancak Tanrı’nın yardımı, halkın dayanışması ve silahlı kuvvetlerin kararlılığı sayesinde bu planların başarısızlığa uğradığını” kaydetti.
Hatib, “düşmanın devrimden bu yana İran’a karşı komplolardan ve fitnelerden vazgeçmediğini, bugün de başarısızlıklarının ardından gösteriş amaçlı girişimlerle propaganda yapmaya çalıştığını” söyledi.
“Direniş Ekseni’ni terörist göstermeye çalışıyorlar”
Bakan, “İsrail rejiminin ABD’nin desteğiyle bölgedeki savaşları körüklediğini, her türlü suçu işlediğini” belirtti. Hatib, “ABD’nin de sadece askeri yardım sağlamakla kalmayıp, dünya kamuoyunun bu suçlara tepki göstermesini engellemeye çalıştığını” ifade etti.
Hatib, “bugün artık herkesin, ‘güçle barış’ söyleminin aslında Gazze, Suriye ve Lübnan’da işlenen suçların örtülü adı olduğunu” belirtti.
Bakan, “düşmanların ‘güçle barış’ ifadesini ‘suçla teslimiyet’ haline getirdiklerini, medya ve ajanları aracılığıyla bu durumu meşrulaştırmaya çalıştıklarını” söyledi.
Hatib, “ABD’nin görünürde müzakere çağrısı yaptığını, ancak bu çağrının düşmanca bir yaklaşımın ürünü olduğunu, İran’ın çıkarlarını koruyacak bir güven ortamı oluşturmadığını” ifade etti.
İstihbarat bakanı, “ekonomik yaptırımların ve kamuoyu baskısının farkında olduklarını, buna rağmen halkın acılarını azaltmak ve ülkenin kalkınması için çalışmaya devam edeceklerini” kaydetti.
“Birlik, ülke sorunlarının çözümünde temel şart”
Hatib, “ülke sorunlarının çözümünde birlik ve dayanışmanın temel koşul olduğunu” belirtti.
Bakan, “Çaharmahal ve Bahtiyari halkının samimiyeti ve dayanışmasının bu bölgeyi ülkenin en güvenli illerinden biri haline getirdiğini” söyledi.
Hatib, il yöneticileri arasındaki “uyum ve iş birliğinin özellikle su yönetimi konularında övgüye değer olduğunu” kaydetti.
Son olarak Hatib, “sorunların sadece dile getirilmesinin değil, çözüm odaklı bir yaklaşımın benimsenmesinin” önemini vurguladı. “Sorunlara yüzeysel ve tepkisel çözümler getirmenin sonuç vermediğini, asıl verimliliğin kararlı ve yapıcı adımlarla sağlanabileceğini” belirtti.
İl ziyareti kapsamında, Devrim Rehberi’nin il temsilcisi ve Şehrekürd Cuma imamı Hüccetülislam Fatemi ile görüşen Hatib, ilin “farklı aşiretlerin barış içinde yaşadığı, ulusal birliğin örneği sayılabilecek bir bölge olduğunu” söyledi.
Bakan, “12 günlük savaş boyunca ülke içinde hiçbir güvenlik zafiyeti yaşanmadığını, bu dönemde halkın dayanışmasının ülkenin iç istikrarını koruduğunu” belirtti.
Hatib, “bu deneyimin, ülkenin karşılaşabileceği her fitne ve tehdide karşı rehberlik edecek bir ders olduğunu” kaydetti.
“Kültürel nüfuz tehdidine karşı halkla doğrudan iletişim gerekli”
Bakan son olarak, “düşmanın kültürel semboller ve sosyal etkiler yoluyla nüfuz etmeye çalıştığını, buna karşı en etkili yöntemin halkla doğrudan iletişim, gençlerle etkileşim ve yapıcı kültürel faaliyetler olduğunu” vurguladı. Hatib, “bu tür tehditlerin güvenlik tedbirlerinden çok, halkla güçlü bir bağ kurularak bertaraf edilebileceğini” söyledi.