Çin ve Rusya, İran dosyasında Batı’ya karşı hamle yaptı

img
Çin ve Rusya, İran dosyasında Batı’ya karşı hamle yaptı YDH

Çin ve Rusya, İran’a verdiği desteği ve Batı ile yaşadığı hukuki çekişmeyi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na taşıdı. Her iki ülke, 18 Ekim’de 2231 sayılı BM Kararı’nın süresinin dolmasıyla İran nükleer dosyasının artık Konsey gündeminde olmadığını vurguladı.




YDH- Çin ve Rusya, Batı ile süregelen hukuki anlaşmazlıklarını ve İran’a verdikleri desteği, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) düzeyine taşıdı.

İki ülke, UAEA Başkanı Rafael Grossi’ye gönderdikleri resmi yazıda, “snapback” mekanizmasının aktif olmadığını ve 18 Ekim itibarıyla 2231 sayılı BM Kararı’nın süresinin dolmasıyla birlikte artık Konsey’in İran nükleer dosyası üzerinde bir gündemi bulunmadığını bildirdi.

Yazıda şu ifadeler yer aldı:

“2231 sayılı karar uyarınca, tüm hükümler 18 Ekim 2025’te sona ermiştir. Sonuç olarak, Genel Müdür’ün bu kapsamda görevi tamamlanmış olup, başka bir raporlama dayanağı mevcut değildir.”
“Buna göre, 18 Ekim 2025 sonrasında ilgili konu (İran nükleer dosyası) Konsey gündeminden çıkarılmıştır ve bu konuda başka bir işlem gerekli değildir.”

Bu tutum, Genel Kurul kararı Gov/2015/72’nin 14. maddesine dayanıyor:

“Konsey, bu konuyu, Brüksel Anlaşması’nın kabul tarihinden itibaren on yıl boyunca veya Genel Müdür, Ajans’ın İran’a ilişkin daha kapsamlı bir sonuca ulaştığını raporlayana kadar, hangisi önce gerçekleşirse, gündemde tutmaya karar verir.”

Diplomatik analizlere göre, Çin ve Rusya’nın amacı artık sadece BM Güvenlik Konseyi’nde değil, Ajans düzeyinde de E3 ülkeleri ve Genel Müdür Rafael Grossi ile doğrudan çatışmaya girmek.

Avrupa, Ajans’ta İran karşıtı karar mekanizmasını harekete geçirmeyi planlıyordu, ancak bu girişim ciddi bir engelle karşı karşıya.

Çin ve Rusya pozisyonlarında ısrar ederse, Konsey toplantılarında usulüne ilişkin itirazlar yapacak, 2231’e dayalı İran denetimi bütçesinin onayını engelleyecek ve raporları Güvenlik Konseyi’nde bloke ederek Batı ile doğrudan çatışmaya girecek.

Uzmanlar, bu hamlenin Batı’ya karşı benzeri görülmemiş bir hukuki mücadele anlamına geldiğini ve şimdiden Tahran için önemli bir zafer teşkil ettiğini vurguluyor.

İran Dışişleri Bakanlığı’nın süreci yönlendirmedeki rolü ve bu aşamaya taşımasındaki katkısı da dikkat çekiyor. Ancak diplomatlar, bunun yalnızca sürecin başlangıcı olduğunu ve önümüzde uzun, zorlu ve çalkantılı bir yol bulunduğunu belirtiyor.



Makaleler

Güncel