Hizbullah Siyasi Konseyi üyesi Mahmud Kamati, Lübnan hükümetine çağrı yaparak üstlendiği görevleri yerine getirmesini istedi. İsrail'in Lübnan'a dayattığı denklemin değişeceğini belirten Kamati, mevcut anlaşmayı uygulamayan İsrail ile yeni müzakere çağrılarını eleştirdi.
YDH - Hizbullah Siyasi Konseyi üyesi ve eski bakan Mahmud Kamati, Lübnan devletine çağrıda bulunarak “söz verdiği ve üstlendiği görevleri yerine getirmesini” istedi.
Kamati, bu görevlerin “toprakların ve esirlerin kurtarılması, ihlallerin durdurulması ve yeniden imarın başlatılması” olduğunu söyledi.
'İsrail'in dayattığı denklem değişecek'
El-Ahbar'ın aktardığına göre Gubeyri’de düzenlenen anma töreninde konuşan Kamati, “Düşman İsrail’in Lübnan’a dayatmaya çalıştığı denklem devam etmeyecek, değişecek” dedi.
Kamati, “Biz Lübnan olarak, devlet olarak, diplomatik ilişkilerimizle, ordumuzla ve direnişimizle bu denklemin başımızın üzerinde kalmasına, bu saldırganlığın topraklarımızda sürmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
'Anlaşmayı uygulamayan İsrail ile müzakere olmaz'
Kamati, “yaklaşık bir yıldır yürürlükte olan anlaşmanın hiçbir maddesini uygulamayı reddeden İsrail varken, düşmanla müzakere edilmesi çağrılarını” şaşkınlıkla karşıladığını belirtti.
Anlaşmaya aracılık eden ülkelere seslenen Kamati, “Anlaşmaya sponsor olan ülkeler, önce bu anlaşmayı hayata geçirmeli, sonuçlandırmalı ve düşmana uygulaması için baskı yapmalı; ondan sonra biz de iç meselelerimizi ve Lübnan’a dair konuları, mevcut ve gelecekteki üç başkanla birlikte, tüm yetkililerle işbirliği içinde ele alırız” ifadelerini kullandı.
'Tek seçeneğimiz direnişe sarılmaktır'
Hizbullah’ın silahına bağlılığını teyit eden Kamati, partinin “ülke içindeki tüm taraflarla ve vatanın ortaklarıyla işbirliği ve uzlaşıya el uzatmaya hazır” olduğunu ifade etti.
Kamati, “Biz, tarihte ve bu bölgede var olduğumuz sürece, içeride ya da dışarıda kimseyle savaşı başlatmadık” dedi ve ekledi:
“Ne zaman güçlü hâle geldiysek, o zaman bizden bu gücü almak, bizi eski hâlimize döndürmek istediler. Ancak o döneme geri dönmeyeceğiz. Tek seçeneğimiz direnişe sarılmaktır; bu, hepimizin şehit olmasına yol açsa bile.”
