Amerikan medyası, İran’ın Batı Şeria’daki Filistinli gruplara gelişmiş silahlar sevk ederek bölgeyi stratejik bir merkez haline getirmeyi amaçladığını bildirdi.
YDH- ABD merkezli haber ve analiz sitesi Washington Free Beacon’un İsrail istihbarat merkezlerine dayandırdığı haberine göre, İran son birkaç ayda Batı Şeria’daki bazı Filistinli gruplara “gelişmiş silahlar göndermekte” olduğu öne sürüldü.
Haberde, bu adımın, bölgenin Hamas’ın 7 Ekim operasyonuna benzer eylemler gerçekleştirebilecek bir “militan merkezi” haline gelmesini amaçladığı iddia edildi.
Filistin İslami Cihat’ın taşınması ve diğer gruplar
Washington Free Beacon, ateşkesten sonra Filistin İslami Cihat hareketinin operasyon merkezini Batı Şeria’ya taşıdığını bildirdi.
Habere göre, İslami Cihat el-Halil, Nablus, Cenin ve Eriha gibi büyük şehirlerde faaliyet gösteren “en etkin İran destekli grup” olarak tanımlandı. Ayrıca, “28 grubu içeren bir listede Aksa Şehitler Tugayı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Hamas’ın Batı Şeria hücrelerinin de yer almakta” olduğu iddia edildi.
Bazı grupların “yakın zamanda kurulduğu ve İran’dan silah temin etmeye başladığı” öne sürüldü. Ayrıca, bu silahların “gelişmiş roketler, patlayıcı dronlar, tanksavar füzeleri ve roketatarlar” içerdiği bildirildi. Kaynaklar, bu silahların Batı Şeria’daki gruplar tarafından geçmişte genellikle kullanılmadığını belirtti.
Batı Şeria’nın stratejik önemi
Haberde, İran’ın bu adımlarının işgal altındaki Kudüs dışındaki alanları “İsrail’e yönelik büyük ölçekli bir saldırı için kalkış noktası haline getirmeyi amaçladığı” iddia edildi. Ateşkesten hemen sonra Hamas’ın Batı Şeria’nın “direnişin önde gelen arenası olmaya devam edeceğini” söylediği bildirildi.
Geçtiğimiz hafta İsrail ordusunun, “Ürdün’den Batı Şeria’ya giden bir dronu ele geçirdiği” belirtildi. Bu olayın, Ekim ayında gerçekleşen ve “İran’ın Kudüs Gücü’nden Batı Şeria’ya yapılan silah sevkiyatının durdurulması” operasyonlarının devamı olduğu iddia edildi. Sevkiyatın “15 tanksavar füzesi, 29 patlayıcı düzenek, 4 silahlı dron ve çeşitli ateşli silahlar içerdiği” öne sürüldü.
İsrail yetkililerinin değerlendirmeleri
Eski üst düzey bir İsrail askeri yetkilisi ve hükümet danışmanı Amir Avivi, Washington Free Beacon’a yaptığı açıklamada, “İran’ın Batı Şeria’yı İsrail’e karşı vekalet savaşını sürdürmek için bir fırsat olarak gördüğünü” öne sürdü.
Avivi, İran’ın Lübnan ve Gazze’deki son gelişmelerden sonra özellikle “Batı Şeria’daki gruplara daha fazla odaklandığı” iddia edildiğini kaydetti. Ayrıca, “İran, Ürdün sınırından önemli miktarda silah sevkiyatı yapmayı deniyor” denildi.
İsrail’in önlemleri ve operasyonlar
Habere göre, İsrail yetkilileri Batı Şeria’daki bu gelişmeler nedeniyle “yüksek alarma” geçti. İsrail’in BM Büyükelçisi Danny Danon, Eylül ayında BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, “Batı Şeria’dan kaynaklanacak tehdit gerçek ve yakın” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun, Batı Şeria’daki direniş faaliyetlerini engellemek için operasyonlar yürüttüğü ve bazı silah depolarına baskınlar düzenlediği bildirildi.
David Institute’un raporuna göre, İsrail ordusu şubat ayında, “Nur Şems mülteci kampındaki Hamas, İslami Cihat ve Aksa Şehitler Tugayı ortak komuta merkezinden kaynaklanan bir saldırı planını engelledi.” Plan kapsamında, “farklı şehirlerde, beş ayrı konumda patlayıcıların yerleştirildiği ve birtakım hedeflere saldırılmasının planlandığı” iddia edildi. Ancak, “bazı patlayıcıların depoda patlaması sonucu diğerlerinin etkisiz hale geldiği” bildirildi.
Haberde ayrıca, “Bu cihazların planlanması ve finansmanının İran tarafından yürütüldüğü” ve İran’ın Batı Şeria’yı “İsrail’e yakınlığı nedeniyle ‘yumuşak karın’ olarak gördüğü” kaydedildi.
El-Halil ve silah depoları
Temmuz ayında İsrail güçlerinin el-Halil’de “silahlar, patlayıcılar ve yer altı gizleme altyapısını tespit ettiği” belirtilen haberde, “en az 10 ayrı hücrenin 60 militanın İsrail’e çok cepheli saldırı planladığı” öne sürüldü.
ABD merkezli bir düşünce kuruluşu olan “Demokrasiler için Savunma Vakfı” (Foundation for Defense of Democracies-FDD) analisti Joe Truzman, Washington Free Beacon’a yaptığı açıklamada, “İran’ın Batı Şeria’daki vekillerini güçlendirme hamlesinin, İsrail’in kaynaklarını çok cepheli olarak zorlamak ve baskıyı sürdürmek amacıyla bir strateji olduğunu” söyledi.
Truzman ayrıca, “İran, Batı Şeria’daki bir dizi terörist müvekkiline silah aktararak İsrail’e karşı gölge savaşını sürdürmeye devam ediyor. Ağır kayıplar verebilecek ve bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek oyunu değiştiren silahları göndererek riskleri artırıyor.” dedi.
Haberde ayrıca, İsrail’in Batı Şeria’da “silah üretim tesislerini tespit ettiği” ve bu durumun “Hamas’ın 2005’te Gazze’den çekildiğinde kullandığı yöntemleri hatırlattığı” ifade edildi. El-Halil’deki bir depo fotoğraflarında, Filistinli direniş gruplarının “gelişmiş silah üretme kapasitesine sahip olduğu” öne sürüldü.
İran’ın Lübnan’dan Batı Şeria’ya silah sevkiyatını sürdürdüğü iddia edilirken, İsrail merkezli bir araştırma kuruluşu olan Meir Amit Intelligence and Terrorism Information Center’ın raporuna göre, “Kudüs Gücü’nün Temmuz ayında iki silah kaçırma girişiminin engellendiği” bildirildi
