Hizbullah: Direnişin lügatinde düşmanla müzakere yok

img
Hizbullah: Direnişin lügatinde düşmanla müzakere yok YDH

Hizbullah milletvekili Ali el-Mikdad, düşman İsrail’le müzakere veya normalleşmenin gündemlerinde olmadığını söyledi. Mikdad, çözümün tek yolunun İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve esirlerin iadesi gibi şartların yerine getirilmesi olduğunu belirtti.




YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı milletvekili Dr. Ali el-Mikdad, Baalbek’in batısındaki Tellile kasabasında düzenlenen toplantıda konuşma yaptı.

El-Ahed News'in aktardığına göre Mikdad, düşman İsrail’le “müzakere” ve “normalleşme” başlıklarının direnişin lügatinde yer almadığını söyledi.

Mikdad, çözümün ancak başka herhangi bir tartışmadan önce uygulanması gereken açık maddelere dayandığını vurguladı.

Mikdad, çözümün temel şartlarını “İsrail’in işgal ettiği Lübnan topraklarından çekilmesi, esirlerin iadesi, yeniden imara başlanması ve ihlallerin durdurulması” olarak sıraladı.

Bu maddelerin, 1701 sayılı karara bağlı anlaşmalardan ve 27 Kasım’da ilan edilen çatışmaların durdurulmasından bu yana ne İsrail ne de ABD tarafından hayata geçirilmediğini ifade etti.

'Nasıl müzakereden söz edebiliriz?'

Düşmanla müzakere masasına oturulmasını isteyenlere sitem eden Mikdad, “İsrail üzerinde mutabık kaldığımız hiçbir şartı uygulamamışken nasıl müzakereden söz edebiliriz?” diye sordu.

Mikdad, sorumlusu olsun veya olmasın herhangi bir Lübnan vatandaşının devam eden ihlaller karşısında direnişten silah bırakmasını istemesinin utanç verici olduğunu dile getirdi.

Bununla birlikte Mikdad, Birleşmiş Milletler raporlarının çatışmaların durdurulmasından bu yana binlerce ihlali kayda geçtiğini, ateşkes denetleme komitesinin ise ya ortada olmadığını ya da etkisiz kaldığını belirtti.

Teslimiyeti savunanları “bu ülkenin gerçek ortakları olmayan ve dış odaklara eğilim gösteren kişiler” olarak niteleyen Mikdad, “Bunlar maalesef Amerikalılardan daha Amerikalı” dedi.

Mikdad, tüm Lübnanlıları birlik olmaya; önce İsrail saldırılarının durdurulmasını istemekte birleşmeye, ardından bütün Lübnanlı tarafların yer alacağı tek bir masada ülkeyi korumaya dönük planlar hazırlamaya çağırdı.

'Seçimleri sabote etmeye çalışıyorlar'

Konuşmasında seçim tartışmalarına da değinen Mikdad, “yurt dışındaki seçmenlerin belirli sayıda milletvekili için oy kullanmasını öngörerek milli ikiliyi kuşatma” girişimi olarak tanımladığı çabaya dikkat çekti.

2017 yılında kabul edilmiş ve yürürlükte olan bir seçim yasası bulunduğunu ve bunun uygulanması gerektiğini söyledi.

Belirli bir yasa tasarısının gündeme alınmamasından Meclis Başkanı Nebih Berri'yi sorumlu tutmanın “anayasal bir garabet” olduğunu belirten Mikdad, Meclis gündemini belirleme yetkisinin başkana ait olduğunu ve seçim yasalarında her zaman taraflar arasında mutabakat prensibinin benimsendiğini hatırlattı.

Mikdad, söz konusu yasa tasarısının “hukuken de uygulamada da kabul edilemez” olduğunu, ayrıca uygulanması için “seçim faaliyetlerinde eşitlik” ile “bazı ülkelerde adayların ya da seçmenlerin serbestçe çalışabilmesi” gibi gerekli unsurların bulunmadığını kaydetti.

Bu tartışmanın gerçek amacının “zaman kaybettirmek ve belki seçimleri sabote etmek” olduğunu savunan Mikdad, direniş çevrelerinin seçimi “bugün olsa bugün” yapmaya hazır olduğunu vurguladı.

Mikdad, direnişin zayıf olduğu hesabına oynayanların “çok büyük bir yanılgı” içinde olduğunu dile getirdi.

Konuşmasını Lübnanlılara yönelik açık bir çağrıyla tamamlayan Mikdad, “Tüm Lübnanlı tarafların oturacağı tek bir masada bir araya gelelim” dedi.

Mikdad, “Hiçbir devlet, gücünü düşmanın lehine terk edip sınırlarını düşmana açık bırakmaz” diye konuştu.

Mikdad, ülkenin korunmasının bireysel tutumlara, partisel hesaplara ya da dış beklentilere indirgenemeyecek milli ve ortak bir tutum gerektirdiğini vurguladı.