İran ile İsrail arasında 'ikinci raund' beklentisi

img
İran ile İsrail arasında 'ikinci raund' beklentisi YDH

Kaynaklar, İran'ın İsrail ile çıkabilecek yeni bir savaşa karşı savunma hazırlıklarını hızlandırdığını duyurdu.




YDH - Erem News'e konuşan bölgesel bir askeri kaynak, Tahran'ın haftalardır geniş bir silahlanma faaliyetine giriştiğini ve İsrail ile çıkabilecek yeni bir savaşa karşı savunma hazırlıklarını hızlandırdığını söyledi.

Kaynağa göre İran, Moskova ve Pekin ile uzun ve orta menzilli hava savunma sistemleri satın almak için ileri düzeyde görüşmeler yürütüyor.

Bu sistemler arasında S-400'ün geliştirilmiş versiyonları, HQ-9'lar, Su-35 ve J-10 tipi modern savaş uçakları bulunuyor.

Aynı kaynak, İran'ın Hayber Şiken ve Hürremşehr tipi balistik füzelerin isabet oranını artırmaya çalıştığını, bununla eş zamanlı olarak Şahid ve Muhacir benzeri saldırı ve keşif İHA'larının yeni nesillerini geliştirdiğini ifade etti.

Kaynak ayrıca, İran'ın İsrail içinde istihbarat hücrelerini aktif hale getirerek kritik hedefleri içeren bir "hedef bankası" topladığını belirtti. Bu hedefler arasında yeni hava üsleri ve komuta merkezleri de yer alıyor.

Öte yandan İran ile İsrail arasındaki on iki günlük savaşın ardından oluşan kırılgan sükunetin kalıcı olmayacağı anlaşılıyor.

Gözlemciler, son beş ayda her iki tarafın da yeniden konumlanmak için yürüttüğü çabanın ikinci bir yüzleşmeyi kaçınılmaz kıldığı değerlendirmesini yapıyor.

Bu atmosfer, Tahran'ın BM'ye gönderdiği resmi mektupla da örtüşüyor. Mektupta Washington ile Tel Aviv, geçen haziranda nükleer tesislere yapılan saldırılardan sorumlu tutuluyor, tazminat ve uluslararası hesap sorma talep ediliyordu. Tahran'ın bu adımı, dosyanın ne hukuken ne de askeri açıdan kapanmadığını ortaya koyuyor.

Çeşitli raporlar, Tahran'ın ilk saldırı dalgasında ciddi hasar gören hava savunma ağını son aylarda yeniden güçlendirdiğini gösteriyor.

İran, tatbikatlarda Baver 373 ve Hurdad 15 gibi sistemleri sık sık sergilerken, Rus yapımı S-300 sistemleri de geniş kapsamlı şekilde çalıştırılıyor.

Nükleer yayılmayı önlemeye odaklanan bir merkezin çalışmasına dayanan Batılı bir değerlendirme, İran hava savunmasının gelişmiş olmasına rağmen halen bütünleşmemiş bir yapıda kaldığını vurguladı.

Önceki savaşta İsrail, ağın geniş bölümlerini ilk saatlerde devre dışı bırakarak uçaklarına güvenli koridorlar açabilmişti.

Tahran bugün bu boşlukları radarlar arası bağlantıyı güçlendirerek ve Rusya ile Çin'den yeni sistemler alarak kapatmaya çalışıyor.

Ayrıca İran, orta ve uzun menzilli balistik füze stokunu yeniden doldurmaya ve yeni nesil İHA'lar geliştirmeye çabalıyor.

İran'a göre bu İHA'lardan bazıları 4 bin kilometre menzile ulaştı; bu da teorik olarak Akdeniz'in derinliklerini ve Güney Avrupa'yı vurabilecekleri anlamına geliyor.

İsrail 'görevi tamamlamak' için hazırlanıyor

İbranice basında güvenlik yetkililerine dayandırılan değerlendirmelere göre, İsrail ordusu önceki savaştan daha uzun ve kapsamlı yeni bir tura hazırlanıyor.

Güvenlik kurumunda, haziran ayında yaşananların İran ile oyun kurallarını değiştirmeye dönük ilk aşama olduğu ve savaşın sonu anlamına gelmediği açıkça ifade ediliyor.

İsrail araştırma merkezlerinin analizleri, Tel Aviv'in İran ekonomisindeki kırılganlığı ve yönetici elit içindeki görüş ayrılıklarını iki hedeften birine ulaşmak için nadir bir fırsat olarak gördüğünü aktarıyor.

Bu hedefler; İran'ın nükleer ve balistik programına uzun vadeli kısıtlamalar getirilmesi ya da tekrarlanan saldırılarla rejimi çöküşün eşiğine sürüklemek olarak sıralanıyor.

İsrailli askeri kaynaklar, sadece hava ve füze saldırılarını değil, İran içinde gizli sabotaj eylemleri ve siber operasyonları da kapsayan çok aşamalı bir harekattan söz ediyor.

Amaç, Tahran'ın uzun süreli bir yıpratma savaşına uyum sağlama kabiliyetini baltalamak.

Yaklaşan savaşın silahları ne olacak?

Önceki savaşı yakından izleyen Suriyeli bir askeri uzman, haziran çatışmasının değerlendirmesine dayanarak iki tarafın silahlanma dosyasında üç temel hattın öne çıktığını söylüyor.

Uzman, İran'ın orta ve uzun menzilli balistik füzelerine güvenmeye devam edeceğini, ancak bu füzelerin güdüm sistemlerini geliştirerek Demir Kubbe gibi İsrail savunma sistemlerini aşmaya çalışacağını belirtiyor.

Aynı zamanda İsrail'in daha yoğun bir savunma katmanı geliştirdiği, Amerikan ve Batılı erken uyarı kabiliyetlerini sisteme dahil ettiği aktarılıyor.

İHA cephesinde ise uzman, ilk savaşta İran İHA'larının kapasitesinin sınırlı kaldığını hatırlatıyor. Bu nedenle Tahran bugün daha hızlı, daha zor engellenen ve savunmayı baskı altına almaya dayanan yoğun saldırı modelleri üzerinde çalışıyor.

Öte yandan Batılı basında çıkan haberlere göre İsrail, ilk savaşın ardından İran içinde gizli operasyonlarını genişletti. Bu operasyonların amacı, İran içinde güvenlik ve istihbarat kurumlarını yıpratacak sessiz bir iç cephe açmak.

Çatışan hedefler daha uzun bir savaş senaryosunu güçlendiriyor

Suriyeli araştırmacı Mazen Bilal, önceki çatışmadan iki tarafın da yaklaşan ikinci savaşı etkileyecek dersler çıkardığını belirtiyor.

Bilal, Erem News'e yaptığı değerlendirmede, İsrail'in İran'ın nükleer altyapısını mümkün olduğunca yok etmeyi hedeflediğini söylüyor.

Bu saldırıların iç siyasi gerilimi artırması halinde rejimin meşruiyet kriziyle yüzleşebileceğini düşünüyor.

Bilal'e göre İran ise iki hedefe odaklanıyor: İlki, ağır kayıplara rağmen İsrail'in derinliklerini yeniden vurabileceğini göstererek caydırıcılığını geri kazanmak. İkincisi ise Washington'u daha az katı şartlarda nükleer mutabakata dönmeye zorlamak.

Dolayısıyla pek çok değerlendirme, yeni bir savaşın kısa bir kampanya yerine kesintili turlardan oluşan, daha uzun ve kademeli bir süreç olacağı görüşünü paylaşıyor.

Bu süreçte Lübnan, Yemen ve Irak gibi çevre cephelerinin de çatışmaya daha doğrudan sürüklenme ihtimali artıyor.

İlgili Haberler


Makaleler

Güncel