Lübnan Parlamentosu'ndan Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan Fadlallah, Amerikan yaptırımları ve baskılarının yeniden yapılanma sürecini sekteye uğratma amacı taşıdığını, direnişin ise tüm zorluklara rağmen dirayetle yoluna devam edeceğini vurguladı. Fadlallah, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğünü, içerideki bazı grupların ise bu durumu kendi çıkarları için kullanmaya çalıştığını belirtti.
YDH- Lübnan Parlamentosu'ndan Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan Fadlallah, Hizbullah’ın Kudüs yolunda şehit olan Muhammed Ali Şuveyh için güneydeki Mansuri kasabasında düzenlenen anma töreninde, Lübnan’ın askerî, mali, medya ve siyasî alanlarda yoğun saldırılarla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili, “Düşman bizi topraklarımızdan söküp atmayı başaramasa da, içeridekilerden bazıları siyasi ortaklıktan veya iç dengelerden bizi çıkarabileceğini sandı.” dedi.
Direnişin tüm zorluk, sıkıntı ve acılara rağmen devam ettiğini söyleyen Fadlallah, Lübnan’da kim olursa olsun kimsenin devletteki ortaklığa zarar veremeyeceğini ifade etti.
Bunun, büyük bir topluluğu temsil etmekten ya da Lübnan’ın temel bir bileşeni olmaktan değil, direnişin hâlâ güçlü olmasından kaynaklandığını söyledi ve ekledi:
''Direnişteki bu gücün temelinde Allah’a, halka ve şehitlerin fedakarlıklarına duyulan inanç yatıyor.''
Fadlallah, ülkede bölünmelerin yaşandığını dile getirerek “Düşmana güvenip saldırılara yatırım yapmak isteyenler var” dedi ve ekledi:
"İsrail, hedeflerine ulaşmak için saldırılarını sürdürecek ve içerideki bazı kesimler bu durumdan faydalanmaya çalışacak. "Bu kişiler aldanmış ve yanılgı içindedir; çünkü geçmiş deneyimler düşmanın kendi çıkarları için hareket ettiğini ve amaçlarına ulaşamayıp çekilmek zorunda kaldığında da geride bıraktığı ajanlarını önemsemediğini göstermektedir."
Fadlallah, “Her gün, tüm bir ülkeyi kuşatma ve tecrit etmek için zehir saçan ve kışkırtanlar var” dedi.
Bu saldırıların sadece “bugün tecrit, mali ve ekonomik abluka ve güvenlik hedefli operasyonlarla Şii Müslümanları değil, diğer mezheplere uzanan geniş bir direniş çevresini de” hedef aldığını kaydetti ve ekledi:
"Direnişin geniş ve sadık bir müttefik ağı var. Şiiler ise, bu direnişin öncü gücü olmaktan onur duyuyor, kutsal bir dava uğruna ağır fedakarlıklar veriyor ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor."
Konuşması şu sözlerle sürdü:
"Amerika direniş çevresine maddi ve ekonomik baskılar uyguluyor; bu ortamı provoke etmek veya kışkırtmak için ise İsrail eliyle saldırılar düzenleniyor. Ancak bize karşı kurulan hiçbir komplo amacına ulaşamadı çünkü hâlâ dimdik ayaktayız ve haklarımızı savunuyoruz. Yerli ve yabancı tüm bu saldırılar, direnişi, partiyi ve halkı yıkmaya yetmeyecektir."
İç dengeleri bozma girişimlerine de dikkat çeken Fadlallah, seçim yasası kapsamında “gurbetçilerin oy kullanması” başlığında kışkırtmaların yaşandığını belirtti.
Bu girişimlerin “yalnızca gurbetçilere sevgi göstermek amacı taşımadığını, parlamentonun, cumhurbaşkanlığının ve çoğunluğun kontrolünü ele geçirmek için yasa değişikliği yapılmak istendiğini” söyledi.
Milletvekili konuşmasına şöyle devam etti:
"Direniş zayıflamadı; ancak bazı çevreler ülkenin yapısını bozmak istiyor. Bu durum, Lübnan’dan kaçmakla sonuçlanmaz. Bazı partiler ise bir arada yaşamayı ve birliği istemeyip, kendi çıkarları için sivil barışı sabote etmeye çalışıyor. Buna karşılık, sivil barışın önemi çok büyüktür."
Yaklaşan seçimlerin, “kimin gerçekten izole edildiğini, kimin halk çoğunluğuna sahip olduğunu göstereceğine” inandığını ifade etti.
Yeniden yapılanma konusuna da değinen Fadlallah, bunun “devlete, özel sektöre veya ilgili taraflara kaynak ulaşmasını engellemek amacıyla Amerikan yaptırımları ve kısıtlamaları yoluyla halk üzerinde uygulanan bir baskı dosyası” olduğunu belirtti.
Bu dosyanın amacının, “direnişin halk çevresine baskı yaparak seçimlere doğru itmek ve böylece milli iradenin kaybedilmesine yol açmak” olduğunu kaydetti.
Fadlallah, konunun “iki farklı yoldan” ele alındığını söyledi:
“Birincisi, şu anda görüşülen bütçe üzerinden devlet kurumları aracılığıyla; ikincisi ise Hizbullah’ın sorumluluğundadır.”
Hizbullah’ın verdiği her söze ve taahhüde bağlı olduğunu vurgulayan Fadlallah, kuşatma ve baskılara rağmen uygun zamanda atılacak adımların açıklanacağını ve başladıkları işi tamamlayacaklarını belirtti.
