Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in Beyrut ziyareti, iki ülke arasındaki enerji iş birliği ve bölgesel ilişkilerin güçlendirilmesi bağlamında önemli adımların atılacağı bir döneme denk geliyor. Aynı zamanda, Kıbrıs ve Lübnan’ın uzun süredir beklenen deniz sınırı anlaşmasını imzalamaya hazırlanması bölgedeki stratejik dengeleri etkiliyor.
YDH- Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Beyrut'taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nın VIP terminaline vardığında resmi bir törenle yetkililer tarafından karşılandı.
Görüşmelerin odağında enerji iş birliği ve daha geniş bölgesel konular yer alacak.
Christodoulides, Salı günü yaptığı açıklamada, ziyaret sırasında “iki önemli konuda” duyurular yapılacağını belirtmişti.
Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, bu ziyaretin “Doğu Akdeniz’de iş birliği, karşılıklı güven ve istikrarın giderek önem kazandığı bir dönemde özel bir öneme sahip olduğunu” ifade etti.
Letymbiotis, ziyaretin Kıbrıs’ın Lübnan ile bağlarını güçlendirme çabalarının devamı niteliğinde olduğunu, iki ülkenin tarihî bağları, ortak zorlukları ve stratejik çıkarları paylaştığını vurguladı.
Ziyaret aynı zamanda Kıbrıs’ın yakında başlayacak Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı öncesinde AB-Lübnan iş birliğinin ele alınması için de bir fırsat sunuyor.
AB üyesi olarak Lübnan’a en yakın ülke konumundaki Kıbrıs, AB ile Lübnan arasındaki ortaklığı daha da pekiştirmeyi hedefliyor.
Ayrıca, Lübnan ile Kıbrıs Cumhuriyeti önümüzdeki günlerde uzun süredir beklenen deniz sınırı belirleme anlaşmasını imzalamaya hazırlanıyor.
Her iki başkentten birçok üst düzey kaynak bu gelişmeyi doğruluyor.
Ülkeler arasındaki münhasır ekonomik bölgeleri (MEB) adil orta hat prensibine göre belirleyen anlaşma, Lübnan kabinesinden 24 Ekim 2025 tarihinde son onayı aldı.
Belirlenen sınır, 2022’de İsrail ile çözülmüş olan üçlü noktanın güneyindeki 23. Noktadan başlayarak yaklaşık 95 deniz mili kuzeydeki 7. Noktaya kadar uzanıyor. Lübnan Enerji Bakanı Joe Saddi, anlaşmayı “Lübnan’ın egemen haklarını tamamen koruyan ve uluslararası hukuka bağlı bir anlaşma” olarak nitelendirdi.
Türkiye, anlaşmaya sert tepki gösterdi. Yetkililer, anlaşmanın Kıbrıslı Türklerin haklarını göz ardı ettiğini ve Ankara’nın “Mavi Vatan” doktrini kapsamında kıta sahanlığı iddialarını ihlal ettiğini savundu.
Kıbrıs hükümeti sözcüsü Konstantinos Letymbiotis ise anlaşmanın “tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu ve Doğu Akdeniz’de barış ve refaha katkı sağladığını” belirtti.
Atina yönetimi, bu gelişmeyi Türkiye’nin tek taraflı uygulamalarına karşı Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır’ın tutarlı biçimde savunduğu UNCLOS temelli yaklaşımın bir zaferi olarak gizli şekilde karşıladı.
