Yunanistan ile İsrail işgal rejimi, Türkiye ile Doğu Akdeniz’de artan gerilimler ve bölgedeki askeri rekabetin gölgesinde, savunma iş birliğini güçlendirerek büyük silah anlaşmalarını yeniden masaya yatırıyor. Her iki taraf, Ankara’nın bölgedeki genişleyen askeri varlığına karşı ortak hareket ederken, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin de İsrail’den destek alması bölgedeki dengeleri daha da karmaşıklaştırıyor.
YDH- Yunanistan ile İsrail işgal rejimi, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile artan gerilimler karşısında askeri iş birliğini derinleştiriyor ve milyarlarca dolarlık büyük silah anlaşmalarını yeniden gündeme taşıyor.
İsrail Kanal 12'ye konuşan Yunan yetkililer, iki taraf arasındaki koordinasyonun Gazze savaşında yavaşladığını, ancak son aylarda Ankara’nın bölgede genişleyen askeri varlığı nedeniyle ilişkilerin ivme kazandığını belirtti.
Elbit tarafından üretilen hava savunma sistemleri ve PULS roketatarların da dahil olduğu kapsamlı bir silah anlaşması üzerine görüşmeler tekrar başladı.
Güvenilir kaynaklara göre iş birliği “daha güçlü ve daha açık” bir biçimde ilerleyecek.
Orta Doğu semalarında düzenlenen son ortak hava tatbikatı, “Türklere net bir mesaj” olarak yorumlandı. Yunanistan, savunmasını güçlendirmek amacıyla bu anlaşmayı 2027 seçimleri öncesinde tamamlamayı hedefliyor.
Atina’nın bu hamleleri, Türkiye ile Ege ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları ve ada çevresindeki egemenlik hakları konusunda devam eden anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor.
Yunan yetkililer, Ankara’nın Yunan egemenliğini sorgulayan söylemlerinin daha geniş çaplı bir çatışmayı tetikleyebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Kıbrıs Rum Yönetimi de, Yunanistan’ın “Türkiye’yi dengeleyen bölgesel eksen” olarak tanımladığı yapının bir parçası olarak İsrail rejimiyle ilişkilerini sıkılaştırıyor.
Lefkoşa’nın yakın zamanda İsrail’den hava savunma sistemleri satın alması, Ankara tarafından “adadaki dengeleri bozma girişimi” olarak suçlanıyor.
İsrail’in eski Kıbrıs Büyükelçisi Michael Harari, Suriye, Gazze ve Doğu Akdeniz’de Tel Aviv ile Ankara arasında yaşanan çok katmanlı krizlerin Atina ile İsrail’i daha da yakınlaştırdığını söyledi.
Harari, Yunanistan ve Kıbrıs’ın savaş sürecinde İsrail rejimiyle “sağlam bir stratejik birlik” sergilediğine dikkat çekti.
Her iki ülke, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil edilmesini engellemek için ortak diplomatik baskı yürütüyor.
Bu gelişmenin bölgedeki güç dengelerini değiştireceği düşünülüyor. Ayrıca, Türkiye’nin savaş sonrası Gazze’de herhangi bir rol üstlenmesini de engellemeye çalışıyorlar.
İsrail başbakanı, Türk varlığını “kırmızı çizgi” olarak tanımlarken, Yunan kaynaklar da benzer kaygıları paylaşıyor: “Türkiye’nin Gazze’de söz sahibi olmasını istemiyoruz. Bu, hepimiz için büyük bir başarısızlık olur.”
Yunan kaynaklar, tansiyonun açık çatışmaya dönüşmesi durumunda İsrail, Kıbrıs ve Fransa’dan askeri destek beklediklerini söylüyor.
Ancak diğer Batılı ülkelerin aynı tutumu benimsemeyebileceği kaydediliyor. Bir yetkili, “Türkleri sınırlamak için İsrail ve Kıbrıs’la bir eksen inşa etmeye çalışıyoruz,” derken, “Türkiye bir imparatorluk kuruyor” ifadelerini kullandı.
