Türkiye'nin Rusya'dan Ural petrolü ithalatı, Batılı ülkelerin yaptırımları sıkılaştırmasının ardından kasım ayında bir önceki aya göre üçte bir oranında azaldı. ABD'nin Lukoil ve Rosneft'e yönelik yaptırımları tedarikçi seçeneklerini daraltırken, Türkiye alternatif olarak Kazakistan ve Irak petrollerine yöneldi.
YDH - Türkiye'nin Rusya'dan Ural tipi ham petrol ithalatı, Batılı ülkelerin yaptırımları sıkılaştırmasının etkisiyle kasım ayında önemli ölçüde düştü.
Reuters'in Kpler ve LSEG verilerine dayandırdığı haberine göre, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından Hindistan ve Çin'den sonra Rus ham petrolünün en büyük üçüncü alıcısı konumuna gelen Türkiye'ye Ural petrolü sevkiyatı, ekim ayındaki günlük 300 bin varil seviyesinden kasım ayında 200 bin varile geriledi.
İthalattaki bu düşüşte, ABD yaptırımlarının Türk rafinerilerinin çalışabileceği tedarikçi sayısını azaltması ve Avrupa Birliği'nin (AB) yaklaşan kısıtlamaları etkili oldu.
Yaptırımlar tedarikçi sayısını azalttı
Piyasa kaynaklarının Reuters'a verdiği bilgiye göre, ithalattaki gerilemenin temel nedeni ABD'nin Rus enerji şirketleri Lukoil ve Rosneft'e yönelik uyguladığı yaptırımlar oldu.
Söz konusu yaptırımlar, Türk rafinerilerinin işbirliği yapabileceği tedarikçi havuzunu daraltırken şirketleri alternatif kaynaklara yönelmeye zorladı.
Ayrıca, Avrupa Birliği'nin Rus petrolünden üretilen yakıt alımına yönelik Ocak 2026 sonunda yürürlüğe girmesi planlanan yasağı da Türk şirketlerini hammadde tedarikini çeşitlendirme stratejisi izlemeye itiyor.
Alternatif rotalar ve kısıtlar
Ural petrolü tedarikindeki düşüşe paralel olarak Türkiye, Kazakistan ve Irak dahil olmak üzere alternatif petrol türlerinin ithalatını artırdı.
Kpler verilerine göre, Türkiye'nin Kazak CPC Blend petrolü ithalatı kasım ayında günlük 105 bin varile ulaşarak Şubat 2024'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü.
Bununla birlikte, Akdeniz piyasasında Ural kalitesine benzer hammadde arzının sınırlı olması nedeniyle Türk rafinerileri için alternatif satın alma imkanları kısıtlı kalıyor.
Hazar Boru Hattı Konsorsiyumunun (CPC) Karadeniz terminaline yönelik son saldırının küresel piyasaya arzı düşürmesi beklendiğinden, bu durumun Türkiye'ye CPC Blend sevkiyatını da zorlaştırabileceği öngörülüyor.
