Yemen Ensarullah lideri Abdülmelik el-Husi, Filistinli kadınlara yönelik İsrail’in işlediği insanlık dışı suçları kınayarak, Siyonist rejimin Müslüman ümmetin onurunu, kutsallarını ve değerlerini hedef alan vahşi bir tehdit olduğunu vurguladı.
YDH- Yemenli Ensarullah Direniş Hareketi lideri Abdülmelik el-Husi, Peygamber Efendimiz’in (SAV) sevgili kızı Hazreti Fatıma Zehra’nın (SA) doğum yıldönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, İsrail askerlerinin elinde katledilen Filistinli kadınlara yönelik vahşi saldırıları kınadı.
İşgalci Tel Aviv rejiminin insan onurunu derinden ihlal ettiğini ve bu kadınlara karşı işlenen suçların insanlık dışı boyutlara ulaştığını vurgulayan El-Husi, işgal altındaki topraklarda hamile kadınlar, reşit olmayan gençler ve yaşlılar dahil olmak üzere binlerce Filistinli kadının İsrail güçleri tarafından katledildiğine dikkat çekti.
Ensarullah lideri, günümüzde Müslümanların karşı karşıya olduğu tehlikeler arasında, sert savaşların yanı sıra, “dinlerinden uzaklaştırmayı amaçlayan en sinsi ve tehlikeli yumuşak savaşların” da bulunduğunu ifade etti.
Bu tür savaşların, Müslüman milletleri gerçek İslam yolundan saptırmayı hedeflediğini, kültür ve değerler inşa ederek onları yanlış yola sevk ettiğini söyledi. Sonuç olarak, bu sapmanın Allah’ın gazabını üzerlerine çektiğini belirtti.
El-Husi, Müslümanların en büyük zararı sert savaşlardan değil, bu yumuşak savaşlardan gördüğünü vurguladı. Bu durumun en somut kanıtı olarak yaşanan kafa karışıklığı, bölünmeler, aşağılanmalar ve Batılı güçlere aşırı bağımlılığı gösterdi.
Düşmanların, birçok Müslüman hükümet ve ümmeti boyun eğdirerek, dayatmalarla kontrol altına aldığını, doğal zenginliklerini ele geçirdiğini, topraklarına askeri üsler kurduğunu ve insan kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda sömürdüğünü sözlerine ekledi.
Ayrıca, el-Husi, düşmanların Müslümanların insani, ahlaki ve İslami özünü korkutucu boyutta çaldığını, bunun en açık göstergesinin ise Filistinlilere karşı uygulanan soykırım karşısında sergilenen umursamaz tavır olduğunu ifade etti.
Ensarullah lideri, birçok Müslüman ve Arap hükümetinin somut adım atmamasını veya kabul edilebilir bir tutum geliştirmemesini de eleştirdi.
Gazze’deki İsrail askeri vahşetini kınayan el-Husi, Siyonist rejimi tüm milletler için büyük bir tehdit olarak tanımladı.
Bazı ''Arap rejimlerinin Siyonist düşmana mali, medya ve istihbari destek vermelerinin, kendi halklarının Filistin davası için anlamlı bir harekete geçmesini engelleyen ihmalden bile daha kötü bir tutum olduğunu'' belirtti.
Dünyadaki Müslümanların şu an büyük bir bilinç, ahlak ve değerler erozyumu içinde olduğunu kaydeden el-Husi, Siyonist düşmanın Müslüman ümmete karşı geçim kaynaklarını, onurlarını, topraklarını, kutsallarını ve inançlarını hedef alan tamamen ihlal temelli, vahşi bir yaklaşımı dayattığını söyledi.
Ensarullah lideri, iki yüzlülerin İsrail düşmanının Batı Asya’da tam egemenliğine izin verip onunla ittifak kurduğunu; dinlerini, onurlarını, özgürlüklerini ve haysiyetlerini terk ederek tüm değerlerini Siyonist rejim uğruna sattıklarını ifade etti.
Konuşmasında ayrıca, Suriye’deki HTŞ rejimini iki yüzlü, ABD’nin müttefiki ve İsrail’e biat eden bir yapı olarak nitelendirdi.
El-Husi, Siyonist düşmanın saldırganlığının en somut örneklerinden birinin de özellikle Lübnan ve Gazze’deki ateşkes anlaşmalarını sürekli ihlal etmesi olduğunu belirtti.
Müslüman ümmetin, yüksek maneviyat sahibi, bilinçli ve etkili erkek ile kadınların asil İslami örneklerinden ilham alması gerektiğinin altını çizen Ensarullah lideri, insan onurunu, inanç temelli gururu ve küresel varlığı yeniden inşa etmenin şart olduğunu vurguladı.
Son olarak, Müslümanların görevinin adaleti yaymak, mazlumları savunmak ve zalimlerle mücadele etmek olduğunu hatırlatan el-Husi, kibirli güçlere bağımlı ve boyun eğen konumda kalınmaması gerektiğini güçlü şekilde ifade etti.
