İsrail medyası: Netanyahu, Trump'tan 'tüm cepheleri birleştirmeyi' isteyecek

img
İsrail medyası: Netanyahu, Trump'tan 'tüm cepheleri birleştirmeyi' isteyecek YDH

Mar-a-Lago öncesi İsrail yönetimi, Hamas ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması, İran’a karşı askerî seçenekler ve Türkiye’nin bölgesel etkisinin sınırlandırılması başlıklarını tek bir stratejik cephede birleştirerek Trump’tan kapsamlı siyasi ve askerî destek sağlamayı hedefliyor.




YDH- Yediot Ahronot'a göre, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Florida’daki Mar-a-Lago’da yapılması planlanan kritik görüşme öncesinde, İsrail siyasi ve güvenlik elitinde yoğun bir hazırlık trafiği yürütülüyor.

Üst düzey istişarelerin merkezinde, Trump’ı üç temel başlıkta ikna etme hedefi bulunuyor: Hamas ve Hizbullah’ın sahada doğrulanabilir biçimde silahsızlandırılması, İran’ın hızlanan balistik füze üretiminin durdurulması ve İsrail’in bölgedeki nitelikli askerî üstünlüğünün korunması.

 

Kahire, Gazze politikasıyla anlaşmayı ayırdı

Netanyahu’nun Mısır’la imzaladığı kapsamlı doğalgaz anlaşmasına karşın, Kahire’nin bu diplomatik sürece aktif biçimde dâhil olma ihtimali zayıflıyor. Bunun temel nedeni, Mısır’da artan kamuoyu baskısı.

Mısır Kamuoyu Bilgilendirme Kurumu Başkanı’nın hafta sonu yaptığı sert açıklama, bu mesafeyi açık biçimde ortaya koydu.

Açıklamada, doğalgaz anlaşmasının Gazze politikasından tamamen bağımsız olduğu vurgulanırken, Gazze halkının zorla yerinden edilmesine karşı tutumun pazarlık konusu yapılamayacağı belirtildi.

Netanyahu’nun İsrail kamuoyuna “sahte bir diplomatik zafer” sunmaya çalıştığı ifade edilirken, Sisi ile Netanyahu arasında yakın vadede planlanmış bir görüşmenin bulunmadığı ve iki ülke arasında şu aşamada doğrudan bir diplomatik temasın olmadığı net biçimde dile getirildi.

 

İsrail, 'sembolik silahsızlanma'ya karşı alarmda

Gazze dosyasında ise temel anlaşmazlık, Hamas’a silahsızlanma için tanınacak sürede düğümleniyor.

İsrail tarafında, Hamas’ın sembolik bir hamleyle “sahte bir silahsızlanma” görüntüsü verebileceği ve ardından arabulucular üzerinden İsrail’e baskı kurulabileceği yönünde ciddi kaygılar var.

Bu senaryoda İsrail’in ikinci aşamaya geçmeye zorlanması ve Sarı Hat’tan çekilmesinin gündeme gelebileceği değerlendiriliyor.

İsrail, süreci tamamen koparmak istemiyor ve müzakerelere bir şans tanıyor. Ancak işgal varlığının, sembolik adımlar, taktik manevralar ve “tiyatro” kabul etmeyeceği vurgulanıyor. Ynet'e göre, ilerleme için tek ölçüt, ''sahada doğrulanabilir ve geri döndürülemez bir silahsızlanma''.

Buna rağmen İsrailli yetkililer, Hamas’ı nihai olarak silahsızlandıracak olanın, varlığı ve yetkileri henüz netleşmemiş bir “uluslararası istikrar gücü” değil, doğrudan İsrail olacağı görüşünde birleşiyor.

 

Mar-a-Lago’da açılacak en zor dosya

İran dosyası, görüşmenin en hassas ve belirsizlik içeren başlığı olarak öne çıkıyor. NBC’nin haberine göre Netanyahu, Trump’a İran’a yönelik yeni askerî senaryolar ve saldırı seçenekleri sunmayı planlıyor.

Bununla birlikte İsrailli yetkililer, Trump’ın yeni bir askerî çatışmaya istekli olmadığının ve Washington’un İran dosyasının “acil ve kaçınılmaz bir tehdit” olarak sunulmasından rahatsızlık duyduğunun farkında.

İsrail, ''İran’ın son savaşlardan gerekli dersleri çıkarmadığını ve kapsamlı bir muhasebe yapmadığını'' savunurken, Trump’ın doğrudan bir saldırıya katılmaktan kaçınabileceğini de kabulleniyor. Buna karşın, Washington’dan İsrail’in tek başına hareket edebilmesine yönelik bir “yeşil ışık” alınmasının işgal varlığı içinde stratejik bir başarı olarak görüleceği belirtiliyor.

 

İsrail, Litani'de 'ihtiyatlı ve umutlu'

İsrailli yetkililere göre, Lübnan cephesinde temkinli bir iyimserlik söz konusu. Lübnan hükümetinin güney bölgelerde Hizbullah’ın ağır silahlarını kontrol altına almaya yönelik adımları bu havayı besliyor.

Cumartesi günü Başbakan Nevaf Selam, ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin müzakere heyetinin başkanını kabul ederek, Litani Nehri’nin güneyini kapsayan “silahların merkezileştirilmesi planı”nın ilk aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu iddia etti.

Selam, Litani’nin kuzeyini içeren ikinci aşamaya geçmeye hazır olduklarını da bildirdi. Buna karşın işgal ordusunun saldırıları sürüyor; pazar günü yalnızca 300 metre arayla gerçekleştirilen iki ayrı saldırı, sahadaki gerilimin yüksekliğini koruduğunu gösterdi.

 

İsrail yanlısı senatörden Netanyahu’ya alan açan mesajlar

Yediot Ahronot'a göre, Görüşmenin bir diğer kritik boyutu, İsrail’in nitelikli askerî üstünlüğünün korunması ve Türkiye’nin bölgesel etkisinin sınırlandırılması olarak öne çıkıyor.

Tel Aviv’de düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Türkiye’ye F-35 verilmesini “bir hata” olarak nitelendirirken, Ankara’nın NATO üyesi olduğuna da dikkat çekti.

Graham, Hamas silahsızlandırılmadan ikinci aşamaya geçilmemesi gerektiğini, İran’ın vurulmasının zorunlu olduğunu ve Hizbullah’ın ağır silahlarını bırakmasının şart olduğunu vurguladı.

“Hamas’ın silahsızlandırılması konusunda sahadaki durumu yerinde görmek için buradayım” diyen Graham, İsrail’in en üst düzey siyasi ve askerî yetkilileriyle, ABD’li askerî temsilcilerle ve İsrail istihbarat mensuplarıyla görüştüğünü aktardı.

Gördükleri ve dinledikleri doğrultusunda Hamas’ın zayıflamak yerine yeniden silahlandığını savunan Graham, silahsızlanma olmadan ikinci aşamanın başarıya ulaşamayacağını ifade etti.

Hamas için net bir takvim belirlenmesi gerektiğini vurgulayan senatör, aksi hâlde İsrail’in askerî harekâtına izin verilmesini savunacağını söyledi.

İran’a ilişkin değerlendirmelerinde Graham, nükleer altyapının büyük ölçüde tahrip edilmiş olmasına rağmen Tahran’ın nükleer silah elde etme arzusunun sona ermediğini ileri sürdü.

İran’ın İsrail’i ve Avrupa’yı vurabilecek daha fazla balistik füze ürettiğine ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerine geri döndüğüne dair kanıtlar bulunduğunu belirten Graham, bu sürecin durdurulması için sert bir askerî darbenin gerekli olduğunu dile getirdi.

Olası bir saldırıya ilişkin kararın Trump’la yapılacak görüşmede Netanyahu’ya ait olduğunu söyleyen Graham, İran’ın nükleer silah geliştiremeyecek şekilde en ağır darbeyi alması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.

Lübnan başlığında ise Graham tabloyu “ihtiyatlı bir umut” olarak tanımladı. Lübnan hükümetinin Hizbullah’a silahsızlanma çağrısını önemli bulduğunu belirten senatör, Hizbullah’ın ağır silahlarını bırakmasının hem Lübnan hem de bölge için olumlu sonuçlar doğuracağını ifade etti. Aksi bir senaryoda ise İsrail’le birlikte Hizbullah’a karşı askerî bir kampanya yürütülmesi gerektiğini savundu.

Graham’a göre Hamas ve Hizbullah gibi İran’ın iki ana vekil gücünün etkisizleştirilmesi, Suudi Arabistan’la normalleşme ihtimalini de güçlendirecek; aksi hâlde bölgenin ilerlemesinin mümkün olmadığı uyarısında bulundu.



Makaleler

Güncel