Irak'ta direniş örgütleri, ABD baskısı ve İsrail tehditleri gölgesinde silah bırakma konusunda bölündü. Ketaib Hizbullah reddederken, bazı gruplar uzlaşma sinyali veriyor.
YDH - Irak'ta ABD yönetiminin baskıları ve İsrail'den gelen saldırı tehditleri, ülkedeki silahlı direniş örgütleri arasında stratejik bir kırılmaya neden oldu.
Son parlamento seçimlerinin ardından siyasi zeminde güç arayışına giren bazı yapılar silahlarını devlete devretme çağrılarına olumlu yanıt verirken, radikal kanat bu talebi kesin bir dille geri çeviriyor.
İmam Ali Tugayları, Asaib Ehl el-Hak, Ensar Allah el-Evfiya ve Ketaib Seyyid eş-Şüheda gibi örgütler, silahların devlet tekelinde toplanması çağrısına katıldıklarını duyurdu.
Hızı ve kapsamı bakımından emsalsiz görülen bu adım, örgütlerin IŞİD ile mücadele dönemindeki askeri pozisyonlarından siyasi bir evreye geçiş isteği olarak yorumlanıyor.
Buna karşın, sahadaki en etkili yapılardan Ketaib Hizbullah ve Hareket el-Nuceba, mevcut koşullarda silah teslim etmeyi reddettiklerini teyit etti.
Örgütler yıkıcı çatışmadan kaçınıyor
Silahlarını teslim etmeye hazırlanan gruplar, bu kararı "gerçekçi bir zorunluluk" olarak nitelendiriyor. El-Ahbar gazetesine konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir kaynak, alınan kararın gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
"Karar kolay değildi, ancak mevcut durumun gerçekçi bir değerlendirmesinin sonucu olarak alındı. Silahlarımızı teslim etmek ve tamamen siyasi eyleme geçmekten başka seçeneğimiz yok. İşgale karşı direniş konusunda gurur duyduğumuz bir geçmişimiz var, ancak durum değişti ve bugün gerçek değişimin parlamento ve hükümet içinden sağlanabileceğine inanıyoruz. Bu adım, şehitlere ihanet etmek veya direniş yolunu terk etmek anlamına gelmiyor; aksine, ülkeyi yıkıcı bir çatışmaya sürüklenmekten koruma ve işgale karşı ilkeli duruşumuzu koruma girişimidir."
Ketaib Hizbullah egemenlik şartı koşuyor
Silahsızlanma sürecine direnen kanat ise bu girişimi "tehlikeli bir tuzak" olarak görüyor. Ketaib Hizbullah, silahların sınırlandırılmasına yönelik her türlü tartışmayı; Irak'ın tam egemenliğinin sağlanması, tüm yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi ve dış müdahalenin sona ermesi şartlarına bağladı.
Örgüt, direniş silahlarını "taviz verilemeyecek bir emanet" olarak tanımlıyor.
Güvenlik uzmanı Muhammed el-Akul, yaşanan ayrışmayı bölgesel değişimlerin bir yansıması olarak değerlendiriyor. El-Akul'a göre, İsrail'in istihbarat ve teknolojik üstünlüğü karşısında Gazze veya Güney Lübnan senaryolarının Irak'ta tekrarlanmasından endişe eden bazı gruplar, askeri varlıklarını azaltarak bir "hasar kontrol stratejisi" izliyor.
ABD temsilcisi Bağdat yolunda
Bağdat yönetimi, yıl sonundan önce ABD Başkanı'nın Özel Temsilcisi Mark Sawaya'nın ziyaretine hazırlanıyor. Sawaya başkanlığındaki heyetin, güvenlik ve yatırım konularının yanı sıra milislerin silahsızlandırılması meselesini masaya yatırması bekleniyor.
Görüşmelerde, örgütlerin dağıtılması veya entegrasyonu karşılığında lider kadrolarının hedef alınmaması ve ekonomik yapılarına dokunulmaması gibi uluslararası güvencelerin gündeme geleceği belirtiliyor.
