YDH-El Menar televizyonu geçtiğimiz pazar günü Beyrut’un Dahiye semtinde yaşanan kanlı olayları anlatan bir analize yer verdi.
YDH-El Menar televizyonu geçtiğimiz pazar günü Beyrut’un Dahiye semtinde yaşanan kanlı olayları anlatan bir analize yer verdi.
13 Eylül 1993’te “bazı kişilerin” ateş açtığı ve Dahiye’de gösteri yapan bazı sivilleri öldürdüğü ünlü olaylar… Dahiye’deki Hay el-Sullom’da “bazı kişilerin” minibüs sürücülerinin gösterisinde ateş açtığı ve ölümle sonuçlanan 2004 olayları ve 2006’da yine Dahiye’deki Raml el-Ali’de “bazı kişilerin” ateş açıp bir gösteride yer alan masum çocukları öldürdüğü kanlı olay... 2008’de de Dahiye’deki Mar Mikhial olayları da bu listeye katılıyor.
“Bazı kişiler” ateş açtı ve yaralıları tahliye eden yardım çalışanları da dâhil altı silahsız insanı öldürdü. Beyrut’un güney varoşlarındaki göstericileri dağıtma işi hep tazyikli su yerine kurşunlarla uygulanıyor. Altı şehit ve 50 yaralı insanın tümü tek bir yönden, yakın mesafeden ve doğrudan hedef alındıkları için düştü.
Peki, orada neler oldu?
Yerel saatle öğleden sonra dört civarında bir grup genç, iki gündür elektrik kesintisinden dolayı sıkıntı çeken Şiyah bölgesinden gösterilere başladılar. Şiyah’ta Mar Mikhail yaya geçidinde birkaç araba lastiğini ateşe verdiler. Devamlı o bölgede bulunan Lübnan askeri taburu, ateşi söndürmek ve göstericileri dağıtmak için harekete geçti ve tüfek ve coplarıyla göstericilere müdahale etti.
Olanlardan kısa bir süre sonra, kameramanlar Şiyah’ın doğusundaki Ain el-Remmeneh bölgesindeki binaların çatılarında silahlı adam görüntüleri yakaladı. Giydikleri kıyafetler aksi kanıtlanmadıkça askeri personel olduklarını gösteriyordu.
Bu sırada, Emel Hareketi koordinasyon görevlisi Ahmet Hamza, Lübnan ordusu ile birlikte olayları yatıştırmaya çalışıyordu; ama aniden paniğe kapılan askerler tarafından silahlar ateşlendi ve böylece yerde cansız yatan Hamza dışında, tüm göstericiler dağıldılar.
Onun yanında birkaç yaralı insan vardı. Huşu sessizliğini göstericilerin taşkınlığı bozdu. Daha fazla lastiği ateşe verdiler. Sayıları artıyor ve askerler çekiliyordu. Daha fazla ateş sesi duyuldu, silah seslerinin Ain el Rommeneh’teki binalardan geldikleri görüldü. Ordunun resmi silahı olan M-16 tüfeklerinin kurşunlarıyla daha fazla insan yere düştü.
Mahmut Mansur, Yusuf Şakir ve genç Mahmut Hayek göğüslerinden ve boyunlarından vuruldular ve hastaneye ulaşamadan kısa süre önce vefat ettiler. Dakikalar sonra, Ahmet el Ajouz ve ilkyardım çalışanı Mustafa Amhaz da yaralılara ilkyardım verirken bedenlerinin üst bölgelerinden yakın mesafeden vuruldular.
Kanlı gece, zırhlı ordu araçlarının herhangi bir gösteriye sahne olmayan Sufeyr bölgesini ateşe vermesiyle bitti. Aynı zamanda silahlı askerler; evlere, dükkânlara ve restoranlara ateş açtı, akşam yemeği yiyen genç bir adamı yaraladı.
Bu kasıtlı gerçekleştirilen “Kara Pazar” gününde neler olduğunu kanıtlayacak, kameralarda kaydedilmiş gerçekler var. Bu, aynı zamanda güya olaydan bir gün önce, bir önceki köprüye yerleştirilmiş bu ordu tugayının komutanına (ordu tugayını kimin yönettiğine) dair soruları gündeme getiriyor.
El-Menar’dan çeviren Zeynep Dursunoğlu