YDH-Irak Türkmeneli Partisi, anayasanın 140. Maddesini uygulama komisyonunun başlattığı hukuk dışı uygulamayı protesto eden bir bildiri yayımladı. Türkmeneli Partisi tarafından sitemize gönderilen bildiride şu ifadelere yer verildi.
YDH-Irak Türkmeneli Partisi, anayasanın 140. Maddesini uygulama komisyonunun başlattığı hukuk dışı uygulamayı protesto eden bir bildiri yayımladı. Türkmeneli Partisi tarafından sitemize gönderilen bildiride şu ifadelere yer verildi.
Irak Hükümeti, (140’ncı) maddenin uygulaması için kurulan komisyonunun işlerini durdurmasına emir vermesine rağmen, Komisyon başkanının ters yönle hareket edip, göçe tabi tutulanların adlarını tescil etmek için verilen süreyi, 31.3.2008 ile sınırlayan bir emir vermiştir.
Bütün Iraklı yetkililerin ve Irak Halkının dikkatlerini, kanunlara ve Irak Merkezi Hükümetinin emirlerine aykırı olan bu meseleye çekmek istiyoruz. Zira bu işlemin amacı, Kerkük Vilayetinin demografik yapısını değiştirmek için daha fazla Kürt nüfusu kayda geçirmektir.
Ayrıca Birleşmiş Milletler’den, Irak Hükümeti’nden ve özellikle Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’nden geçerli Irak Anayasasının ruhuna ters düşen bu tür usulsüzlükler hakkında tarafsız soruşturma açılmasını istiyoruz. Üstelik Bu insani konuyu (göçe zorlananların konusunu) Kürt Hareketinin hanesine artılar yazdırıp, Kerkük’te Türkmen ve Araplara haksızlık eden siyasi kazanç peşinde olanların hakkında soruşturma açılmasını talep ediyoruz.
Bu tür yolsuzluklar ve usulsüzlükleri rakamlarla açıklık getirmek için şunları belirtiyoruz:
Resmi statüsü olmayan ve 2006’da nüfusu (15) bin olan (Şivan nahiyesi) gibi bir küçük nahiyede göçe zorlananların sahte sayıları (35) bin kişiyi aşmış bulunmaktadır. Aynı şekilde 2006’da nüfusu (11516) kişi olan (Laylan nahiyesi’ nin) şimdiki sahte nüfusu (90941)e yükselmiştir, yani neredeyse nüfusu bir küçük vilayet nüfusuna yükselmiştir. Bunun gibi onlarca örnekler vardır. Tabii olarak bu kısa zamanda bu denli olağan üstü nüfus sayısı farkı, doğal nüfus artışı olmadığı ortadadır; dolayısıyla bu artış kabul edilemez bir nüfus artışıdır.
Binaenaleyh, bu gibi sahtekârlığı önlemek için, belirli Hükümet kurumları, göçe zorlananların sahte sayı ve adlarını içeren kütükleri lağvetmek ve bu sahte kütükler doğrultusunda mali tazminat ödemelerinin dondurulmasına yönelmelerini doğru görüyoruz.
Sonunda doğrudan sorumluluk Türkmen ve Arap Partilerdedir; İnsan hakları, adalet ve demokrasi hakkında işlenen bu skandalın açığa çıkarmaktan geri kalmamalıdırlar ve vakit kaçırmadan bu hassas konuda kesin bir tavır almaları gerekir. Zira Irak İl Meclis seçimleri kapıdadır.
Türkmeneli Partisi
Kerkük Bürosu
10 Mart 2008