YDH-Irak’tan yayın yapan Burathanews adlı internet sitesinde Muhsin el-Cabiri imzasıyla yayımlanan yazıda Mukteda Sadr’ın işgalcilere karşı direndikleri için övdüğü Mehdi Ordusu’nun Iraklılara karşı cinayet işleyen bir suç şebekesine dönüştüğü vurgulanıyor.
YDH-Irak’tan yayın yapan Burathanews adlı internet sitesinde Muhsin el-Cabiri imzasıyla yayımlanan yazıda Mukteda Sadr’ın işgalcilere karşı direndikleri için övdüğü Mehdi Ordusu’nun Iraklılara karşı cinayet işleyen bir suç şebekesine dönüştüğü vurgulanıyor.
Dün Seyyid Mukteda es Sadr'ın el yazısıyla yazılmış; Mehdi Ordusu olarak isimlendirilen gurubun mensuplarına zorluklara karşı gösterdikleri sabır ve tahammülden, itaatlerinden ve halkları için verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür eden, aynı zamanda işgal ettikleri topraklarda işgalcilere güvenli bir mekan bırakmadıkları ve işgalcilerin korkulu rüyası ve Irak halkının dostu oldukları (!) için onlara selamlarını yollayan mektup kamuoyuna yayıldı.
Anlamıyorum acaba Seyyid Mukteda, askerlerinin ne yaptıklarından haberdar da yanlarında mı duruyor, yoksa Irak'ın birçok bölgesinde Kudüs askerleri ya da Saddam'ın fedaileri olarak isimlendirilen askerlerinin ne yaptıklarının gerçekte farkında değil mi?
Açıkçası Seyyid Mukteda'nın askerlerinin teşekkürü hak edecek ne yaptıklarını hiç anlamıyorum.
Allaha sığınırım kesinlikle dalga geçmek için söylemiyorum gerçekten soruyorum. Seyyid Mukteda'nın bahsettiği işgalciler kimler yoksa ibret verici bir şekilde karşılıklı çıkar ilişkilerini birbirlerini korumak üzere kurdukları İngilizler mi?
Acaba Seyyid Mukteda bütün o silahların ve bombaların nereden alındığından haberdar değil mi ve bu durumun İngilizlere Basra'daki çatışmaları durdurmak için bir koz niteliği oluşturduğunu bilmiyor mu?
Acaba Seyyid Mukteda askerlerinin elindeki silahların, bombaların, roketlerin işgalci Amerikan güçlerinden ziyade işgalcilere direnmeye çalışan Irak halkına karşı doğrultulduğunun farkında değil mi?
Acaba Seyyid Mukteda, ABD askerlerinin Mehdi Ordusu’nun son üç aydan beri neden takip etmediğini bilmiyor mu?
Acaba bunun sebebi ne?
Acaba neden Hazım el-Areci'nin tulukluluk süresi sadece üç gündü?
Acaba Hakim Zamili ve arkadaşına atılan bombanın neden atıldığını bilmiyor mu?
Acaba Ahmet Şeybani’ye neden ateş açıldığını bilmiyor mu?
Ben basit bir vatandaş olarak biliyorum da sen nasıl bilmiyorsun ey Mukteda? Sen nasıl lidersin? Eğer biliyorsan hangi işgalcilerden bahsediyorsun?
Sevgili Mukteda acaba senin ordunun liderlerinden birinin zoruyla Hz. Hüseyin türbesinin kıble kapısından girerek istemeyerek de olsa kendini ve yanında senin ordunun bir liderini de havaya uçurarak bir katliama kimin neden olduğunu bilmiyor musun? -ki bu daha sonra kamera kayıtları ve fotoğraflarla açığa cıktı- Daha zekice olanı saldırının arkasından mücahitlerinin! Ziyaretçiler arasında şehit olduğunun şehirdeki bürodan ilan edilmesiydi.
Sevgili Mukteda senin askerlerin İmam Hüseyin'in 15 Şabanda İmam Hüseyin'in ziyaretçilerini katlettiniz günler önce çadırları kan gölüne çevirdikten sonra bir de ortalıkta zeytin dalı dağıttınız, Kerrade'de , Salihiyye'de, Betavin'de ve Irak'ın daha birçok bölgesinde Irak'ın öz evlatlarını öldürdünüz. Şimdi hangi işgal güçlerinden bahsediyorsunuz.
Ne kadar isterdim biraz boş vaktin olsaydı da birisi sana, senin adına, babanın adına (r.a.) ve kıymetli ailenin adına neler yapıldığını anlatsaydı. Ne kadar özgür insanın feryatlar içinde ve senden yardım isteyerek öldüğünü, ne kadar müminin senin ordunun askerlerinin kurşunlarıyla delik deşik olurken yardım çığlıklarının sana ulaşmadığını, babanın adıyla adlandırılmış mahkemelerin zulmüyle kaç kişinin mazlum olduğunu keşke dinleyebilsen.
Eğer bürün bu olanlardan haberdarsan kuşkusuz bu bir musibettir, yok eğer değilsen haberin olsun ki senin ve babanın adıyla işlenen bu fücur arş-ı âlâyı titretmektedir.
Çok değil iki gün önce, askerlerini yakmaktan uzak olmayan üç Basra polisi babanın ve vilayet sahibinin adını anarak çığlık atıyordu.
Dün Mahmudiye'de Mehdi Ordusu askerleri yakaladıkları bir Irak polisini birbirine zıt yönde hareket edecek olan iki araca bağladılar ve sonunda adamcağızın bedeni ikiye bölündü.
Senin ilmi, ahlaki, ruhi ve fikri derinliği ile insanların kalbinde taht kurmuş Muhammed Bakır es Sadr'ın -ki Iraktaki devrim ateşini o ateşlemişti- O katiller tarafından kullanılmasını engellemen gerekiyor.
Senin hem kendi isminin hem de atalarının isminin o suçlular elinde alet olmasına engel olman gerekiyor.
Senin Irak'ı ve kendini bitirmemen gerekiyor ve ailenin bu suçlu guruptan etkilenmesini engellemen gerekiyor.
Sana bir Necefli olarak sesleniyorum arkadaşlarının yaptığı zulümleri gör, 1979 nisanında ahlak derslerine katıldığım babanın hatırına bu zulümleri gör.
Biliyorum kendi canını tehlikeye atmayı göze almayan böyle bir yazı yazmaz, fakat ben biliyorum ki sen babanın hatırına bize bir çözüm sunacaksın. Ancak Mehdi Ordusu’nun lağvedilmesinden başka bir çözüm de yoktur.
http://www.burathanews.com/news_article_38971.html
Çeviren: Emrah Kekilli