Irak'taki 'Sünni direniş' nasıl 'Uyanış'a dönüştü?

img
Irak'taki 'Sünni direniş' nasıl 'Uyanış'a dönüştü? YDH

YDH- İşgalden 2006 yılına kadar el-Kaide müttefiki olarak “direniş” adı altında silahlı eylemler yapan İslam Ordusu adlı grubun liderlerinden Ebu Azzam, ücretleri ABD tarafından ödenen Uyanış Konseylerine dönüşlerinin hikayesini Şarku’l- Evsat’a anlattı.




YDH- İşgalden 2006 yılına kadar el-Kaide müttefiki olarak “direniş” adı altında silahlı eylemler yapan İslam Ordusu adlı grubun liderlerinden Ebu Azzam, ücretleri ABD tarafından ödenen Uyanış Konseylerine dönüşlerinin hikayesini Şarku’l- Evsat’a anlattı.

İslam Ordusu eski liderlerinden biri şöyle diyor: “İran ve el-Kaide'nin bölgedeki en tehlikeli iki unsur olduğunu anlayınca Uyanış Konseylerine (Sahve Meclisleri) dönüştük.

Saddam yönetiminin düşmesinin ardından Irak'a dönen Ebu Azzam Şarku’l Evsat'a konuştu.

Bağdat; Hadi Casim- 14 yaşındaki Azzam'a Amerikalı bir general tokalaşmak için yaklaştığında arkasını dönerek bunu istemediğini hareketleriyle ima ediyor; çünkü o kendisine el uzatan kişinin bir “işgalci asker” olduğu kanısında.

Fakat Azzam'ın babası Semir Temimi, beklide Irak'ta Uyanış Konseyleri’nin kurulması için bir araya gelindiği günden bu yana her gün Amerikalı askerlerle tokalaşıyor.

Uyanış Konseyleri Genel Müsteşarı Ebu Azzam lakaplı Semir Temimi şöyle söylüyor:

“Irak'ta Uyanış Konseyleri oluşturulmasının ilk tohumları 2006 Eylülünde atılmıştır. Çünkü bu tarihte Irak'ta şiddet almış başını yürümüştü. Irak sokakları dış kaynaklı mezhebi ve ırki çatışmaların hesaplaşma alanına dönüşmüştü.”

Ebu Azzam Irak'taki direniş örgütlerinden birinde net söylemek gerekirse İslam Ordusu’nda yönetici idi. Bu gurup eski Baasçıları ve Irak ordusunda görev yapmış eski subayları içermekteydi.

2003'te Irak'a döner dönmez bu guruba dâhil olmuştu. Irak'ı doksanlı yıllarda terk etmişti ve eski rejimin arananlar listesinde idi. Irak'ı terk etmeden önce birçok defa hapse girmiş ve siyasi nedenlerle üniversiteyi bırakmıştı. Irak'ı terk ettikten sonra ticarete atıldı ve Dubai'ye yerleşip ticaretle uğraşmaya başladı.

Ebu Azzam anlatmaya devam ediyor:

İslam Ordusu eski Irak ordusunun silahlarını kullanıyordu. Fakat bazı liderlerin uğrunda çarpıştıkları ortak bir amaç olmadığı için bu oluşumu terk ettiklerini söylüyor. Aslında Irak'a dönüşümün nedeni uzun yılla sonra yakınlarımı görme isteğimdi. Fakat Irak'ın vurguncuların ve Amerikalıların elinde talan olduğunu görünce bir direniş gurubuna girme ihtiyacı hissettim.

Üç sene sonra aslında savaşın El Kaide ve dışarıdan destekli bütün milis guruplarına karşı verilmesi gerektiği gerçeği ortaya çıktı. Daha sonra Irak'ın işgalden kurtulması için yollar aranacaktı. İşte tam bu noktada direnişten Uyanış Konseyleri’ne geçiş fikri doğdu. Yani direnişten birçok militanı İran'da eğitilmiş olan el-Kaide ile savaşma fikri doğdu.

Biz daha sonra şunu anladık ki; Irak'ta en tehlikeli ve köklü ilişkileri bulunan devlet İran’dır ve birçok şiddet unsurunun İran'dan geldiğine dair birçok gösterge var. Ben ve birçok yönetici arkadaşım İslam Ordusu ile arasında fikir ayrılıkları çıkınca oradan ayrılmaya ve Uyanış Konseyleri’ni kurmaya karar verdik ve o zamanlar Amerikalılar ile yakınlığı ile bilinen Hatem Mevlüt Muhallis'ten Amerikalılarla bu konu hakkında konuşabilmemiz için bir buluşma ayarlamasını rica ettik. Ve Uyanış Konseyleri’nin ilk tuğlası Bağdat’ın batısındaki el-Kaide'nin kalesi olarak bilinen Ebu Gureyb bölgesinde konuldu.

Uyanış Konseyleri’nde yönetici olduktan sonra bize bu süreci anlatan Ebu Azzam şöyle devam ediyor:

Irak için yeni bir yolla uğraşmak çok zor. Buna rağmen Ebu Gureyb'de Uyanış Konseyleri’nin ilk karargâhı açıldığından beri Irak için çalışmaktayız. El Kaide'nin birçok yıkım meydana getirdiğini, İran'ın birçok tehcir, cinayet ve hizbi çatışmanın arkasında olduğunu anlayan Irak halkının birçok evladı Uyanış Konseyleri’ne katılmak istedi. Bunu istediler çünkü bu duruma bir son vermek için el ele verilmesi gerektiğini fark ettiler. Uyanış Konseyleri’ne, İslam Ordusu’ndan ve diğer direniş örgütlerinden katılan herkes ve Amerikalılar bunu böyle bilmektedir.

Ebu Gureyb bölgesinde Amerikalıların bölgeye yerleşmiş tek düşman olduğuna dair yerleşmiş bir kanı vardı; fakat bu düşünce artık değişti ve Iraklılara tarihi düşmanlığımız olan başka bir devletin de burada mevcut olduğu kanısı hâkim oldu. Bu Irak'a silahlı guruplar, silah ve misyoner gönderen İran'dır. Bu, gerçek Iraklıları ülkeyi doğrudan işgal eden güçten daha tehlikeli olan gizli düşmana karşı direnmeye sevk etti.

Irak hükümeti ile yapılan anlaşma gereği Uyanış Konseyleri’ndeki bütün unsurlar Irak ordusuna, polise ve hükümet görevlerine katılacaklar.

Uyanış Konseyleri’nin açıkta kalan unsurlarına ise hükümet tarafından onlara bir iş tayin edilinceye dek maaş verilecek. Yani maaşı Irak hükümeti verecek Amerikalılar değil.

 http://www.aawsat.com/details.asp?section=4&article=488483&issueno=10896

 

Çeviri: YDH