YDH- İranlı taklit mercilerinden Ayetullah Sanii, seçim sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yönetimi hedef alan sert bir bildiri yayımladı.
YDH- İranlı taklit mercilerinden Ayetullah Sanii, seçim sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yönetimi hedef alan sert bir bildiri yayımladı.
Ayetullah Sanii, yayımladığı bildiride şu ifadelere yer verdi.
Bi ismihi telala
“Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara: 214)
İslami İran’ın aziz ve şerefli halkı,
Geçtiğimiz günlerde üniversitelere, öğrenci yurtlarına yapılan saldırılara, bu ülkenin evlatlarının dövüldüğüne, yaralandığına, öldürüldüğüne ve birçoğunun tutuklandığına tanık olduk. Resmi verilere göre yaklaşık 20 kişi öldürüldü, binden fazla kişi tutuklandı. Yine aynı şekilde tutuklanan şahısların tekel medyası tarafından yayımlanan itiraflarına tanık olduk. Herkes açısından son derece açıktır ki, bu itiraflar, en azından sanıkların tutuklu olmaları ve kendine özgü şartlarda bulunmaları sebebiyle şer’i, kanuni ve akli açıdan hiçbir değer taşımamıştır ve taşımamaktadır.
Ancak bu tür zulümler, eziyetler, hileler, aldatmalar, yalanlar vs. halkın kendi egemenliğini ve yazgısını belirleme, yasal ve şer’i haklarını elde etme yolunda ümitsizliğe düşmesine sebep olmamalıdır. Çünkü Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşmek büyük günahlardan olduğu gibi Kur’an’ın Müslümanlara verdiği zafer vaadine de aykırıdır. “Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara: 214)
Neden böyle olmasın ki, haberlere uygulan tüm sansürlere, sitelere uygulanan sınırlamalara, gazetelerin kapatılmasına, basın mensuplarının ve siyasi aktivistlerin tutuklanmasına ve hatta kısa mesajların durdurulmasına rağmen son günlerde yaşanan olaylarla ilgili dünyada ve kamuoyundaki bilgi giderek artmaktadır ki bu büyük İran milletinin metanetli ve bilinçli hareketinin bir sonucudur.
Umulur ki, halkın haklarının korunması, başta gençler olmak üzere onların dini inançlarının ve İslam Cumhuriyeti’nin dirayetle korunması yolunda metanetle, bilinçle, sükunet ve güvenlikle, anayasadan gerçek anlamıyla yararlanarak zalimlerin eline bahane vermeyerek devam edilir; çünkü istikamet başarının şartıdır.
Seçimlerle ilgili yetkililere itiraz eden adaylar, yaşanan süreç ve onun neticesi, Anayasayı Koruyucular Kurulu’nun görüşü, Sayın Hüccetulislam Kerrubi’nin mektubu ve değerli mümin dostumuz, İmam’ın vefalı dostu Sayın Mühendis Musevi’nin açıklamaları, hükümetin meşruiyetini siyasi ve yasal açıdan tartışmalı kılmış ve onu reddetmiştir. Bu, onların ve geniş halk kitlelerinin seçim sonrasında oluşan şüpheler konusunda ikna olmadıklarının bir göstergesidir. Halk desteğinin azalmasına sebep olan bu durum, hükümetin işlevsizleşmesine sebep olurken bunun devam etmesi yasal ve medeni sorunlar ortaya çıkarabilir.
Sonuç olarak, nizamı ve halkın canını, malını ve namusunu koruması gereken tüm güçlere şu uyarıyı yapıyorum: Hiçbir emir ve talimat, halkın haklarına saldırı –ki bağışlanmaz bir günah ve haramdır- için bir özür ve bahane olamaz. Çünkü Allah’a isyan konusunda mahluka itaat yoktur. Dövme, yaralama ve öldürmenin dünyada karşılığı, ahirette de azabı bulunmaktadır.
Yusuf Sanii