• 08/09/09 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Seçim sonrasında yaşanan olaylarla ilgili olarak tutuklamaların ve yargılamaların boyutunun genişletilmesi konusunda İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan iki farklı görüş ortaya kondu.




    YDH- Seçim sonrasında yaşanan olaylarla ilgili olarak tutuklamaların ve yargılamaların boyutunun genişletilmesi konusunda İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan iki farklı görüş ortaya kondu.

     

    İran Devrim Muhafızları Ordusu Siyasi Büro Başkanı General Yedullah Cevani, onuncu dönem cumhurbaşkanlığı adaylarından Mir Hüseyin Musevi ile Mehdi Kerrubi’nin yanı sıra eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin de yabancılarla işbirliği yaparak rejimi devirmeye çalışmak suçlamasıyla tutuklanıp yargılanmasını istedi.

     

    General Cevani, Devrim Muhafızları Ordusu’nun yayın organı olan Subh-i Sadık adlı haftalık gazetede yazdığı makalede İran’da seçimlerden sonra kadife devrim teşebbüsünde bulunulduğunun aydınlatıldığını belirterek “Şimdi soru şudur: Bu darbenin planlayıcıları ve asli unsurları kimlerdir? Hatemi, Musevi, Hoiniha ve Kerrubi bunda nasıl bir rol oynamıştır? Eğer onlar bu olayın asli unsurları iseler, ki öyleler. O zaman beklenen şudur: Yargı ile istihbarat ve güvenlik yetkilileri, bu olayların perde arkasını daha fazla aydınlatmak ve fitne ateşini söndürmek için bu asli unsurların üstüne gitmeli, onları tutuklayıp yargılamalı ve yasalara göre de cezalandırmalıdır” ifadelerine yer verdi.

     

    Öte yandan bazı yerli ve yabancı yayın organlarında Hatemi, Musevi ve Kerrubi’nin yargılanması yönündeki talebin Devrim Muhafızları Komutanı General Muhammed Ali Caferi’den geldiği yönündeki haberler üzerine Devrim Muhafızları Komutanlığı bir tekzip yayımladı.

     

    Fars haber ajansının bildirdiğine göre Devrim Muhafızları Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından yayımlanan yalanlamada “Bazı yerli ve yabancı yayın organlarının Devrim Muhafızları Komutan’a isnat edilen ifadeler birer basın fitnesidir ve gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır. İran İslam Cumhuriyeti’nde yasaları çiğneyenlere yönelik yasal sürecin nasıl olacağı tanımlanmıştır ve Yargı Gücü bu konuda kendi görevini yapacaktır” denildi.