SAAF-Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, bugün televizyon aracılığıyla yaptığı açıklamada
SAAF-Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, bugün televizyon aracılığıyla yaptığı açıklamada “Siyonist rejim yetkilileri topyekûn savaşı seçtiler, biz de mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Bugün öğleden sonra televizyondan Lübnan halkına hitaben bir konuşma yapan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Hizbullah’ın bugün İsrail’e yönelik bir dizi operasyon yaptığını belirterek şunları söyledi: “Siyonist rejimin Lübnan halkına yönelik vahşice cinayetlerinden sonra, Lübnan halkıyla birlikte İsrail’in asli yerlerindeki bir dizi yeri hedef almaya karar verdik. Çünkü Siyonist askerler, Filistin ve Lübnan’daki sivil halkı; kadınları, çocukları hedef almakta ve onları katletmektedir.”
İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki köylere düzenlediği füze saldırılarına değinen Hasan Nasrullah, İsrail’in güney Lübnan’da vurduğu yerlerin tamamen sivil yerleşim merkezleri olduğunu söyleyerek “Biz bu saldırılara önceleri sabrettik; fakat düşman yaptığı yanlışın farkına varmadı, yaptıklarının yanlış olduğunu anlamaları için biz yine sabrettik. Siyonistlerin güney Lübnan’da saldırdığı yerlerin hiçbiri askeri hedefler değildi, tümü sivil hedeflerdi” dedi.
“Biz Siyonist düşmana, sivillerin hedef olmaması gerektiğini ispat etmek istedik; fakat onların sivil hedeflere daha fazla saldırdıklarını görünce biz de Safad, Akka ve Hayfa’yı hedef almaya karar verdik. Bir savaş gemisini yok ederek gücümüzü göstermiştik, bu Siyonistler için açık bir mesajdı. Siyonist düşman bizim sivil hedeflere saldırmadığımızı, sivillere saldırmamak gerektiğini anlasa daha iyi olurdu. Fakat görünen o ki bunu anlamadı, biz de Hayfa’yı ve Akka’yı füzelerle vurmaya mecbur kaldık. Biz bu sabah, Siyonist rejimin petrokimya merkezini ve demiryollarını hedef aldık. Biz bu operasyonları yapmaya devam edebiliriz. Fakat bununla Siyonistlere diğer şehirlerini de hedef alabileceğimiz mesajını vermek istiyoruz” diye konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, şehirlerin vurulması konusunda da şunları söyledi:
“Biz halkımızı savunuyoruz, fakat hiç başvurmak istemediğimiz bir yola başvurmak zorunda kaldık. Eğer Siyonist düşman, ölçü ve sınır gözetmeyen saldırılarına devam edecek olursa biz de saldırılarımızda ölçü ve sınır gözetmeyeceğiz.”
“Biz zaman ve mekana sahibiz, Siyonist düşman bize zaman dayatamaz” diyen Hasan Nasrullah sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyonist rejim savaşın başladığı ilk günlerde Direniş’in bu şekilde cevap verebileceğini beklemiyordu; bu da bu rejimin istihbaratının yalan olduğunu göstermektedir. Buradan Siyonistlere şunu söylüyorum: İstihbaratınızı ve yaptığınız yanlış işleri gözden geçirin; çünkü biz Hayfa’yı da diğer şehirleri de vurabiliriz.”
Hizbullah genel Sekreteri, İsraillilere hitaben de şunları söyledi: “Siz ‘Gazap Üzümleri Operasyonunda’ Hizbullah’ın sadece 50 mermisinin olduğunu sanıyordunuz. Daha sonra bu istihbaratın yanlış olduğunu gördünüz. Biz diyoruz ki Siyonist rejim bizim hakkımızda hiçbir istihbarata sahip değil, bizim askeri gücümüzü teşhis edemez, bu istihbaratı elde etmelerine izin vermeyiz. Biz onların sınırsız savaşı seçmelerine izin verdik, biz de sonuna kadar savaşacağız.”
İsrail’in savaşı ölçü ve sınır tanımadan sürdürmesi halinde kendilerinin de aynı yola başvurmak zorunda kalacaklarını bir kez daha vurgulayan Hasan Nasrullah, “Siyonistler, şiddetli saldırılardan söz ediyorlar, bunlar şiddetli saldırı değil, ileride şiddetli saldırıları hep birlikte göreceğiz” dedi.
İsrail’in sivil hedeflere saldırmasının büyük bir yanlış olduğunu söyleyen Hizbullah Genel sekreteri, “Bugün Siyonist kurum ve örgütler, bazı operasyonlardan bahsediyorlar, bunların hiçbirinin aslı yoktur” diye konuştu.
İsrail’in Lübnanlı sivillere karşı, uluslar arası yasalarca yasaklanmış olan silahları kullandığını belirten Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, “Fakat biz bunu yapmayacağız. Direniş güçleri imana ve şehadete dayanmaktadır. Biz Hayfa’da Siyonist düşmana sürpriz yaptık. Onlara sürprizler yapmaya devam edeceğiz. Onlar, uçaklarla, helikopterlerle, gemilerle, çok uzak mesafelerden bize saldırı düzenliyorlar; fakat biz yakın mesafeden savaşmak istiyoruz. Gelecekte, her şey belli olacak.” dedi.
Konuşmasında Lübnan halkına da hitap eden Nasrullah şunları söyledi: “Lübnan ve Filistin halklarına şunu söylemek istiyorum: Sabrınız ve desteğiniz konusunda birçok haberler duydum. Ben sizinle gurur duyuyorum. Desteklerinizden dolayı sizlere minnettarım. Şunu bilin ki yıkılan yerler tekrar onarılacaktır hiç endişeniz olmasın, Siyonist rejim başka yerleri de tahrip edebilir, uluslar arası merkezlerden Lübnan halkına yardım etmesini istiyoruz. Gerçi bu konularda bize yardım edecek, tertemiz mallarını bize yardım olarak ulaştıracak dostlarımız var. Önemli olan ülkemizin yıkılması değil, özgür olmasıdır.”
İsrail’in psikolojik savaş olarak yalanlara ve savaş propagandalarına başvurduğunu belirten Hasan Nasrullah, İsrail’in savaş gemisini Hizbullah’ın vurmadığını, Hizbullah’ın bir ticari gemiyi vurduğu söylediğini ifade ederek bunun bir yalan olduğunu söyledi. Savaş gemisinin İran füzeleriyle vurulduğu yönündeki İsrail iddiasına da değinen Nasrullah “İran ordusunun savaşta yer aldığı ve geminin bir İran füzesi tarafından vurulduğu yönündeki iddialar yalandır. İsrail casus uçakları bölgede bulunuyor, İran ordusu bu savaşa nasıl katılabilir” dedi.
“Hiçbir İranlı bu savaşa katılmadı, savaşanlar Lübnan’ın kendi gücü ve İslami Direniş kuvvetleridir. İranlılar, Çinliler, Japonlar bu savaşta yer almamaktadır. Siyonist rejim savaş propagandasıyla Hizbullah’ın gücünü küçük göstermeye çalışmaktadır. Yalana başvurmak, Siyonist rejimin politikalarındandır. Biz yakında Direniş kuvvetlerinin güçlü kollarıyla Siyonist düşmana ağır bir yenilgi tattıracağız” diye konuşan Nasrullah, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arap dünyasına da bir mesajım var. Birkaç konuya açıklık getirmek istiyorum. Benim sizden hiçbir talebim yok. Bunu en başta da söyledim. Size muhtaç olmadığımızı ve sizden hiçbir beklentimizin olmadığını bildirdim. Birçokları benimle temas kurdular ve yardım etmek istediklerini belirttiler. Biz askeri, istihbari, siyasi ya da başka türlü hiçbir yardıma muhtaç değiliz. Biz yalnızca, bize zaferi kazandıracak olan Allah’ın yardımına muhtacız. Buradan Arap ülkelerine şunu söylüyorum: Bizim hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Biz yolun başındayız; fakat onların üstünde bir sorumluluk var. Arap Birliği toplantısına katılanlar, müzakerelerin başarısızlığından bahsettiler. Onların gücünün olmadığı ortaya çıktı. Bizim bu konuda bir sorunumuz yok; fakat Arap halkları açık bir tutuma sahip olmalıdır, evlatlarının geleceği için karar vermelidirler” diyerek Arap yöneticilere seslenen Nasrullah, Arap halklarına hitaben de şöyle konuştu:
“Siyonist düşmanın Direniş’e karşı galip gelmesine izin vermemelisiniz. Eğer bu gerçekleşirse, sizler de zillete gömüleceksiniz. İslam ülkelerinin servetleri daha fazla yağmalanacak, bölgeler, birkaç parçaya taksim edilecek, ihtilaflar daha da artacaktır. Şu an Siyonist rejime karşı zafer kazanabilmeniz için tarihi bir fırsata sahipsiniz.”
2000 yılında sınırlı imkanlarla İsrail’e karşı zafer kazandıklarını belirten Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün ise size basit bir örnek sunuyorum, bugün biz merminin ucundayız, bizim tüm güçlerimiz Siyonist rejimin hedefinde bulunuyor, biz şu an sabır ve direnişle düşmanı bu sefer de yenilgiye uğratmak için çalışıyoruz. Siyonist düşman karşısında silah bakımından zayıf olabiliriz; ama Allah’a yaslanma konusunda onlardan ileriyiz. Sizin tavrınız ne olacak. Biz Lübnan sınırları dışında bir yere el açmış değiliz, biz yalnızca Allah’ın yardımı için el açıyoruz. Ne yapmanız gerektiğini belirleyecek olan sizlersiniz. Siyonist düşman Hizbullah Direnişi’yle karşı karşıya gelecekti, bugün Lübnan Direnişi Siyonist düşmanla karşı karşıya gelmiştir. Sizin Direniş’iniz nerde? Ey Lübnan ve Filistin direnişi, Allah’a dayanın, sonuçta zafer sizindir”