• 12/06/09 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- İran Uzmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani, ülkenin içinden geçtiği süreçten memnun olmadığını belirterek yeni neslin sistemden uzaklaştırılmaması gerektiğini söyledi.




    YDH- İran Uzmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani, ülkenin içinden geçtiği süreçten memnun olmadığını belirterek yeni neslin sistemden uzaklaştırılmaması gerektiğini söyledi.

     

    Meşhed kentinde öğrenci kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Ayetullah Haşimi Rafsancani, her zaman ifrat ve tefritlere karşı olduğunu belirterek “Ülkede itidal hakim olursa birçok sorun çözülebilir. Ancak sürekli olarak kimi zaman sağda kimi zaman da soldaki aşırı akımlar sorunların çözülmesine izin vermiyor. Halbuki bizim toplumumuzun çoğunluğu itidal istemektedir” dedi.

     

    Ülkede yaşanan sornlar karşısında sessiz kaldığı yönündeki suçlamalara cevap veren Ayetullah Haşimi Rafsancani, “ben sessiz kalmıyorum; fakat şu an öyle şartlarda bulunuyoruz ki konuşmaya tahammül gösterilmiyor ve konuşmalarımız da toplumda kötü etkiler bırakıyor” diye konuştu.

     

    Seçimlerden sonra kıldırdığı cuma namazı hutbesinde söylediklerine işaret eden Ayetullah Rafsancani, “Ben kendi bakış açımı kıldırdığım cuma namazında Kur’an çerçevesinde ortaya koydum. Bizim devrimimizin temelinde İslam ve Kur’an bulunuyordu. Ancak bazıları bu sözü kabul etmiyorlar ve halkın oyunun bir süs olduğunu düşünüyorlar” dedi.

     

    Peygamber’in Hz. Ali’ye, “sen Allah katından ümmet üzerinde velayet sahibisin; ancak eğer insanlar seni kabul etmiyorsa kendini onlara dayatma” mealindeki hadisini hatırlatan ve İmam Humeyni’nin de sürekli olarak kendilerine “eğer halk toplanırsa bizler bir şeyler yapabiliriz” dediğini nakleden Ayetullah Rafsancani sözlerini şöyle sürdürdü:   

     

    “15 Hordad tarihinde Pehlevi rejimi halkı katliama tabi tuttuğunda, bazıları, silahlı mücadele teklifinde bulundular; ama İmam bunu kabul etmedi. Devrimi halk yaptı, savaşta da eğer halk gelmeseydi, ordu yenilirdi.”

     

    İslam cumhuriyetinde halkın ve demokratik seçimlerin rolüne değinen Ayetullah Rafsancani, devrimden sonra hazırlanan anayasanın referanduma sunulduğunu ve tüm yönetim organlarının doğrudan veya dolaylı olarak halk tarafından seçildiğini söyledi ve “İran halkı inançlı ve Müslüman bir halktır, eğer bizi isterlerse hükümet ederiz, istemezlerse de gideriz” dedi.

     

    Ayetullah Haşimi Rafsancani, bir öğrencinin “sizce seçimlerde hile yapıldı mı?” şeklindeki bir sorusuna da şu cevabı verdi: “Arkadaşlar, kesin olarak hile yapıldığını söylüyorlar; ama ben şüphem var dedim. Daha sonra bana niye böyle söyledim diye saldırılar oldu. Ben, doğru olan yolun şüpheelre cevap verilmesi olduğuna inanıyorum. 50 yıllık tecrübemle tutukluların serbest bırakılmasını, zarar görenlerin gönüllerinin alınmasını teklif ettim. Bizim her şeyle ilgili yasalarımız var. Elbette birçok yasamız ıslaha muhtaç; ama herkes bu yasaları kabul eder ve ona göre davranırsa sorunlar çözülebilir.”

     

    Seçimlerden sonra yaşanan olaylara ve güvenlik önlemlerine de değinen Ayetullah Rafsancani, “Devletin parası var, gücü var sokaklardaki insanları toplayabilir. Fakat karşı grup, üniversite hocalarından, öğrenciden, işçiden, müdürden, sanayiciden oluşuyor. Devrim muhafızlarının ve besicin halkın karşısına dikilmesi yanlıştır” dedi.

     

    Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine eleştiri yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soruyu da cevaplayan Ayetullah Haşimi Rafsancani, Selam gazetesinin kendi döneminde yapılan her şeyi sorguladığını ve eleştirdiğini; ancak kendisinin buna karşı hiçbir şey söylemediğini ifade etti.

     

    Şimdiki iletişim araçlarının geçmişteki gibi olmadığını, şimdi söylenen bir şeyin hemen basında yer aldığını belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, “halkın haberleri uydu kanallarından almak zorunda bırakılması, doğru mudur?” dedi ve şu an haberlerin ulusal medyadan önce yabancı medya aracılığıyla halka ulaştırıldığını söyledi.

     

    Sansürün doğru olmadığını, medyanın özgür olması durumunda halkın ikna olacağını ve sokağa çıkma gereği de duymayacağını belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, “benim görüşüm şuydu: Görüş sahipleri gelip tartışsınlar, görüşlerini söylesinler halk da karar versin. Üç dört milyon öğrenci nüfusu olan bir ülke kandırma yoluyla idare edilemez” dedi.

     

    “Toplum ortaya konan delil ve kanıtları kabul ediyor. Benim üzüldüğüm nokta şu ki hükümet ya da birtakım ham propagandistler, söyledikleri her şeyi Rehber’e mal ediyorlar” diyen Ayetullah Haşimi Rafsancani, devrim muhafızlarını da eleştirerek “Siyasi tutuklular kimlerdir, Devrim Muhafızları, Rehber’in takipçisi olduğunu söylüyor; ancak emri, Rehber’in buyurduğu gibi değil kendi canının istediği gibi uyguluyor. Bu tür cepheleşmeler doğru değildir” dedi.

     

    Oğlu Mehdi Haşimi ile ilgili suçlamalara da değinen Aytullah Rafsancani, “Mehdi şu an yurt dışında, kendisiyle ilgili suçlamalar konusunda da hiçbir endişesi bulunmuyor. Çünkü onunla ilgili olarak Sayıştay, Petrol Bakanlığı ve İstihbarat Bakanlığı iki yıl inceleme yaptı ve sonunda da herhangi bir suçu olmadığını açıkladı. O, şu ana kadar hiçbir mahkemeye çağrılmış değildir. Gerekirse döner, şu ana kadar dönmesini gerektirecek bir şey olmadığı için o da doktorasını tamamlıyor” dedi.