YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Faiz Acur, Irak’ın son bir yılına ilişkin gelişmelerden hareketle Amerikalı siyasi uzmanların görüşlerinden yararlanarak Irak’ın geleceğine ilişkin öngörülerde bulunuyor.
YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Faiz Acur, Irak’ın son bir yılına ilişkin gelişmelerden hareketle Amerikalı siyasi uzmanların görüşlerinden yararlanarak Irak’ın geleceğine ilişkin öngörülerde bulunuyor.
Irak işgal altında yeni bir yıla giriyor. Birçok gözlemciye göre 2010 yılı hassas siyasi dengeler içinde bulunan Irak için çok önemli ve Irak’ın geleceğine etki edecek bir yıl olacak.
Iraklılar, 2010 yılında işgalden sonra teşkil edilecek olan ikinci meclisleri için genel seçime gidecekler. Mevcut durumda Irak’taki sayıları elli bini bulan işgal kuvvetlerinin 2010 yılının Ağustos ayında Irak’tan çekilmesi bekleniyor.
Irak’taki hassas durum, bu ülkede arka arkaya gerçekleştirilen bombalı saldırılarla daha da hassas hale geliyor. Elbette Bağdat’taki resmi kurum ve kuruluşların binalarını hedef alan bu saldırıların arkasında kim olduğu daima akıllarda bir soru işareti olarak varlığını muhafaza ediyor.
Acaba bu saldırıların arkasında işgalin devamını arzu edenler mi var? Iraklı siyasetçiler Washington’un bölgedeki stratejik müttefiki oldukları ikrar etmiş durumdalar.
Ya da seçimler öncesi krizi artırarak ülkedeki siyasi hayatı felç etmek isteyen başka güçler mi var?
Genel seçimlere doğru ülkede büyüyen tehlikeler var. Örneğin, acaba ülkede şeffaf bir seçim gerçekleştirilebilecek mi? Seçimlerin ardından bütün taraflarca makbul bir ulusal birlik hükümeti teşkil edilebilecek mi? Ya da bu patlamaların devam etmesi durumunda Amerikalıların tavırları ne olacak.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile 7 Nisan’da görüşmesinin ardından bir açıklama yaptı. Obama bu açıklamada, “Amerikan kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesi Irak’ın güvenli ve istikrarlı bir yer olmasına bağlıdır. Yoksa Irak terörist yuvasına dönüşürse çekilme mümkün olmaz” dedi.
Aslında, Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates Amerika’nın Irak’tan çekilmesi veya çekilmemesi konusundaki tartışmalara son noktayı koydu.
İşgal kuvvetlerinin 2011 yılında Irak’tan tamamen çekileceğini söyledi. Ancak bunun yayında Irak ordusunun yeniden yapılandırılması ve eğitimi gibi konularda Irak ve Amerika arasında güçlü bir ittifak görmek istediğini de ekledi.
Irak İşgal Kuvvetleri Komutanı General Ray Odierno Irak ile yakın ilişki içinde olmak istediklerini belirtti. Irak’ın Amerika’nın Ortadoğu’daki stratejik ortağı olmasını ümit ettiğini belirtti. Odierno bu bağlamda,’’Irak’ta çok ciddi mal ve can kaybımız oldu. Şu anda Irak’ta istikrar daha iyiye doğru gitmekte. Ümidimiz bunun daim olduğunu görmek.’’dedi.
Irak’ta bu meseller konuşulurken artık ufak tefek zarara neden olan bombalı saldırılar gazete manşetlerinde yer almaz oldu; çünkü artık hükümet binalarını hedef alan ve çok büyük maddi ve manevi hasara neden olan bombalı saldırılar gazete manşetlerinde yer alıyordu.
Bu saldırılar söz konusu olduğu üzere Irak’ta çok hassas bir dönemde yaşanmaya başlamıştı. Öyle ki saldırıların önüne geçilmemesi bazı Iraklıları ve gözlemcileri acaba güvenlik güçleri ve saldırganlar arasında bir ilişki mi var şeklinde bir şüpheye itti.
Seçimler yaklaşıyor. Meclis Başkanı İyad Samerrai anayasa meselesinin seçimlerden sonra netliğe kavuşacağını söyledi.
Seçimlere Irak Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamasına göre 14 koalisyon katılacak. Bu koalisyonların en öne çıkanı 38 siyasi guruptan müteşekkil “Tek Irak” koalisyonu. Bir diğeri, şimdiki Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin başını çektiği “Kanun Devleti Koalisyonu” ise 36 siyasi gurubun iştiraki teşkil olunmuş.
Bir diğeri “Irak’ın Dirilişi Koalisyonu” ki buna 18 siyasi gurup dâhil. Bir diğer ittifak olan “Kürdistan Koalisyonu” da 18 siyasi guruptan oluşuyor.
Bir diğeri ise Irak İslami Yüksek Konseyi Lideri’nin başını çektiği “Ulusal Irak Koalisyonu” bu koalisyon da 32 siyasi guruptan müteşekkil. Bu guruplar içinde en öne çıkanı ise Sadr Gurubu.
Bu seçimler hem Irak hem de Irak için büyük önemez sahip. Seçimlerin güven ve huzur ortamına gerçekleştirilmesi Irak’ta istikrar ortamının hâkim olduğunun bir göstergesi olacak.
Irak seçimlerinin ertelenmesin Irak’taki siyasi havaya ve Irak’ın güvenliğine etkisi ile ilgili es-Sefir Gazetesi’nin konuştuğu uzmanlar farklı görüşler serdettiler.
Carnegie Enstitüsü Ortadoğu Bölüm Başkanı Marina Ottaway, kendisine yöneltilen seçimlerin tecil edilmesinin Irak siyasetine ve istikrarına olan etkisi nedir yönündeki soruya, “Seçimlerin ertelenmesi her ne kadar Irak anayasasını çiğnemek olsa da çok büyük bir öneme sahip değil. Irak için çok büyük etkileri olacağını düşünmüyorum” şeklinde cevap verdi.
Washington Yakın Doğu Enstitüsü uzmanlarından Ahmed Ali, Sefir’e verdiği demeçte konu ile ilgili tespitlerde bulundu. Ahmet Ali konu ile ilgili, ’’Irak’taki bütün siyasi taraflar seçimlerin bir an önce yapılması gerektiği konusunda müttefikler. Bununla birlikte taraflar seçim kanunu konusunda yapılan görüşmelerde kendisi için en çok faydayı elde etmek için çabalıyor.’’şeklinde ifadeler kullandı.
Ahmet Ali konu ile ilgili yaptığı tespitlerin devamında,’’seçimlerinin ertelenmesinin en büyük tehlikesi tarafların türbine oynayarak, hamasi konuşmaya başlaması olur. Bu süreçte taraflardan birbirlerine karşılıklı ithamlar yükselebilir. Bazı guruplar kendilerinin ötekileştirilmek istendiğini düşünürlerse ülkede güvenlik tehlikeye düşebilir. Ülkede güvenlik zafiyeti yaşanabilir” dedi.
Washington’da bulunan “Koharris Küresel Çözümler Merkezi’’ uzamanı Peter Koharris es-Sefir Gazetesi’ne konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Irak’ta alışıla geldiği üzere siyasi ve güvenlik meseleleri iç içedir. Ne zaman sorunların çözümünde siyaset başarısız olsa, ya da siyasi çözümün Irak’taki siyasi gurupların birini dışladığı düşüncesi hâsıl olsa Irak’ta istikrarsızlık başlar. Böyle bir durumda ise hükümetin zayıf, hatta illegal olduğu düşüncesi ortaya çıkar ki; bu durumda hükümete olan destek azalar ve demokratikleşmenin önünde engeller çıkar. Aynı zamanda zayıflayan hükümet ülkedeki siyasi unsurlar ile uzlaşmaya yapamayacak kadar güçten düşebilir. Bu durumda ülkedeki siyasi unsurlar kendi içlerindeki şahin kanadı zapt edemeyebilir. En nihayetinde hükümet görevi olan ülkedeki güvenlik ve istikrarı sağlayamaz hale gelebilir.’’dedi.
Koharris verdiği demeçte, “Olayı güvenlik açısından tahlile tabi tutacak olursak, Irak’ta seçim kanunun ertelenmesi birçok siyasi tarafta tansiyonun yükselmesine neden olmuştur. Bu tansiyon sadece Sünni tarafta değil, ülkede çoğunluğu teşkil eden diğer siyasi unsurlarda da yükselebilir. Bu guruplarda ümitsizlik hasıl olmasına neden olabilir. Şimdi böyle bir durumda ülkedeki hükümetin meşruluğu tartışılırsa, seçimlerin ertelenmesi nedeni ile de görev süresi uzar ise ülkede siyasi huzursuzluk ve güven zafiyeti ortaya çıkar. Ancak burada tartışmanın temelini meclisteki sandalye dağılımı teşkil ediyor. Eğer siyasi gurupları memnun edecek bir düzenleme yapılırsa Irak’ta seçimlerin tehir edilmesi sorun olmayabilir. Ancak yine de bazı siyasi gurupların durumlarını daha da radikalleştirmesi korkutucu bir durum olarak vahametini koruyor” şeklinde ifadeler kullandı.
Ottaway seçimlerin ertelenmesinin Amerika’nın bölgeden çekilme takvimine etki etmesi ile ilgili olarak, “Amerikalı generaller çekilmeyi erteleyebileceklerine dair sinyaller veriyorlar. Bu durumda Irak’tan çekilmeleri biraz zaman alabilir” tespitinde bulundu.
Ottoway, “Amerika’nın Irak’tan çekilme takvimi geçerliliğini koruyor. Ancak seçimlerdeki ertelenme nedeni ile çekilmenin de biraz ertelenmesi söz konusu olabilir. Bununla birlikte çekilme takvimi seçimlerin adalet ve şeffaflık noktasındaki durumu, seçimlerden sonra ise hükümetin el değiştirme durumundan etkilenebilir. Çünkü bu hususların Amerika’nın Irak’tan çekilmesinde etkin bir role sahip olduğu Amerika’nın Irak’taki komutanları tarafından zikredildi” sözleri ile tespitlerine devam etti.
Koharris ise konu ile ilgili Ottaway’dan farklı bir değerlendirme yaptı. Koharris yaptığı değerlendirmede, “Irak’ta ne olursa olsun bu durum, Amerika’nın Irak’tan çekilme takvimine etki etmeyecek. 2007 yılında yaşanan mezhep çatışması ve istikrarsızlık durumunu hatırlayalım mesela. Amerikalılar o zaman, o halde büyük şehirlerden çekilmişlerdi.
Ayrıca Irak’taki herhangi bir siyasi unsurun Amerika’dan Irak’ta daha fazla kalmasını talep etmesi gibi bir durum söz konusu değil. Bunların başında şimdiki Irak Hükümeti Başbakanı Nuri el-Maliki geliyor. Bu durum ne olursa olsun Iraklılar için baskı demek olacaktır. Ayrıca bu durum Amerika’da da kamuoyundan destek görmeyecektir. Özellikle Başkan Obama’nın Afganistan’a 30 bin asker yollanacağını söylemesinin ardından, Irak’ta daha fazla kalmak kabul edilebilir olmaktan çıkmıştır” dedi.
Irakta seçimler sonrasında siyasi arenada ne gibi değişiklikler olur sorusuna ise farkı cevaplar geldi. Örneğin 2005 yılında seçimleri protesto eden Sünnilerin şimdi çoğunluğu seçimlere girecekler.
Ottoway konu ile alakalı olarak, “Siyasi arenada çok büyük bir değişik olmasına gerek yok; çünkü Sünnilerin hepsi seçimlere katılsa bile, zaten çoğunluk değiller. Ayrıca zaten seçimlere de çok parçalanmış olarak giriyorlar. Bununla birlikte aralarında koordinasyon da yok. Bunu için Sünniler yeni dönemde siyasi arenada çok büyük bir değişikliğe neden olmazlar” şeklinde tespitlerde bulundu.
Ottoway’ın tersine Koharris ise yeni dönemde Irak siyasi arenasında değişiklikler olacağı kanısında.
Koharris konu ile ilgili olarak,”Irak’ta yeni dönemde bir değişiklik olacağını söyleyebiliriz. Ancak bu değişiklik simgesel bir değişim olup öze dair olmayabilir. Irak’ta seçimlere katılmak konusunda ciddi bir iştiyak var. Sünni guruplar da bunların arasında. Bu nedenle onlar önümüzdeki süreçte karar mercilerinde görmek mümkün. Bununla birlikte seçimlerle birlikte Irak kamuoyunda bir ulusal birliğe doğru adım atma görebilir. Ancak bu elbette bir adım olacaktır. Daha alınması gerekene çok yol var.” ifadelerini kullandı.
Koharris Irak’ta seçimler sonrasında oluşacak siyasi arenanın olumlu bir havada oluşmasını temenni ettiğini belirterek, “Irak’ın önünde hesaplaşması gereken çok büyük tehlikeler var. Örneğin Amerikalılar ile Iraklılar arasında senelerden beri halledilmiş olması gereken ancak halen halledilememiş birçok mesele var.
Seçim demek birçok siyasi dengenin değişmesi demektir. Bu Iraklılara kendi aralarındaki bazı sorunları da halletme imkânı verecektir. Ancak Irak’ta hiçbir şey sabit değil, seçimler beraberinde sorun da getirebilir. Bununla birlikte özgür ve güvenlikli bir seçim birçok sorunun çözümüne katkıda bulunabilir.
Bir de seçimlerde bir uzlaşı olmalı ki kaybedenler de ülkenin geleceğinde söz sahibi olsun. Bu son söylediğimiz önemli bir meseledir’’ dedi.
Çeviri: YDH
http://www.assafir.com/Article.aspx?EditionId=1423&ChannelId=32990&ArticleId=2605&Author=???? ????