• 01/01/70 - 02:00
  • Yazar: Abdulbasıt el-Hubeyşi
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Yemen’deki hükümet muhalifi el-Husi Hereketi, kendi internet sitesi aracığıyla Saada Savaşını ve hareketin muhalefet sebeplerini anlatan yazılara yer veriyor. Abdulbasıt el-Hubeyşi’nin, Husi Hareketi’nin yayın organı Almanper’da kaleme aldığı dizi yazısının ilk bölümünü yayımlıyoruz.




    YDH- Yemen’deki hükümet muhalifi el-Husi Hereketi, kendi internet sitesi aracığıyla Saada Savaşını ve hareketin muhalefet sebeplerini anlatan yazılara yer veriyor. Abdulbasıt el-Hubeyşi’nin, Husi Hareketi’nin yayın organı Almanper’da kaleme aldığı dizi yazısının ilk bölümünü yayımlıyoruz.

     

    Acaba insan haklarından, demokrasiye kadar bütün uluslar arası söylemler koca bir yalandan mı ibaret?

     

    Birkaç makale ile Saada’da yaşanan savaş ve uluslar arası tavır arasındaki ilişki ve ortaya çıkan soruları farklı boyutları ile ele almaya çalışacağım.

     

    Bu çalışmada oldukça özet olarak ve neticeler bazında konuşacağım. Söylediklerim ise Yemen siyasetinin karanlık dehlizlerinde yürüyüşüme ve Yemen siyasetinin şüpheli dış ilişkileri ile alakalı gözlemlerime müstenit olacaktır.

     

    Yemen Bağlamında

    El Husi Hareketi ve bu hareketin yardımcıları Allah yolunun yolcularıdır ve Yemen halkının büyük bir bölümünü teşkil etmektedirler.

     

    Bu hareketi dağa çıkıp eline silah alarak savaşmaya iten ise, Yemen hükümranı Ali Abdullah Salih tarafından Yemen’in yaşamak zorunda bırakıldığı siyasi, iktisadi ve toplumsal sefalet olmuştur. Söz konusu sefaletin ayrıntılarına burada girmeyi ise düşünmüyoruz.

     

    El Husi hareketi önce kendini, sonra da bütün Yemen halkının haklarını korumak için bu hareketi başlatmıştır.

     

    El Husi Hareketi’nin tutumu bütün mezhebi, etnik ve ideolojik ilkelerden öteye Yemen halkının otuz yıldan beri yaşamak zorunda kaldığı sefalete karşı mücadele verme gayesine müstenittir.

     

    Yemen halkı bu sefaleti Suudi Arabistan tarafından Yemen’in başına sarılan mevcut yönetimin başa geldiği otuz yıldan fazla bir süredir yaşamaktadır. Bu yönetimi başa getirmek için tevessül edilen entrikalar ise halen Yemen halkının aklındadır.

     

    Buradan hareketle şunları söyleyebiliriz;

     

    1. Her ne kadar iç ve dış basın yayın organları el-Husi gurubu aleyhinde propaganda yaparak onların davalarını ve misyonlarını karalamaya çalışsa da Yemen halkı kalben Allah’ın yolunda yürüyen (Ensarullah) el-Husi Gurubu’nun arkasındadır ve onları desteklemektedir.

     

    El Husi Gurubu, arkasında halk desteği olduğu için gelişmiş silahlara sahip Yemen ordusuna ve Suudi Arabistan ordusuna karşı bu kadar uzun süredir direnebilmektedir ve başarılar elde edebilmektedir.

     

    2. Bölgede Suudi Arabistan tarafından desteklenen bütün dini ve etnik kabileler el-Husi Hareketine karşı otuz yıldır elinden gelen bütün karalamaları isnat etmişler, ancak bunda başarılı olamamışlardır. El Husi Hareketi’nin bu son direnişi ile bu gurupların bütün hayalleri suya düşmüştür.

     

    3. Ülke’deki muhalefet “Yemen Muhalefet Partileri İttifakı” vasıtası ile temsil edilmekteydi. Ancak ittifakın içindeki Birlik Partisi, Hıristiyan Partisi ve Sosyalist Parti gibi bazı partiler hariç diğer partiler halkın oylarını hükümete sattılar.

     

    Özellikle İttifak’ın en büyük partisi olan Yemen Reform Hareketi liderleri gitgide hükümete çalışmaya başladı ve diğer partilere de baskı uygulamaya başladı. Zira bu Reform Hareketinin liderleri, Hicaz ve Necid gibi dış güçlerle irtibatlı olan kabile liderlerinin etkisi ile hareket ediyorlardı.

     

    Ayrıca bunların üzerinde Vahhabi Selefi Necid Müftülerinin de büyük etkisi vardı ki aynı zamanda bu müftüler temiz Yemen halkı üzerinde de oldukça etkinler.

     

    Yemen Muhalefet İttifakı’nın arkasındaki belirtilen bu örtülü liderlik bu muhalefet hareketini işlevsizleştirmiştir. Bu hareket aslen hükümetteki “Genel Halk Kongresi” isimli ittifakın karşısında etkin ve yapıcı bir muhalefet oluşturmak için muhalefetteki bütün gurupların ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakarak, Yemen halkının menfaatini korumak için kurulmuştu.

     

     

    Ancak İttifakın kurucusu olan Komünist Parti’den Şehit Carullah Ömer’in 28 Ocak 2002’de şehit edilmesinin ardından hareket tamamen hükümetin kontrolüne geçti. Carullah suikastı ise akli dengesi yerinde olmayan radikal birine yıkıldı.

     

    O tarihten sonra ittifak ve çatısı altındaki bütün muhalefet gurupları hükümet lehine kontrol altına alınarak kurulma nedeninden tamamen saptı. Yemen Reform Hareketi, ülkede yaşanan bütün siyasi, iktisadi ve toplumsal bozukluklara rağmen bir felçli edasıyla kılını bile kıpırdatmadı, dolayısı ile İttifak da bu felçten malul oldu.

     

    Makalenin ikinci kısmında olayları anlatmaya devam edeceğiz.

     

    Çeviren: Emrah Kekilli

     

    http://www.almenpar.net/news.php?action=view&id=1927