• 06/02/10 - 01:00
  • Yazar: Reuven Pedatzur
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi yazarı Reuven Pedatzur, İsrail ordusunun uluslar arası sulardaki bir insani yardım gemisine yaptığı korsanca saldırıyı değil, cinayeti işleme yöntemini sorguluyor.




    YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi yazarı Reuven Pedatzur, İsrail ordusunun uluslar arası sulardaki bir insani yardım gemisine yaptığı korsanca saldırıyı değil, cinayet işleme yöntemini sorguluyor.

     

    Belki de İsrail donanması ve karar alıcılarının sivilleri taşıyan uzun yol tekneleri için özel kuvvetler göndermeden önce biraz tarih kitapları karıştırmaları gerekiyordur.

     

    İsrail’in Gazze’ye giden tekne filolarını ele geçirmesinin operasyonel detayları daha uzun bir zaman boyunca açıklığa kavuşamayacak. Fakat bunu ordunun bakış açısından anlatmaya başlamak için harfi harfine açıklamaları beklemeye de gerek yok. İsrail donanmasının epey önceden planlarını yaptığı bir olayın böyle bir fiyaskoya dönüşmesini anlamak gerçekten kolay bir şey değil.

     

    Ve bunu, sivil bir gemiye uluslar arası sularda askeri operasyon düzenlemek ne kadar mantıklıdır görüşünden ortaya atılan soruları cevaplamadan anlamak da imkansız.

     

    İlk önce, istihbarat sistemindeki arızalanmaya bakalım. Donanma ve istihbarat yetkilileri gemileri ve yolcularını uzun müddet gözetim altında tutmak gibi az bulunan bir şansa sahiplerdi. İsrail askerlerine saldırmayı planlıyorduysalar, hazırlıklarının fark edilememesi ne kadar olasıydı? Bıçakların, baltaların, hatta belki de tabancaların ve diğer hafif silahların bulundurulduğunu neden bilmiyorlardı?

     

    İstihbarat yetkililerinin teknelerdeki insanların kim olduklarını harfiyen öğrenmek ve ne derece tehlikeli olduklarını değerlendirmek için bir sürü zamanları vardı. Tahminen, donanma takımına baltalarla ve silahlarla saldıranlar barış aktivistleri değildi. Komandoların bir sürprizle karşı karşıya kalmaları anlaşılmaz bir durum.

     

    Diğer taraftan, eğer donanmada teknelerdeki insanların saldırganca direneceğine dair bir korku oluştuysa, o zaman siperlerin almış olduğu tedbirler hakkında soru işaretleri oluşuyor. Mesela komandoların gemiyi bombalamadan önce neden güvertelerine göz yaşartıcı bombalar atılmadı?

     

    İsrail Silahlı Kuvvetleri (İSK)sözcüsü tarafından yapılan açıklama, askerlerin hayatının tehlikeye düştüğü ve seçkin donanma birimlerinin böyle bir linç girişiminden korkmalarının çok da beklenilemeyecek bir durum olmadığı yönünde.

     

    Fakat kumandanlarının ‘en iyi eğitimlerden geçmiş ve dünyada en etkilisi’ olarak tanımladığı bu bölükler bıçak ve sopa taşıyan sivil bir güruh tarafından linç edilmekten mi korkuyorlar dediniz? Bir de bunun günler öncesinden tedbiri alınmış bir askeri operasyon olduğunu düşünürsek, gerisini siz düşünün.

     

    Anlaması zor olan diğer bir şey de, neden askerlere hangi koşulda olursa olsun canlı mühimmat ateşlememeleri için net emirler verilmediği. İsrail ordusunun ayaklanma başlatan bir güruhu öldürücü etkisi olmayan malzemeler kullanarak durdurmak için yeterli kaynağı var. Ve eğer donanmanın yüksek subayları,  karar alıcıları ateşli silahların ve diğer mühimmatların kullanılacağından ve sivillerin öleceğinden haberdar ettiyse; o zaman bu görevi onaylayan karar alıcıların kararlarını sorgulamak için yeterince sebep var.

     

    Her halükarda, yetersizlik ve panik halinin komandoları gafil avlaması ve bir sürü insanın ölmesine sebep olması, yetenekleri ve operasyonel kapasiteleri hakkında akla endişe verici sorular getiriyor.

     

    Geceleyin saldırmaya karar vermek de sorunlu bir durum. Muhtemelen, kargaşanın ve histerinin bir kısmı da ne askerlerin ne de sivillerin neler olup bittiğini net olarak görememelerinden kaynaklanıyor. Kendilerine kimlerin yaklaştığını ve ne yaptıklarını gerçekten göremeden tahmin etmeye çalışan insanların durumu herhalde gerginliğin tam bir tarifi olur.

     

    1962 yılının Ekim ayında, Küba füze krizi patlak verdi. Amerika Devlet Başkanı John F. Kennedy Sovyet gemilerinin yüklerini oraya boşaltmalarını engellemek için, adaya denizden bir kuşatma yapmaya karar vermişti. Bu kriz bir kurşun bile atılmadan sona ermişti.

     

    Belki de İsrail donanma kumandanları ve karar alıcıları sivil taşıyan uzun yol tekneleri için özel kuvvetler yollamadan önce tarih kitaplarında bu dönemi anlatan kitapları okumalıydılar.

     

    Çeviren: Gözde Nur Donat

    http://www.haaretz.com/print-edition/opinion/a-failure-any-way-you-slice-it-1.293446